Paylaş
Maçın henüz 4. dakikasında yediğimizi golü tekrar tekrar herkesten izlemesini rica ediyorum. Ulusal takımın defansına bir bakın ve o defansın yediği gole. Hatayı Sn. Hiddink 1 hafta önceden yapmaya başladı. Sn. Hiddink beraberlik bizim için iyi netice olur diye takımı beraberliğe motive etti. Ya o kaçan penaltı gol olsaydı ne olacaktı. Milli takım için her şeyin bittiği an o an olurdu. Birde Sn. Hiddink maçı mutlaka kazanmalıyız diye oyuncularımızı motive etseydi biz maçı alabilecek miydik ki ?
Kadro ya bakıyorum. İlk 11 de sadece 3 takımın oyuncuları var.(Serdar Kesimal' ı artık Fenerbahçeli kabul ediyoruz.) Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor. Çoğunluğuk Galatasaray' lı oyunculardan oluşuyor. Özellikle defans bloğunda 3 tane GS' li oyuncu bulunmakta. Galatasaray' ın bu defansı 46 gol yiyerek ligi eksi beş averajla kapattı. Sn. Hiddink bu kadroyu nasıl oluşturdu çok merak ediyorum.
Orta sahada Arda haricinde kimse oyuna katkı sağlamadı. Selçuk Şahin ve Selçuk İnan ne iş yaptılar ne oynadılar ben anlayamadım. İlk yarı biraz topa basan Emre Belözoğlu ikinci devre tamamen oyundan koptu. Sn. Hiddink 75. dakika oyunu bizler gibi seyretti. İlk oyuncu değişikliği ise komedinin en büyüğü oldu. Maçta en çok koşan adam Burak Yılmaz' ı kenara aldı. Sanmayın ki, Burak sakatlandı ve/veya yoruldu. Kafasında olmayan bir plandan ötürü onu kenara aldı.
Valencia' da bile ilk 11 de kendine yer bulan Mehmet Topal maalesef ulusal takımda kendine yer bulamıyor. Çok üst düzey takımlarda top oynayan oyuncuları bende hoca olsam direk takıma koyarım ama hocalık o oyuncuların cezalı veya sakat olması durumunda, yerine onu kapatabilecek kişileri bulmak ve oynatmaktır.
Şimdi bazı okurlar yazıyı okurlarken bana kızmaya başlamışlardır. Belki de şunu ifade ediyorlardır " ey yazar bizim istediğimiz 1 puan onuda aldık, yenemiyorsan yenilmeyeceksin" haklılar. Diyelim ki biz gruptan çıktık ya sonrası, onuda geçtim bu takıma yeni birileri göründüğü kadarıyla gelmeyecek. Önümüzde ki yıllar daha da karanlık gözüküyor. Ülkemizde alt yapıya verdiğimiz önem ve yabancı futbolcuya verdiğimiz değer milli takımımızın geldiği noktayı açıkça gösteriyor. Bu takımın bana göre en yetkili kişi Sn. Oğuz Çetin' dir. Kafasına göre at koşturmak diye bir terim vardır bilenler bilirler. Ligi 3. ve 4. sırada bitiren takımlardan bir tane oyuncunun ulusal takımda olmamasını bana kim açıklayabilir. Türk milli takımının forveti kimdir ? Arda' mı, Burak Yılmaz' mı yoksa Kazım Kazım' mı ? Ne kadar ilginç değilmi sizde şimdi düşünüyorsunuz.
Maçı Tv' den izledim. Sevgili Ercan Taner' in sunduğu ve Rıdvan Dilmen' in konukluğunu yaptığı bir yayın oldu. Sn. Dilmen' de yaşlanmış. Eskiden golü bilirdi "gol olur derdi gol olurdu" şimdi tacı, autu ve korneri biliyor. Kendisini tebrik ediyorum. Bir takdiri de Sn . Dilmen Kazım ve Emre için hak ediyor. Her iki oyuncu içinde çok iyi oynadığından bahsediyor, yapmayın sayın hocam siz Kazım ve Emre' ye iyi oynadığını söyleyerek bizlerin futbol bilgisiyle alay ediyorsunuz. Size yakıştıramadığımı söylemek istiyorum. Bu kadar Emre fanatiği olmayın lütfen. Emre maç öncesinde yaşanan olayları maalesef maça kafasında getirmiş. Profesyonel bir oyuncu bunu yapmaz. Kaçak oynayarak, aldığı her tapu yana yada geriye kullanarak maçı tamamladı. Emre Fenerbahçe' de böyle mi oynuyor ? Sinirleri alınmış bir Emre'yi ben hiç seyretmemiştim.
Belçika takımı biraz becerikli olsaydı tarihi fark yerdik. Dünkü kandilde edilen dualar bizleri korudu. Tanrı her zaman bizleri korusun.
Paylaş