11.12.13 saat 14.15

Bir okur mesaj göndermiş: “Hemen sevinmeyin Cengiz Bey, önümüzdeki yıl da 11.12.13 saat 14.15 çılgınlığı yaşanır” diyor.

Çok haklı...

İnsanoğlunda bu rakam takıntısı olduktan sonra her sene bir şeyler bulunur...

Muhteşem’in bu etkisi de var: Irkçı partinin oyları düştü

Biz burada “Muhteşem Yüzyıl ecdadımızı kötülüyor” falan deyip diziyi yasaklamaya kalkıyoruz ama bir de işin başka boyutu var...

Mesela Bulgaristan’da Türk dizileri yüzünden ırkçı parti ATAKA’nın oylarının son dönemde iyice düştüğünü biliyor musunuz?

Bir süre önce bizden ayrılan Tuna Kiremitçi yarı Bulgaristanlı sayılır artık...

“Sevgili durumundan” üç-dört senedir yılın pek çok ayını Bulgaristan’da geçiriyor.

Geçen gün Yakup’ta oturmuş Rakı Haftası’nı kutlarken ondan dinledim.

Irkçı parti ATAKA, özellikle Türk düşmanlığıyla kısa süre öncesine kadar Bulgaristan’da oylarını ciddi şekilde artırmış bir parti.

“Sofya’ya ilk gittiğim yıllarda ‘Sağda solda çok Türkçe konuşma’ diye uyarırdı arkadaşlarım” diye anlatıyor.

Irkçı fanatiklerin hışmına uğramamak için...

Özellikle son bir-iki yılda bu durum tersine dönmüş, ATAKA’nın oyları büyük oranda düşmüş. Türk düşmanlığı prim yapmıyormuş artık Bulgaristan’da...

Aksine Türkler’e ve Türkiye’ye karşı sempati yükselmeye başlamış.

“Bunun en büyük etkisi Türk dizileri” diyor Tuna...

Bizde nasıl izleniyorsa Bulgaristan’da da öyle büyük ilgiyle izleniyormuş bizim diziler. “Muhteşem Yüzyıl”ın Bulgaristan’ı fethettiği, televizyonda açık oturumlarda “Muhteşem Yüzyıl”ın tartışıldığı bizim basına da yansımıştı zaten.

Tabii tek başına “Muhteşem Yüzyıl”a bağlamak doğru değil artan Türk sempatisini...

Türk dizilerinin tamamının yarattığı bir etki bu.

“Kıvanç Tatlıtuğ ya da Muhteşem’in oyuncuları Sofya’ya gelse Hollywood oyuncuları gibi karşılanır” diye anlatıyor Tuna.

Sokaktaki taksiciler, kafede insanlar sürekli dizileri soruyormuş.

Tatil planlarına Türkiye’yi alıp, nereye gidelim diye tavsiyeler istiyorlarmış.

ATAKA’nın elindeki en büyük kozu, Türk düşmanlığını törpüleyecek kadar önemli bir etki bu.

Türk televizyonculuğu bölgesinde ciddi bir ihracatçı konumuna dönüşmüş durumda.

Kültürel, siyasi etkileri de yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Dizileri yasaklamak için yasa teklifi hazırlayan milletvekilleri işin bu boyutunu da bir düşünse fena olmaz.

Dubai Film Festivali

Buyrun size yukarıda anlattıklarımı destekleyecek bir olay daha.

9-11 Aralık’ta Dubai Film Festivali’ne oyuncu Hatice Aslan’la birlikte davetliydim.

Ben gidemedim ama Hatice Aslan’ın gördüğü ilgiyi anlattılar bana.

Kevin Spacey, Cate Blanchett’tan daha fazla ilgi görmüş festivalde.

Bizim için artık sıradan bir haber bu.

Oralarda dizisi gösterilen her oyuncumuz büyük ilgi görüyor, el üstünde ağırlanıyor.

Hele Kıvanç falan gittiğinde ortalık yıkılıyor!

“Aman dizi işte” deyip burun kıvırmayın, hele müdahale etmeye hiç kalkmayın.

Türkiye’nin tanıtımı için en önemli koz haline gelmiş durumda diziler.

Bölük pörçük!

Dün reyting raporlarına bakarken dikkat ettim, Müge Anlı da hiç ihtiyacı olmadığı halde programını 10’a bölmeye başlamış...

Haklı...

“Herkes bölüyor ben niye bölmeyeyim” dedi...

“El mi yaman bey mi yaman” dedi...

Sonunda da programın 10 bölümü birden reyting listesinin ilk 40 sırasını işgal etti.

İlk 40’ta 10 tane Müge Anlı...

Ben Müge’nin yerinde olsam, bir hafta boyunca 30’a, hatta 40’a bölerim programı... 40’ı birden ilk 100 listesine girsin ki, bu işin iyice suyu çıksın.