Savunma sıkıntılı, Fenerbahçe silahlarını iyi kullanamıyor, ama bunun içinde en önemlisi Brezilyalılar ile Fransız arasındaki problem. Anelka ile Brezilyalılar Alex ve Marcio Nobre birbirlerine pas vermiyor.
* F.Bahçe’nin en büyük kozu duran toplardı, sarı lacivertliler duran toptan gol yiyor. F.Bahçe savunmasında sorun mu var?
F.Bahçe savunmasında sorun var. Hiçbir adam paylaşımını doğru dürüst yapmıyor ve hava toplarını rakibe veriyor. F.Bahçe’nin yediği gollere bakın, çoğu kenar toplardan. Luciano her çıktığı topu kaybediyor. Bir tek Önder var, o da nereye yetişecek? Rakibi mi marke edecek, Luciano’yu mu?
Sorun F.Bahçe’nin oynadığı oyunda. F.Bahçe hiçbir zaman rakibine üstünlük kuramıyor. Son 15 dakika büyük enerji sarfediyor. Onun dışında üstünlüğü yok. Rakibini eziyor diyemiyorsun. Bu kadro ile her takım başabaş oynuyor. Christoph Daum’un hataları da var. Tuncay diye bir adam var. Koşuyor mu, koşuyor... Sahada çalışıyor mu, çalışıyor... İleri deplase oluyor mu, oluyor.. Peki, Daum niye çıkartıyor onu?
Silahlarını çıkardı
Çıkartırsın, takımın patronusun, ama öte yandan onun yerine Appiah geçiyor. Nereye alındı Ganalı futbolcu, orta sahaya... Daum tutuyor onu sol açığa geçiriyor. Orta sahada mücadele edecek, takımı, arkadaşlarını atağa kaldıracak adam Appiah, sonra o da dışarı alınıyor. Uzun toplarla yükleniyorsun, peki Semih hava topu alabilir mi? Hayır. Nobre de alamaz. Bütün bunlar biraraya geliyor, sonuç ortada.
Ankaraspor karşısında oyundan silahlarını çıkartıyor Fenerbahçe ve sanki "Beni yenin" demek için uğraşıyor. Birinci golde Rüştü’nün % 30 hatası var, ama asıl hata o topa vurduranlarda. Her kaleci der ki, benim defansım bu topu alır, ona göre davranır.
Çünkü duran toplarda herkes pozisyon alır adam paylaşır.
Hiçbir takım yenilmez değil, hepsi yenilir. F.Bahçe de yenilir. Bundan önce de puan kaybetmesi gereken maçları kazandı. F.Bahçe’nin yenilmesi problem değil. Sahadaki oyun anlayışı yanında asıl sıkıntı Brezilyalılar ile Anelka arasında sorun var.
Birbirleriyle paslaşmıyorlar
Birbirlerine pas vermiyorlar. Ankaraspor karşısında 1-1 yapmış skoru F.Bahçe, 1 dakika sonra pozisyon geliyor. Luciano fevkalade indiriyor, yanında Anelka var.
Fransız futbolcunun önüne indirecek, o da gol atacak. Atmıyor. Aynı şekilde soldan Anelka geliyor, Nobre sağ tarafta boş. Anelka vermeyip şut atıyor, top auta gidiyor.
Bunlar bir takım içinde olmamalı. Alex daha çok Nobre ile oynamaya çalışıyor. Burada takım önemli, Brezilyalı, Fransız önemli değil. Peki takımda bu durumu teşhis edip el koyacak olan kim, antrenör, yönetim. F.Bahçe böyle vurdum duymaz durumda gidiyorsa fevkalade çirkin, kötü. Herkes kendine göre değil F.Bahçe’ye göre oynamalı.
Takım içindeki arkadaşlık, beraberlik, takımın kazanması için elele vermeleri önemli. Futbolcu oyundan alınıyor, protesto ediyor. Oyuncu o ruh haliyle tepki gösterebilir. Yalnız birlik ve beraberlik olmazsa, yıldız olduklarını gösteremezler.
