* F.Bahçe'de yönetim başarısızlıkta kendine ne kadar pay çıkarıyor, istifa etmeli mi, ya da nasıl bir yol izlemeli?
Kulüp yönetimleri için istifa bir çözüm yolu değil. F.Bahçe yönetimi başarılı mı, başarısız mı diye sorgularsak, cevabında her ikisi de var. Yönetim, fevkalade güzel tesisler, stat yaptı. Bu yönden başarılı. Ama bu stadı dolduracak, seyirciyi ayağa kaldıracak bir takımı kuramadı. Bu yüzden de başarısız. Başarıyı getirecek takımı kuramazsanız, tabii ki eleştirilirsiniz. Çünkü başarı alınan sonuçlarla değerlendirilir.
Ayrıca yönetimin seçtiği teknik adamlar, futbolcular ortada. Lorant gelirken, onunla olmayacağını Almanlar kendileri söyledi, inat için alındı. Mustafa Denizli ayrı bir problemdi. Şimdi de Oğuz Çetin problem. Bu takım için seçilen futbolcuların durumu gözler önünde. Aldığın futbolculara kulübün terbiyesini veremiyorsan yine suçlusun. Gelen oyuncuya kulübün prensiplerini kim anlatır, sokaktaki adam mı? Bu görev de yönetimindi, ama bunu da yapamadılar.
En iyisi bulunmalı
Bugün gelinen noktada Oğuz Çetin'in istifası da birşeyi değiştirmez. Oğuz sezon sonuna kadar iyi veya kötü, bir maç beraberlik, bir maç galibiyet, bir maç yenilgiyle gidecek. Eğer yönetim Oğuz'u göndereceğim diyorsa, o zaman Avrupa'dan bir tane çok değerli, kimsenin toz konduramayacağı antrenörü bulmalı.
F.Bahçe'nin ezeli rakibi 4 yıl şampiyon oluyor, UEFA Kupası'nı alıyor tabii ki bu camiayı rahatsız ediyor. Ancak işin şu boyutunu da gözardı etmemek lazım. Beşiktaş 15, G.Saray 14 sene şampiyon olamadı. F.Bahçe 5 sene olamadı, bu pek önemli değil. Ama camianın beklediği şampiyonluğu yaşatmak lazım. Bunun temeli atılmalı.
Bu futbolcularla takım olunmaz
* Fenerbahçe'de Serhat ile su yüzüne çıkan yeni kaos hakkındaki yorumunuz nedir?
F.Bahçe kulübü, futbolcularıyla nasıl bir anlaşma yapıyor, bilmiyorum. Ancak burada bir çirkinlik var; o da futbolcuların para için konuşmaları. Oysa kulüp bugüne kadar bütün taahhütlerini yerine getirmiş. İyi niyetli bir tutum göstermiş. Ancak son 2-3 ay ödeme yapamamış. Bugüne kadar başka kimse de parası konusunda bir şey söylememiş.
Şimdi bir futbolcu (Serhat) ‘‘Ben ayrılıyorum, param ödenmedi’’ dedi, çekip gitti. Bunlar sağda solda konuşulacak şeyler değil. Tabii herkes parasını ister, ama demek ki, yönetim de bir sıkıntı içinde. Anlayış göstermek gerekir. Böyle davranmak çok yanlış. Tabii bunun altında başka gerekçeler ve gerçekler de olabilir. Belki Serhat başka bir kulüple anlaştı, gitmek istiyor. Çünkü kurallara göre FIFA yolunu da seçmiş. Belki başka birilerinden tiyolar da almıştır. Bir ifadeye göre, ‘‘Lorant'ın menajeri bu işi yapıyor’’ da diyorlar.
Ancak bir gerçek daha var. G.Saray Avrupa şampiyonu, 4 yıl üstüste lig şampiyonu oldu. Futbolcuları bu dönemde 1 kuruş almadı, hala da alacakları var, ama ağızlarını açmıyorlar. Bir de F.Bahçe'dekilere bakın. Böyle adamlarla F.Bahçe takım olabilir mi?
