7 yıl sonra Stomp

2007’de Kuruçeşme Arena’da izlemiştim bu grubu.
Akıllara zarar bir gösteri.
Tencere tava, süpürge, bidon, çöp poşeti, kısacası evde bulabileceğiniz ıvır zıvır ne varsa bunlarla dans eden bir ritm grubu...
Bu kadar kelalaka şeyden bu kadar uyumlu ses çıkar mı?
Vallahi çıkıyor...
Gazete kağıdının hışırtısından bile müzik yapıyor adamlar.
Atlıyorlar, zıplıyorlar, uçuyorlar, kaçıyorlar.
Müthiş bir ritm grubu, ağzınız açık izleyeceğiniz bir gösteri...
31 Ocak’ta ve 1-2 Şubat’ta İstanbul Kongre Merkezi’nde...
7-9 Şubat’ta Ankara Congresium’da olacaklarmış...
Kaçırmayın derim.

Londra’dan Aysun Kapancı

Ben Aysun Kapancı dedi telefondaki ses...
“Pardon tanımadım” deyince, güldü...
“Eski Aysun Kayacı yeni Aysun Kapancı, Londra’dan” deyince bende jeton düştü...
Uzun süredir Londra’da yaşıyor Aysun, evlendi ve oraya yerleşti...
Herkesten, her şeyden uzak...
Seray Sever’in 50 bin dolarını çarpan İngiliz Henry ile Seray’ı Aysun Kayacı ve eşinin tanıştırdığı yazılmıştı...
“Vallahi olayla uzaktan yakından ilgimiz yok. Seray’la uzun süredir görüşmüyoruz bile...
Bu Henry denen adamı tanımayız... Kim olduğunu bilmiyoruz” dedi Aysun...
Demek ki Seray’la Aysun bir dönem çok yakın oldukları için böyle bir yakıştırma yapılmış hemen.
“Nasıl gidiyor hayat” diye sordum Aysun’a...
Keyifliydi, sesi iyi geliyordu, “mutluyum” dedi...
Burada olsaydı o kadar mutlu olur muydu?
Bence hayır... Çünkü eşi Efe de hiçbir şekilde medyanın önünde olmak isteyen biri değil.
“Londra’ya gelmiyor musun?” dedi Aysun...
“Mart ayında oradayım, Chelsea maçında” dedim.
“Geldiğinde kaybolma, güzel bir yerde yemek ısmarlayacağım” dedi... Bu sefer Londra rehberimiz Aysun olacak...

THY...

THY, Savcı Zekeriya Öz’ün uçtuğu rotaları verdi...
Ne zaman nereye uçmuş...
Koltuğuna kadar...
Dün Hürriyet ekonomi yazarı Uğur Gürses çok iyi bir yazı yazdı bu konuyla ilgili.
Fişlemedir dedi bu.
Evet THY, gizli kalması gereken müşteri bilgilerini ortalığa saçtı...
THY’de her şey kapanırken müşteri bilgilerini açma dönemi başladı galiba...

Gündeş’le samimiyeti yokmuş

Yılbaşı gecesi Kıbrıs Nuh’un Gemisi Otel’de Ebru Gündeş yerine Muazzez Ersoy ve Selami Şahin’in çıktığını yazmıştım...
Muazzez Ersoy konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı...
Nuh’un Gemisi Otel’den aramışlar. Bu tür olaylarla anılan sanatçılarla çalışmadıklarını ve yılbaşında Ebru Gündeş’le anlaşmayacaklarını söylemişler.
Muazzez Ersoy’da önerilen teklifi kabul etmiş.
“Çıktık ve söyledik... Kimsenin işini kapmış havası oluşsun istemem. Ayrıca sahneden geçmiş olsun diyecek kadar Ebru Gündeş’le bir samimiyetim yok” diyor Muazzez Ersoy...
Ben de “anlaşıldı” dedim...

Pazarlama budur!

40 yılın televizyoncusu Hülya Avşar, ekranda marka söylenmeyeceğini bilmez gibi 3 Adam’da ürettiği tişörtlerin markasını söyledi...
RTÜK ceza verdi...
Ben “Hülya uyanıklık yaptı” diye yazdım.
Hülya, “Özür dile Cengiz” kampanyası başlattı. Dün Beyaz TV’den, Söylemezsem Olmaz programından aradılar. Telefonla bağlanmam genelde ama Esin, Oya, Mert ve Gizem’in programını beğendiğim için bağlandım.
“Özür dileyecek misin?” diye sordular.
“Özürü boş verin, bakın Hülya günlerdir tişörtünü tartıştırıyor. Burada bile konuşuyoruz. Hülya bir pazarlama dâhisidir” dedim...
Dur şuraya da yazayım da bu işe nokta kayalım: ByH... ByH... ByH...