40 gün 40 gece alışveriş eğlence

18 Mart’ta başlayacak Shopping Fest’i İstanbul için çok önemsiyorum.

40 gün 40 gece boyunca alışveriş ve eğlence olacak şehirde...
Beni çok şaşırtan gelişmeler oldu bu işte.
Mesela koskoca bir sektör bir araya gelip tek fire vermeden bu işe baş koydular.
Dünyaca ünlü lüks markalar...
Türkiye’nin en ünlü moda markaları...
Şehirdeki alışveriş merkezlerinin tamamı...
Mağazalar, belediyeler...
Turizm ve Kültür Bakanlığı...
6 aydır canla başla bu iş için çalışıyorlar.
Bu bizim çok alışık olmadığımız bir şey çünkü bu tür organizasyonlarda illa bir çatlak ses çıkar, illa bürokrasi bir şeyleri yavaşlatır, illa bir huzursuzluk çıkar.
Shopping Fest’te tam tersi oluyor...
Mesela THY, uçak içinde koltuklara, ekranlara Shopping Fest ilanları çıkıyor... Gönüllü olarak...
Mesela Kanal D ve Star TV programlarında Shopping Fest’i destekleme kararı alıyor... Gönüllü olarak...
Meğer İstanbul’u marka haline getirmeyi ne çok insan özlemiş.
Bu iş İstanbul’un marka değerine katkıda bulunacak.
40 gün boyunca Nişantaşı, İstiklal, Bağdat gibi şehrin belli caddeleri ışıklarla donatılacak.
Şehirdeki 94 AVM’nin hepsinde özel eğlenceler ve etkinlikler düzenlenecek.
Bu arada alışveriş yüzde 20-30 daha ucuz olacak. Üstelik indirimler yeni sezon ürünlerinde yapılacak. Bu çok önemli çünkü Dubai’de falan yapılan Shopping Fest’ler hep eski sezon ürünlerine yöneliktir.
Uzun alışveriş gecelerinde mağazalar 02.00’ye kadar açık olacak.
Özellikle Arap ülkelerinden, Rusya’dan, Balkanlar’dan turist gelmesi bekleniyor.
Geçen hafta Kıvanç Tatlıtuğ, Arap televizyonlarına konuk olup “Hepinizi İstanbul’a bekliyorum” çağrısı yaptı ve bu büyük yankı uyandırdı.
40 günlük festival Nevruz, Paskalya ve Pesah tatillerine denk geldiği için de şimdiden İstanbul’daki oteller dolu.
Hedef 580 dolar olan turist başı harcamayı 1000 dolara çıkarmak.
Bu İstanbul için çok önemli...
Daha ilk yılında bu kadar iddialı başlayan Shopping Fest’in 3-5 yıl sonra Avrupa’dan da ciddi şekilde turist çekecek, şehrin havasını değiştirecek, ekonomiyi canlandıracak ciddi bir organizasyona dönüşeceğinden eminim.

Kapalıçarşı partisi...

Shopping Fest şehrin havasını değiştirecek diyorum ya, işte bu organizasyonların bir tanesi;
Dünyanın en eski alışveriş merkezi olan ve bu yıl 550. yaşını kutlayan Kapalıçarşı’da özel bir parti düzenlenecek.
Yerler kırmızı halılar, etraf ışıklarla süslenecek.
Gece 02.00’ye kadar bütün dükkanlar açık olacak.
Bu davetin organizasyonu Elle dergisi üstlenecek.
Sadece Kapalıçarşı değil şehrin caddeleri, meydanları, AVM’leri de partilerden, gösteri gruplarından, müzisyenlerden geçilmeyecek.
Ben bu Shopping Fest’i şimdiden çok sevdim.

Manzara açıldı

Dün açılışı yapılan Sapphire’in şehrin yeni gözde lokasyonlarından biri olacağı çok açık...
Avrupa’nın en yüksek binası bu.
Yapımı sürerken seyir terasına çıkıp İstanbul’u seyretmiştim, çok etkileyici bir manzara.
Açık havada Uludağ’ın zirvesinin bile gözüktüğü söyleniyor.
Bu seyir terasını İstanbulluların ve şehre gelen turistlerin ziyaret noktalarından biri yapmayı hedefliyor Sapphire’ciler.
Nasıl New York’a giden Empire State’e çıkıyorsa, İstanbul’a gelen de şehri tepeden görmek için Sapphire’e çıkacak.
Bunu bir süre sonra paralı hale getirecek bina yönetimi.
Havalar biraz düzelince o manzarayı görmenizi tavsiye ederim.
Sırf bunun için bile Sapphire’i ziyaret etmeye değer.

Haftanın notları...

Meltem Cumbul’un bana 25 bin liralık tazminat davası açtığından haberim bile yoktu. 2009 yazından Kıvanç’la fotoğrafını yorumladığım bir yazı için dava açmış meğerse. Önceki gün mahkeme davanın reddedilmesine karar verince haberim oldu... Köşe yazarlarına -hakaret içermediği sürece- yorumlarından dolayı tazminat davası açmanın bir sonuç vermediğini sanatçılar öğrenmeli artık.

Universal Channel’ın Türkiye Yöneticisi Luca Marcucci’yle öğle yemeğinde buluştum. D-Smart’ta 123.kanaldan HD yayına başladılar. Yeni kanallar getirmek için de çalışıyorlar. Herkes gibi onlar da Türkiye televizyon pazarını heyecan verici buluyorlar.

Benzin zammını protesto için dörtlü flaşör eylemini başlatan Nihat Sırdar’a RTÜK’ten uyarı geldi. Bu sayede RTÜK’ün trafikle ilgilendiğini öğrendik. Ne yani eskiden olduğu gibi yine kornaya mı basalım? Gürültü kirliliği yarattığı için dörtlü flaşöre dönülmüştü. Yolda dörtlüleri yakan sürücülere de ceza yazılırsa şaşırmam artık.

Bakıyorum da gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın gözaltına alınmasını izah edecek bir Allah’ın kulu çıkmıyor ülkede. Neden? Çünkü izah edilir bir durum değil... Bunun için dün gazeteciler İstanbul ve Ankara’da sokaktaydı...
Yazarın Tüm Yazıları