Saygı ve sevgi KALMAMIŞ
* Beşiktaş'ın yenilmezlik unvanı rakiplerinin sert oynaması için bir neden mi?
Üç büyüklerle yapılan maçlar vitrindedir. Beşiktaş'ın yenilmezlik unvanı, sert futbola bir neden olabilir. Ama işin şu boyutunu da göz önünde tutmalıyız, diğer takımlar üç büyüklerle oynadıkları maçlara şöhret ve prestij için çıkıyorlar. Bunun için sahada varlarını yoklarını ortaya koyuyorlar. Buna bir de Beşiktaş'ın lider olmasını ekleyin. Futbolcu kendini bu tür maçlarda gösterecek ki, büyüklerin transfer listesine girecek.
İşin üzücü olan, futbolcularımızın birbirine ne sevgisi ne de saygısı var. Birbirlerine haince giriyorlar. Topa hamle yapıyor, ama topu kaçırırsam adamın ayağına basayım düşüncesinde. Bu futbolumuza zarar veriyor.
Galatasaray’ın BAŞARISI...
* Galatasaray kötü oynuyor ama kazanıyor, bu konu hakkındaki yorumunuz?
Futbolda önemli olan da kötü oynarken kazanmak. Galatasaray, tecrübesiyle, enerjisiyle istediğini alıyor. 4 oyuncu gönderdi, 3 oyuncu aldı derken kadrosunda değişiklikler yaptı ama aldığı sonuçlar ortada. Bu şartlara rağmen bugün bulunduğu yerde olması başarıdır.
Ulusoy kral gibi!
* Haluk Ulusoy'un İngiltere milli maçı için özel bir davetli grubu götürmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'a bayılıyorum, müthiş bir adam! Öncelikle çok zeki olduğu kesin. Türkiye'yi de, Türk insanını da iyi tanımış. Bu yüzden de her kesimin nabzını iyi tutuyor. Kulüplere çaktırmadan yardım yapıyor. Uçak tutuyor, muhalefetten iktidara adamları İngiltere'ye götürüyor. Bunların içinde bir grup sanatçı da var. Aslında burada bir de ikilik çıkıyor. Çocuklar Duymasın'ın oyuncularını götürüyor da diğer popüler diziler ‘‘Asmalı Konak’’ ile ‘‘Berivan’’ın kadrosu onların arasında yer almıyor!
Enteresan aile
Aslında enteresan bir aileleri var. Haluk Ulusoy'un amcası Sefer Ulusoy çıkıyor, ‘‘Ayıptır, bu ekonomik durumda böyle bir şey olur mu?’’ diyor, sonra tutulan uçağa en başta, koşarak o biniyor. O zaman gitme kardeşim. Haluk Ulusoy sözde ‘‘Ben cebimden götürüyorum’’ diyor, çıkar faturasını ibraz et. O da yok. Haluk Ulusoy, herşeyde ‘‘Ben hesap veririm’’ diyor. Türkiye gariplikler ülkesi. Kim, nerede, eşi, dostu var ve milletvekillerini götürüyorsa her yerde hesap veriyor.
Hadi, özel uçakla davetliler gittiler, kaldıkları otel Milli Takım’ın oteli. Sanatçılarla futbolcular aynı otelde. Takım sahaya çıkıyor yeniliyor, Milli Takım’ın menajeri buna nasıl müsade ediyor.
Haluk Ulusoy, kulüplere çaktırmadan yardım yapıyor. Hakemleri de kendi tayin ediyor. ‘‘Ben şu takımı şampiyon yapayım’’ diyor, sonra da yapıyor. Böyle bir düzen. Ama bravo çok da hoşuma gidiyor! Türk insanını tanımış, başkanlık koltuğunda da kral gibi oturuyor.