Fenerbahçe önce defansı düzeltecek Fenerbahçe, Çaykur Rizespor maçında ilk kez 3-5-2 dizilişiyle oynadı. Sarı lacivertlileri yeni düzenlerinde başarılı buldunuz mu? Ortaya koydukları futbol İnter maçı için umut veriyor mu?
FENERBAHÇE, kadro yapısı itibariyle 3-5-2 sistemini de pekala oynayabilir. Çaykur Rizespor karşısında diğer lig maçlarına nazaran daha etkili oldular. Hücuma daha çabuk çıkıp daha çok gol pozisyonuna girdiler. O maçta Fenerbahçe’nin sorunu defansta idi. Önder, Lugano, Edu üçlüsü yeterince yardımlaşamadı. Mesela Roberto Carlos’un her ileri çıkışında Edu’nun defansın solunu kapatması gerekiyordu ama maçın büyük bölümünde yapmadı. Nitekim yenilen gol de böyle bir pozisyonda geldi. Fenerbahçe’nin öncelikle defansta bu koordinasyonu kurması lazım. Eğer bu iş çözülürse hiçbir problem kalmaz.
İnter maçına gelince... Fenerbahçe bu maç öncesi çok önemli avantajlara sahip. Her şeyden önce İnter’in 7-8 önemli futbolcusu oynayamayacak. Bu kaçırılmayacak bir fırsat. İkinci büyük avantajı da kendi sahasında, 52 bin taraftarının önünde oynayacak olması. Ama Fenerbahçe, Çaykur Rizespor maçındaki gibi defansta öyle geniş alanlar bırakırsa hiç şansı olmaz. İtalyan takımlarının en önemli özelliği kontratağa çabuk çıkmaları ve boş alanları iyi kullanmalarıdır.
Kalli’den korkuyorlar
Galatasaray Konyaspor karşısında 6-0 galip geldi. Sizce bu skor maçın hakkı mıydı? Sarı kırmızılılar bu görüntüleriyle Sion’u eleyebilir mi?
KALLİ, "Abartmayın" diyerek Galatasaray’ın durumunu çok güzel ifade etmiş. Normalde Konyaspor ile oynayacağınız hiçbir maçı 6-0 kazanamazsınız. Fakat, daha 4. dakikada bir defans hatası sonucu gelen penaltı golü ve 28. dakikada da 10 kişi kalması Konyaspor’u bitirdi. Maç daha ilk yarım saatte koptu. Fakat şurası da bir gerçek, bugün itibariyle dört büyüklerin en iyisi Galatasaray. Sarı kırmızılıların çabukluğu, sürati ve devamlılığı ligdeki bütün takımlardan iyi. Topu akıllıca kullanıyorlar, hücuma çabuk ve kalabalık biçimde çıkıyorlar ve hepsinden önemlisi devamlılıkları var.
Konya maçında 3-0 öne geçtikten sonra bile saldırmaya devam ettiler, "Bu skor bize yeter" diyerek durmadılar. Bu da neden kaynaklanıyor? Kalli korkusundan. Bütün futbolcular, "Aman tempomu düşürmeyeyim, yoksa Kalli bana ne der?" diye düşünüyor. Yani Kalli’nin takım üzerinde müthiş bir hakimiyeti var.
Sion maçları konusunda fazla bir endişem yok. Galatasaray o takımı güle oynaya geçer. Ama tabii futbol bu. Şans faktörü de çok önemli. Sen iyi oynarsın ama 10 tane gol kaçırırsın, rakibin ise bir kere gelir golü atar, işi bitirir. Bu yönden futbolda büyük konuşmamak lazım.
Takımı çekersen küme düşersin!
Yıldırım Demirören, Ankaraspor maçında attıkları golün sayılmayışına çok sert tepki gösterdi; "Komplo seziyorum. Takımı ligden çekeriz" dedi. Demirören bu kadar tepki göstermekte haklı mı?
BEŞİKTAŞ, Ankaraspor maçında kimsenin beklemediği kadar kötü oynadı. Bunda Ertuğrul Sağlam’ın Delgado ve Ricardinho gibi iki teknisyenini kenarda oturtmasının büyük rolü oldu. Bu oyuncular hiç olmazsa birer devre forma giyseydi, Beşiktaş daha iyi oynardı. Son dakikada sayılmayan gol siyah beyazlılar adına büyük talihsizlik. Konu buraya gelmişken Nobre’ye iki çift laf etmek istiyorum. Kaleciyle birlikte topa yükseliyorsun, ellerinin yan tarafta ne işi var? Normalde kafaya çıkan bir futbolcu darbe yememek maksadıyla ellerini yukarı doğru kaldırır. Nobre ellerini yana açınca, hakem de topa dokundu zannedip buz gibi golü iptal etti. Umarım bu pozisyon Nobre’ye ders olur.
Yıldırım Demirören’in sözlerini üzüntüyle dinledim. Demirören burada bir kulüp başkanı gibi değil taraftar gibi hareket etti. Evet, takımının hakkı yendi ama diline hakim olacaksın. Sakin olup kibarca konuşacaksın. Ortalığı yangın yerine çevirmeyeceksin. Bu sözlerim sadece Yıldırım Demirören için değil bütün kulüp yöneticileri için geçerli. Ayrıca Sayın Demirören şunu unutmasın; takımı ligden çekersen küme düşersin. Bu kadar basit.
Yattara’ya göre oyna
Trabzonspor, onca yatırıma rağmen bir türlü hedeflenen yere gelemiyor. Sizce bordo mavililer nerede yanlış yapıyor?
TRABZONSPOR, elindeki imkanları iyi kullanamıyor. Türkiye’nin en iyi orta sahasına ve en iyi sağ kanat oyuncusuna (Yattara) sahipler ama sıradan bir takım gibi oynuyorlar. Teknik direktörleri Ziya Doğan artık alışılmış huylarından vazgeçmiyor. Yattara gibi bir süper yetenekten bir türlü faydalanamıyor. Efendim, savunmaya yardım etmiyormuş falan filan... Bıraksınlar bunları. Elinde Yattara varsa, takımını ona göre oynatırsın.
Ziya Doğan oyuncu değişikliklerini de yanlış yapıyor. Mesela Ankaragücü maçında Ceyhun’u çıkarıp Yattara’yı oyuna aldı. O Ceyhun ki, Yattara’ya istediği pasları atacak tek adam. Ceyhun’un o maçta iyi oynamadığını ben de kabul ediyorum. Fakat kötü oynayan her futbolcu çıkarılmaz ki. Hele hele bu Ceyhun ise. Adam durur durur bir hareket yapar, bir pas atar işi bitirir.