Yabancıların kompleksi
* Beşiktaş tam çıkışa geçti derken üstüste hayal kırıklıkları yaşattı. Bunu neye bağlıyorsunuz? Ahmed Hassan kadro dışı. Beşiktaş yönetimi ne yapmalı?
Beşiktaş 2 kere de kaybeder, 5 kere de. Bu takım üstüste maç kazanacak bir futbol oynamıyor. Yalnız Ahmed Hasan diye bir adam geliyor, Afrika Uluslar Kupası’nda fevkalade oynamış. Gecikti diye kadro dışı. Bir ceza vereceksen para cezası ver. Anlaşılan Tigana onu takımda düşünmüyor. Oysa Türkiye’de Ahmed Hassan gibi futbolcuya her kulüpte ihtiyaç var. O çok önemli bir futbolcu, ama ne hikmetse kıymetini hiçbir antrenör anlayamadı.
Gövde gösterisi
Türkiye’ye gelen yabancı antrenör buradaki insanların futboldan anlamadığını zannediyor herhalde. Onlara göre, ne basın, ne seyirci, ne de yönetim ki en önemlisi idareciler hakkında böyle bir kanıya sahipler. Tigana, Ahmed Hassan’a ceza veriyor, Okan ortalıkta yok. G.Saray’a bakıyorsun, Gerets, Hakan Şükür’ü son 10 dakikaya kadar kulübede bekletiyor.
Trabzon’a dönelim... Gaziantepspor birara tek kale oynuyor, gol atamıyor. Trabzonspor’da Vahid Halilhodziç,Yattara’yı kenarda tutuyor. Gol atacak adamı son dakikalara kadar oturtuyor. Oysa Ömer Rıza karşı karşıya 4 tane kaçırmış. Süratli oyuncu, ama gol vuruşu yok. Yattara tam bu maçın adamı, ama kulübede. Onu erken oyuna alsa hem oyun güzelleşecek, hem de rakip Yattara’yı durdurmak için çırpınıp Trabzon’un üstüne gelemeyecek.
Hepsi başka havada
Ama acayip bir kompleks içindeler. Oyuncuları küçük düşürme, disiplin sevdaları yüzünden benim dediğim olacak havasındalar. Oysa disiplinsizlik de söz konusu değil, ama onlar gereksiz gövde gösterisi yapıyorlar. Takımlarının kaderleriyle oynuyorlar. Bunun faturası da kulüplere çıkıyor.
Beşiktaş’a dönersek... Yöneticiler istifa edelim demiş, başkan devam konusunda diretmiş. Başkan Yıldırım Demirören istifayı hiç düşünmüyor. Kıvanç Oktay da vurmuş masaya yumruğunu, "Futbol Şubesi benim" demiş.
G.Saray iki defa fırsat tepti. Olabilir, futbol bu. Yalnız G.Saray stresli, Cihan Haspolatlı’nın rakibine attığı yumruk ve oyundan atılması da bunun sonucu. Normalde öyle bir yumruk atar mı, hayır. Ama gol atamıyorlar ve sinirleniyor. G.Saray F.Bahçe’yi yakalayacağım diye sahada baskı altında, rahat oynayamıyor.
Bir de şu var. G.Saray 2 oyuncuyu para verdi, aldı diye oynatıyor. Böyle bir şey görmedim. İliç de Heinz da Sivas maçında sanki sahada yoktular. Buna karşın Hakan Şükür oturuyor. Sonra Sabri giriyor.
Bu futbolcularda bir şey yok, satamazsın da. Hakan maçın sonunda oyuna alınıyor. Bu değişiklik devre arasında yapılmalıydı. Zemine ve oyun şartlarına göre belli ki top havaya kalkacak. Hakan’a ihtiyacın var. G.Saray gol atsa, ne Cihan atılacak, ne de strese girecekler.
Sivas mücadele ediyor, ama silahı yok hücum edemiyor. G.Saray kendi imkanlarını da kullanamamaya başladı. Eline gelmiş fırsatı kaçırdı. Sonra bunu çok arar. Daum güzel söylüyor, 4 puanla değil 1 puan farkla da şampiyon olunuyor.
Fair-Play’den bahsetmeyin
* