Fenerbahçe’nin hali içler acısı!

Zico, "Avrupa maçlarının ardından takım motive olamıyor" diyerek G.Antep önünde yedekleri sahaya sürmüştü. Ankara’da ne değişti ki tekrar eskiye döndü? Brezilyalı hocanın tutumunu tutarlı buluyor musunuz?

HİÇ tutarlı bulmuyorum. Bir kere böyle bir bahane olamaz. Senin takımın Avrupa maçından sonra, lig sınavına motive olamıyorsa, senin orada işin ne? Fenerbahçe takımı iyi futbolculara sahip. Bu hep böyle olmuştur, tarihi boyunca. İyi futbolcular da sahada iyi işler yaparsa, bu sonuç verir. Konsantrasyonla falan olmaz bu işler. Kadro işi hocanın tasarrufudur. Yedek oynar, as oynar. Ama Zico bu işte yanlış yapıyor. Dengesiz oyuncu değişiklikleri yapıyor. Kötü oynayan futbolcuları devamlı oynatarak yanlış yapıyor.

Takımı yavaş ve geriye oynatıyor. İleride F.Bahçe tek bir adama kalmış. O da zaten kayıp. Kezman’ın adı var, kendi yok. Zico tutarsızlıklarını sürdürdüğü müddetçe, dengesizlik de devam edecektir. Fenerbahçe’nin aldığı bu sonuçlar sürpriz değil. Çünkü takım futbol oynamıyor.

Sarı lacivertlilerin idmanlarda da bir şey yapmadığı ortada. Kondisyonu yok bir kere Fenerbahçe’nin. Topa sahip olup, rakibine hükmedemiyor. Adına yakışır futbolu bırakın, ağırlığını bile hissettiremiyor. Fenerbahçe’nin deparlı, patlayan ve fiziği güçlü oyuncusu yok. Bunlar olsa zaten, rakipleri Fenerbahçe’nin kalesinin önüne bile gelemez.

Fenerbahçe kötü oynar, iyi oynar. Bu futbolun doğasında var. Ama Fenerbahçe için en acı olan taraf, gol pozisyonuna bile giremiyor olması. OFTAŞ gibi ligin yeni takımı karşısında, rakip kaleye gidemiyor. Ne savunma orta sahayla uyum içinde, oyunu yönlendirebiliyor. Ne de orta saha topa hakim olup, forveti besleyebiliyor. Birbirinden kopuk hatları olan ve sahada kötü bir tablo sergileyen bir takım Fenerbahçe. Tek kelimeyle halleri içler acısı.

Zico’nun inatlarıyla, kaprisleriyle, yanlışlarıyla bu takımdaki problemler çözülmez. Bu kafayla Fenerbahçe’nin işi çok zor.

Üçü de çok kötü...

 Üç büyük takım Avrupa Kupası maçlarından sonra puan kaybetti. Sizce bunun sebebi nedir?

HİÇBİR
sebep yok. Puanlar kaybedilir veya kazanılır. Ama bunu Avrupa Kupası’nda oynanan maçlara bağlamak çok yanlış ve komik. Kendileri kötü oynuyorlar, rakipleri de onlardan daha iyi mücadele ediyor. Puanları paylaştılar.

İşte, tablo böyle olunca da mazeret hazır. Böyle bir şey var mı? Dünyanın her yerinde futbol oynanıyor, ama kimse çıkıp hafta içi ligi dışındaki maçı bahane olarak göstermiyor. Demek ki bizde bir hastalık var. Türk futbolcusunun yapısı bozuk. Ama Avrupa kupalarından sonra maç kazanılınca, bu hiç gündeme gelmiyor. Üç büyüklerin bu haftaki kayıplarının tek bir nedeni var. Hepsinin beklenenin altında kötü oynaması.

Toraman ve Zan ikilisi korkuyor

 Beşiktaş defansı geçen sezonki hatalarını tekrarlıyor. Ertuğrul Sağlam, bu sıkıntıyı nasıl ortadan kaldırabilir?

