10 yılda 1,5 milyon çocuğa ulaştılar

Geçenlerde Eti Çocuk Tiyatrosu’nun oyuncularıyla tanıştım.

“Neredeyse 10 yıldır Eti Çocuk Tiyatrosu adını duyarım ben” dedim...
Doğruymuş...
Benim laf olsun diye söylediğim 10 yıl meğer gerçekmiş.
Bu yıl 10’uncu yılını kutluyorlarmış.
Daha da ilginci, bu 10 yıl boyunca Türkiye’de gezmedikleri il kalmamış, pek çok ilçeye bile gitmişler.
Tiyatro ne yazık ki son yıllarda bazıları tarafından burun kıvrılan, “old fashion” görülen bir sanat dalı oldu...
Oysa ne sinema, ne televizyon...
Tiyatro sanatların anasıdır.
Seyirciyle kurulan canlı temas, her oyunda sahnede yaşanan yeni heyecan tiyatroyu özel kılar...
Ayrıca tiyatro her oyuncunun harcı değildir.
“Kestik, yeniden çekiyoruz” komutlarıyla kamera karşısında oynamak kolay.
Bugün dizilerdeki oyuncuları koyun bakalım sahneye, kaçının boyaları dökülmeden ayakta kalabilecek...
Bu yüzden Eti’nin 10 yıldır tiyatroya bu yatırımı yapması önemli...
Çocuklar için yapması daha da önemli.
Mardin’de sekiz yıl önce Eti Çocuk Tiyatrosu’nu izleyip etkilenen ve bugün amatör bir tiyatro grubu kuran gençlerin hikayesini öğrendim...
“İşte amacınıza ulaşmışsınız” dedim.
10 yılda 1,5 milyondan fazla çocuğa ilk kez tiyatro izletmiş bu ekip.
“Pinokyo oyunumuzu izler misiniz” dediler. Oyundan çok, çocukların tepkisini seyrettim.
Hepsinin gözleri parlıyordu, heyecandan yerlerine oturamıyorlardı.
Pinokyo’ya “Defterini unuttun” diye bağıracak kadar kendilerini kaptırmışlardı. Tiyatroya 10 yıldır kesintisiz bu yatırımı yaptığı için 1,5 milyon çocuk adına Eti’ye teşekkürler...
Yeni 1,5 milyon çocuk için nice yıllara Eti Çocuk Tiyatrosu...

Sevişme sahnesini boxer’la çeken yönetmen

Şu sıralar çekimleri süren “Kaybedenler Kulübü” adlı filmde Nejat İşler ve Yiğit Özşener’in iki genç kızla birlikte grup seks sahneleri bulunduğunu yazmıştım...
Hadi filmin setinden bir dedikodu daha aktarayım.
Geçenlerde bu sahneyi çekmişler.
Çekerken de ilginç bir olay yaşanmış sette.
Bu sahnede rol alan genç kızlar gerilmiş, bir türlü elektrik tutturamamışlar, yönetmen Tolga Örnek istediği sonucu alamamış.
Sonunda da “Kendinizi rahat hissedecekseniz, biz de soyunup boxer’la kalalım” gibi çılgın bir fikir atmış ortaya.
Oyuncular bu fikre sıcak bakınca, Tolga Örnek talimatı vermiş.
Başta kendisi olmak üzere o sahnenin çekiminde bulunan bütün kameramanlar, ışıkçılar, sesçiler kahkahalar içinde soyunmaya başlamışlar.
Bütün ekip üzerleri çıplak, altlarında boxer ve çoraplarıyla yarı çıplak kalınca bir anda setin havası yumuşamış.
Sahneyi de hayal ettikleri gibi çok güzel çekmişler.
Tolga da böylece grup seks sahnesini boxer’la çeken yönetmen olarak tarihe geçmiş oldu.
Not: Sevgili dostum Tolga eminim bunu nereden duyduğuma şaşıracak, hatta yazmış olmama bile kızacak.
Ama onun yönetmenliğini seviyorum, bu yönetme biçimini de sevdiğim için yazdım.

Bu sabah 9’u 5 geçe

Dünyanın en büyük ritüellerinden biri bu...
Koskoca bir ulusun hep birlikte kurucusuna saygı göstermek için ayağa kalktığı başka bir ülke yok.
9’u 5 geçeyi unutmayın, unutturmayın.
“Ben durmasam, ayağa kalkmasam ne olur” demeyin, boş vermeyin, savsaklamayın...
Bu sabah Atatürk ve arkadaşları için, Cumhuriyet için ayağa kalkın!
Yazarın Tüm Yazıları