2017 de kabus gibi başladı...

Statlarda ölüyoruz...
Havaalanlarında ölüyoruz...
Meydanlarda ölüyoruz...
Gece kulübünde ölüyoruz...
Nerede yaşayacağız bundan sonra?
Nereye gideceğiz, nerede kendimizi güvende hissedeceğiz?
31 Aralık gecesiyle ilgili haftalardır terör saldırısı ihtimali konuşuluyordu.
Siz bir terörist olsanız yılbaşı gecesi İstanbul’da nereye saldırırsınız?
Bebek, Ortaköy sahil hattı...
Etiler ya da Taksim ilk akla gelen yerler değil mi?
Olağanüstü önlemler vardı şehirde...
Taksim akşam saatlerinden itibaren kapatıldı, şehrin her yerinde kontrol noktaları vardı...
Reina’nın işletmecisi Mehmet Koçarslan da söyledi işte.
Boğaz sahilinde dört ayrı güvenlik noktası bulunduğunu...
Buna rağmen teröristler gelip İstanbul’un en ünlü mekanını kan gölüne çevirdiler.
Sonra da ellerini kollarını sallayarak kaçtılar.
31 Aralık gecesi... 2017’nin ilk saatinde...
Yeni yılın eskisinden farklı olmayacağı mesajını verdiler.
Bu tür saldırılar dünyanın her yerinde oluyor... Paris’te Bataclan’ı da bastılar, Orlando’daki gece kulübünü de...
Ancak ne yazık ki bizde artık bir süreklilik kazandı terör eylemleri, Dolmabahçe saldırısından 20 gün sonra Reina saldırısı.
Bu nedenle bu saldırı tüm detaylarıyla ortaya çıkarılmalıdır.
Görgü tanıkları olay yerine polisin hemen geldiğini söylüyor, gerçekten de Ortaköy Polis Karakolu’yla Reina’nın arası 200 metre...
Saldırının 7 dakika sürdüğü söyleniyor.
Buna rağmen saldırgan ya da saldırganlara nasıl müdahale edilemedi?
Reina gibi İstanbul’un en ünlü gece kulübü çevresinde yeterli güvenlik önlemleri var mıydı?
Bu soruların cevaplarını bulmak, bir sonraki saldırıların önünü kesmemize yardımcı olacaktır.
Bu olaydan sonra İstanbul’da insanlar çok daha az dışarı çıkmaya başlayacaklar, yemeğe eğlenceye gitmek yerine insanlar evlerine kapanacak.
Terörün tam da istediği bu işte...
İnsanları sindirmek, korkutmak...
Bunu değiştirmenin tek yolu ise daha sıkı güvenlikten geçiyor.
İnsanlara güvende olduğu hissi verilmezse kimse çoluğunu çocuğunu alıp dışarıya adımını bile atmaz...

Yılbaşını hedef göstermek

Haftalardır yılbaşı, Noel Baba ve yeni yıl eğlenceleri hedef gösteriliyor...
Noel Baba’nın kafasına silah dayamalar, çenesine yumruk atmalar.
“Ey Müslüman Noel’i kutlama” vaazları vermeler...
Erkenden yat uyu, kuruyemiş bile yeme diye bildiriler dağıtmalar.
Hiçbir yetkilinin de çıkıp, niye karışıyorsunuz diye olaya müdahale etmemesi...
Elbette terör saldırısının doğrudan bununla ilgisi yok...
Bunlar yapılmasaydı da alçak teröristler böyle bir saldırıyı yapabilirlerdi...
Ama yaratılan
bu iklim hiç bir şeyin
değilse bile, terör kurbanlarının yasını hep beraber tutmamamızın nedeni oldu...

Ayıptır, yazıktır...

Teröre karşı birlik olmak gerek nutukları atılıyor ama terör olayları arasında bile ayrım yapıyoruz.
Gece kulübünde terör kurbanı olan da, stadın yanında hayatını kaybeden de, meydanlar da ölen de bizim insanımız.
Bakıyorum Reina’da terör kurbanı olanlara üzülmeyenler de var, yılbaşı eğlencesinde oldukları için...
Vur patlasın çal oynasın eğlendikleri için... Eller havaya yaptıkları için...
İşte bunu söyleyenler, bu hissiyatta olanlar terörün ekmeğine en büyük yağı sürenlerdir.
Ayıptır, yazıktır, günahtır...
Hepsi bizim insanımız, hepsinin acısını yüreğinizde hissetmiyorsanız biz bu terör belasından hiçbir zaman kurtulamayız.