10 üzerinden 2’lik röportaj

Yılmaz Erdoğan sinema kriziyle ilgili olarak pazar akşamı TRT Haber’e çıktı ve Fuat Kozluklu’nun sorularını yanıtladı.

Haberin Devamı


Olayın her yönüyle takipçisi olduğum için oturup izledim canlı yayını.
Bir saat boyunca akmadı, gitmedi, yürümedi sohbet...
Çünkü Fuat meseleye hakim değildi.
Hakim olan Yılmaz bile Fuat’ın tutukluğu yüzünden meseleyi gümbür gümbür anlatamadı.
Programın sonunda Fuat Kozluklu da olayı fark etti ve “Bu röportaj için kendime 10 üzerinden 2’yi zor veririm çünkü kültür-sanat en zayıf olduğum alan” dedi...
Programdaki en isabetli yorumu da buydu.
Yılmaz ne yapsın, nezaketen “Yok, yok çok iyiydin” dedi...
Bu da Yılmaz’ın programdaki en iyi şakasıydı.

Bu çağda bu hız olamaz Deniz

Deniz Çakır’ın bir kafede yan masadaki türbanlı kadınları sözlü taciz ettiği, “Burası Arabistan mı” diyerek izinsiz fotoğraflarını çektiği iddia ediliyor.
Deniz Çakır 3 gün sonra sessizliğini bozup bir açıklama yaptı...
“Tam tersi ben onların giyim tercihlerinden değil, onlar benim tercihlerimden rahatsız olduklarını açıkça belli ettiler” dedi...
“Her zaman kişisel özgürlüklerin savunucusu oldum. Anlatılanlar gerçeği yansıtmıyor” diye de ekledi...
Bu açıklamayı keşke haber daha ilk çıktığı gün yapsaydın Deniz... Keşke bu kadar sessiz kalmasaydın.
Bu sosyal medya çağında sessiz kalmak, insanların seni anlamasını beklemek hiç doğru bir yöntem değil.
Kaldı ki haberden bir gün sonra menajerinin yaptığı, “Deniz’in şimdi saçları öyle değil haber uydurma” açıklaması da olacak iş değil.
Gazete zaten ‘arşiv fotoğrafı’ diye yazmış, senin menajerin hâlâ fotoğraf eski argümanıyla açıklama yapmaya çalışıyor...
Millet 3 gün olayın üzerinde tepindi, olayla ilgili hakkında soruşturma başlatıldı, ondan sonra Deniz açıklama yaptı...
Olayda hangi taraf
haklı bilmiyorum ama şunu çok iyi biliyorum Deniz, sosyal medya çağında üç gün sessiz kalırsan herkes suçlunun sen olduğunu sanır...

Haberin Devamı

Bir haftada 45 milyon izlenme

Sandra Bullock’un oynadığı Bird Box filmi, Netflix’te yayınlanmaya başladığı ilk 7 günde 45 milyonun üzerinde izlenmeye ulaşmış...
Bu şu ana kadar Netflix’te bir haftada ulaşılmış en yüksek izlenme sayısı.
Film eğer beyazperdede gösterilseydi, bu izlenme oranıyla 422 milyon doların üzerinde hasılat elde edecekti...
Bird Box’ı izleyen 45 milyon içinde ben de varım...
Filmde bilinmeyen kötü bir güç, kendisini gören insanları intihara sürüklüyor. Bu yüzden bakmamak, görmemek zorundasınız.
Sandra da gözleri bağlı bir şekilde iki küçük çocuğuyla nehirler, dağlar geçerek güvenli bölgeye ulaşıyor...
Yer yer heyecanı ne kadar yüksekse aynı derecede bu ne saçmalık dedirten bir film olmuş...
Filmin 60’la 70’inci dakika arasını izleseniz yeter, gerisi boşa vakit harcamak...

Haberin Devamı

Sokak köpekleri

Mayıs 2018’de yazmışım...
Ankara Yenimahalle’de 21 yaşındaki Ömer Yıldıran’ın 25 sokak köpeğinin elinden zor kurtulduğunu...
Ekim 2018’de yazmışım...
Bursa’da aç kalan başıboş köpeklerin saldırdığı 12 yaşındaki çocuğu mahallelinin zor kurtardığını...
Geçen hafta Kayseri’de 14 yaşındaki Mehmet Özer o kadar
şanslı olamadı ne yazık ki...
25 başıboş sokak köpeği parçaladı, gencecik bir hayat bitti...
Bunun üzerine vatandaşların elde sopalarla sokak köpeklerini öldürdüğü iddiaları doğru çıkmadı, dün Fatih Çekirge Hürriyet’te yazdı...
Ama doğru da çıkabilirdi...
O ailenin yerine kendinizi koyun...
Çocuğunuzun, kardeşinizin parçalandığını düşünün...
Zaten mesele de olayı buraya getirmemek.
Türkiye çapında 5 yıla yayılan bir rehabilitasyon çalışması yapılsa bu sorun ortadan kalkacak...
Ama hiçbir belediye, hiçbir idareci bu meseleye uzun vadeli bakmıyor, hep günlük çözümler...
Bataklığı kurutmak yerine sivrisineklerle uğraşıyoruz.
Sayıları sürekli artan hayvanları sokaklarda aç biilaç bırakmak kötü...
14 yaşındaki bir çocuğu sokak köpeklerinin öldürmesi ise çok daha kötü...
Türkiye’nin veteriner hekimleri bu konunda ne yapıyor?
Veteriner Hekimler Derneği var, Türk Veteriner Hekimler Birliği var, her ilin veteriner hekimler odası var...
Neden uzun vadeli bir çözüm önerisi sunmuyorlar bu meseleye?
Neden hayvanseverleri de yanlarına alarak, sokak hayvanlarına bir çözüm planı için kamuoyu yaratmıyorlar?
Sokak köpekleri, tasmalı-sahipli köpekler gibi zengin olmadığı için mi...

Yazarın Tüm Yazıları