Paylaş
Çandarlı Limanı Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise sayılı limanlarından biri olacak. Bu sene mendireğinin yapımı başladı ve devasa dalgakıran hızla şekilleniyor. Önümüzdeki iki sene içinde Çandarlı’dan ilk gemi yüklemesinin yapılması planlanıyor.
Geçtiğimiz hafta İzmir’e gelen TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman buraya birkaç yönden demiryolu bağlantısı planları olduğunu belirtti. Zaten bu limanı demiryolu bağlantısız düşünmek zor.
Çandarlı Limanı yakın bir arazide kurulacak “Serbest Bölge” ile desteklenmeli.. Bu dev limanın sadece ithalat veya ihracat için değil; aynı zamanda transit taşımacılık konusunda da Akdeniz’in en önemli noktalarından biri olması gerekli. Serbest Bölge ise limanın uluslararası işlerlik kazanması için yapılabilecek en önemli yatırım.
Genişletilecek İzmir Alsancak Limanı, Nemrut Körfezi’ndeki mevcut ve gelişmekte olan özel limanlar, dünyanın en büyük liman işletmecilerinden biri olam APM Terminals ile işbirliği anlaşması yapan Petkim Limanı ve Çandarlı Limanı’nı bir bütün olarak düşünmek gerekir. Birlikte yaratacakları sinerji rekabetten çok; iş paylaşımı anlayışı ile planlanınca ortaya çıkacak güç. Türkiye’yi deniz taşımacılığı konusunda Doğu Akdeniz’in zirvesine taşıyacaktır.
Bu bağlamda geliştirilecek olan bir Serbest Bölge İzmir için en büyük itici güç olacaktır.
Bu konuda İzmir’in çok büyük tecrübesi olduğunu da unutmamak gerekir. Zira Ege Serbest Bölgesi A.Ş. (ESBAŞ) serbest bölge işletmeciliğinin en başarılı örneklerini sunmakta. Yeni bir serbest bölge yaratılması halinde, ESBAŞ’ın da buraya destek olacağını tahmin ediyorum. Çandarlı Serbest Bölgesi Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıldönümünü kutlayacağı 2023 hedefinin de önemli bir halkası olacaktır.
Değerimiz düşüyor mu?
Özelleştirme hızla yavaşlarken, fiyatlar da düşüş trendinde... Alsancak Limanı’nın hali ortada. 1.250 milyar dolarlık ihaleyi kazanan da, ikinci olan da teminatları yaktı. En basiti bir bina ihalesinde bile teminatını yakıp geri çekilenler var.
Türkiye Fitch’den yatırım yapılabilir ülke notunu aldı diye basbas bağıran iktidar; özellikle bütçe yamamada kullanılan özelleştirme gelirlerinden muzdarip. Vergileri artırdılar ama yine de yama tutmuyor.
Delik büyüdükçe büyüyor.
Tabii bir zamanlar Fitch’e öfke kusanlar, hatta baş harfini değiştirmeye çalışanlar; şimdi onun bayrağını sallıyorlar. Türkiye yatırım yapılabilir ülke... Ne yatırımı yapılıyor. Otoyol, tunnel, köprü, havaalanı... En son fabrikayı ne zaman yaptık uluslararası boyutta, son teknolojiyi içeren üretim tesisi ne zaman hizmete girdi? Fakat malesef özel sektörümüzün birçok şirketinin de hızla birleşme ve satın almalar ile yabancılara teslim edildiğini görüyoruz. En son darbe elektrik dağıtım özelleştirilmesinde yaşandı. Teminatlar yakıldı, özelleştirme fiyatı 2.990 milyar dolardan 1.960 milyar dolara geriledi. Maalesef ülkemizin varlıklarının değeri allasak da pullasak da düşüş trendinde.
Son ihale önceki gün köprü ve otoyolların özelleştirilmesi için yapıldı. 25 yıllığına bir konsorsiyuma devredilen otoyol ve köprülerin özelleştirme bedeli mevcut 10 yıllık gelirlerinden daha düşük seviyesinde.
Ucuza mı gitti? Onu sizin takdirinize bırakıyorum, fakat benim gördüğüm ülkemizin mevcut tesislerine ödenen bedel her geçen gün artan bir gerileme trendinde...
Paylaş