Akmerkez, yılbaşına yetişecek gibi değil

Nihayet bu hafta şehrin bir caddesi yılbaşı için ışıl ışıl hale dönüşmüş olacak...
Bu çalışmanın yapılacağını Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar bundan bir ay önce söylemişti, ben de yazmıştım.
Çalışmanın yapılacağı bir ay öncesinden kesinleşmişken, bu zamana kadar neden beklendi Sayın Başkan?..
Şehirler sadece yılbaşı gecesi için süslenmiyor dünyada...
Haftalar öncesinden insanların o heyecanı yaşaması, yeni yıla hazırlanması, alışverişin, ekonominin canlanması için süslenmeye başlanıyor.
Nispetiye Caddesi ışıklandırılana kadar şunun şurasında yılbaşı gecesine 10 gün kalmış olacak... Sadece 10 gün yaşamış olacağız bu güzelliği...
Madem yapılacaktı bu ışıklandırma, hiç değilse daha önce yapılsaydı Başkan...
Bu arada benim Nispetiye Caddesi’nde daha çok merak ettiğim başka bir şey var...

Akmerkez, yılbaşına yetişecek mi?

Her sabah önünden geçiyorum, bu gidişle yetişecek gibi değil...
Hummalı bir çalışma aylardır sürüyor ama 10 gün içinde tamamlanacak gibi görünmüyor.
Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü de, Sarıgül zamanında yılbaşı süslemesine gereksiz para harcandığını açıklayarak, geçen hafta benim önerdiğim şeyi gündeme getirdi... Firmalara “Gelin imece usulü yapalım” dedi...
Turkcell, Avea, Vodafone, Nişantaşı’nı süslemek için daha ne bekliyor?

GAY EVLİLİĞİ

Eleştirenler çıktı ama ben de bu köşeye not düşmesem eksik kalırdı...
ABD İstanbul Başkonsolosu Charles F. Hunter’ın müzisyen Türk genci Ramadan Çaysever’le evlenecek olması, medyada eski alışkanlıklarla haber yapıldı yine...
“Yok artık” başlıkları atıldı...
Garipsendi, kafa bulundu, makara yapıldı...
Medya bu ayrımcı, cinsiyetçi dili ne zaman bırakacak?
Bıraksa da biz görecek miyiz merak ediyorum...
İnsanların dilini, dinini, cinsel kimliğini tartışmamayı ve yargılamamayı ne zaman öğreneceğiz...

AYŞE HATUN’UN BİR DE KLİBİ VAR

Ayşe Hatun Önal’ın “Çak Bir Selam” şarkısı Cem Yılmaz’la ilişkisinden sonra daha mı çok dönmeye başladı müzik kanallarında?
Böyle demek haksızlık olur.
Ben ilk kez 20-25 gün önce tesadüfen bir müzik kanalında izlemiştim, Cem Yılmaz’la ilişkisi falan yoktu daha ortada.
Eğlenceli bir şarkı, temiz çekilmiş klip diye düşündüm...
Elbette ilk Ayşe Hatun’un albenisi dikkatimi çekti...
Bu klibi izledikten sonra Ayşe Hatun’la ilgili, “İyi yönetilmemiş bir marka” diye bir yazı yazmaya hazırlanıyordum...
Manasız aralar vermese, bugün pop müzikte Demet Akalın kulvarında süratle koşacak bir potansiyele sahipti diyecektim ki... Cem Yılmaz’la aşk haberleri patladı.
Elbette bu aşk Ayşe Hatun’un klibinin de, şarkısının da bilinirliğini artıracaktır.
Ama bu aşk uzun sürsün ya da sürmesin...
Ayşe Hatun müziğe manasız aralar vermemeli ve elindeki markayı har vurup harman savurmamalı artık.
“Çak Bir Selam”ı oturup bir daha izlediğimde bunu daha iyi anladım. Müzikte olması gereken yerde değil Ayşe Hatun...

BU TEKNOLOJİ BİZE UYMAZ!

Giyilebilir teknoloji hızla hayatımıza girmeye başladı.
Üç-dört gündür kullanıcının kolunu dokunmatik ekrana dönüştüren bir bilezik konuşulyor dünya medyasında.
İncecik bilekliği takıyorsunuz, duşta, yağmurda, evde, yolda her yerde düğmesine bastığınız anda kolunuza cep telefonu ekranının görüntüsünü yansıtıyor.
Telefonun görüntüsü aynen kolunda, tuşları, programları aynen kullanabiliyorsun.
İster mail’lerine bak, ister film izle, ister oyun oyna...
Hepsini telefon ekranına değil, koluna dokunarak yapıyorsun.
İşte teknoloji delisi, her yeni çıkan telefonu almaya meraklı Türk milletine hiç uymayacak teknoloji budur!
Tanıtım videolarını izledim saat bilekliğin, adamların kolları cillop gibi pürüzsüz...
Bizim Türk erkeği nasıl kullansın bu teknolojiyi?
Kıllı kollara, orman gibi zeminin üzerine nasıl yansısın bu telefonun görüntüsü?
Hadi yansıdı, nasıl kullansın bizim Türk erkeği kıllı kolunda bu uygulamayı?
Olmaz... Olamaz..
Getirmeyi bile hiç denemeyin...
Türkiye’de tek satmayan teknolojik alet bu olabilir...