SİYAH
beyazlı savunmada sorun olduğu ortada. Ertuğrul Sağlam’ın, bu konuda çok sıkıntı yaşayacağı da bir gerçek. Sağlam bir defans için, ona göre oyuncular transfer edecekti ve ona göre oynatacaktı takımını. Beşiktaş savunmasının arkasındaki iki adam İbrahim Toraman ve Gökhan Zan, kendi kalecilerine doğru yaslanıyor. İleri çıkarlarsa, arkalarına atılacak topu yakalayamayacakları korkusu var kafalarında. Bu ikili kendi kafasına göre sistem kuruyor. İleriyi hiç düşünmüyorlar.

Çünkü aralarına sızacakları adamı kaçırmamak için titrek oynuyorlar. Kayserispor maçında da böyle gol pozisyonları verdiler. Mehmet Eren ve Gökhan Ünal, yüzde yüzlük golleri kaçırdılar. Kayserispor, İnönü’den 3 puanla ayrılabilirdi. Fatura da defansa kesilirdi.

Beşiktaş’ın arkada fazla açık vermesinin bir başka sebebi de Ertuğrul Sağlam’ın hücumu daha fazla düşünmesi. Ama o da Fenerbahçe gibi ileride tek adam bırakıyor. Bütün yük Bobo’nun sırtında. Sambacının artısı ise Kezman’a nazaran daha iyi ve hareketli olması. Ayağına aldığı topu kullanabilmesi ve zor kaybetmesi.

Beşiktaş’taki sorun aslında orta sahada. Bütün yük tek adamın üzerinde. Koray, Kayserispor maçında her yere bastı, her yere koştu. Ama yanındaki arkadaşlarından destek göremedi. Ertuğrul Sağlam, takımını ileri oynarken görmek istiyor. Ama bunu yaparken savunman da çok sağlam olacak. Aslında, Türkiye’de hiçbir takım hücumu ve defansı aynı anda yapamıyor. Bu Beşiktaş’ın değil, futbolumuzun büyük sorunu.

Kalli’nin kadrosu bol alternatifli

Şu anda, Türkiye’nin en iyi kadrosuna sahip olan G.Saray, hala oyuncu arayışı içerisinde. Nonda ve Hakan Balta, sarı kırmızılılara ne verir?

KALLİ
, şu an elindeki mevcut kadroya güvenmiyor. Nonda’yı aldılar. Ümit Karan ve Hakan Şükür ikilisine alternatif olarak. Belki de banko oynayacak önümüzdeki günlerde. Hakan Balta’yı da demek ki hoca istedi.

Muhakkak bu transferlerin yararı olur. Kalli, oturaklı bir takım hedefliyor. Kadrosu geniş bir takım oldu Galatasaray. Şampiyonluk yarışındaki rakiplerine nazaran Cimbom sahada daha iyi gözükse de öyle ahım şahım bir futbol oynamıyor. Mücadele yönünden daha arzulu. Teraziye koyduğumuzda da az da olsa Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan ağır basar. Ancak, onların da savunmasında sorunu var. Özellikle Vestel Manisaspor maçında Servet tek kelimeyle faciaydı. Milli bir stoperin bu kadar basit, akıl almaz hatalar yapma lüksü yok. Song olmasaydı, Galatasaray, İstanbul’a mağlup dönmüştü.

Terim bu kez doğru yaptı

Malta ve Macaristan maçları öncesi Milli Takım’ın durumunu nasıl buluyorsunuz?

LİGDEKİ
takımlarımızın ortaya koyduğu performansla, Milli Takım’ın oyununu bir tutamayız. Romanya ile oynanan hazırlık maçında gördük ki kötüyüz. Ama oynayacağımız rakiplerimiz de bizden kötü. Malta’yı yeneriz. O farklı bir şey.

Macaristan ile içeride oynayacağız, onları da geçeriz. Ancak, biz çok iyi ve mükemmel bir takımız diyecek durumda değiliz. Bu tabloyu düzeltecek isim de Fatih Terim. Bence iyi bir kadro oluşturdu bu kez. Özellikle Ayhan, ay yıldızlı takımda olmalıydı. Beşiktaş’ın genç yıldızı Serdar Özkan da bileğinin hakkıyla Milli Takım’a girmeyi başardı. İkisi de hak etti burayı.

Bugüne kadar hiçbir şey yapmayan adamlardan bize fayda gelmeyeceği ortada. Terim’in bazı isimlere sırt çevirip, iyi oynayanlara ve formda olanlara kucak açmasını çok olumlu karşılıyorum.

Bu faktör, önümüzdeki iki maçta sahaya da skor tabelasına da yansıyacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları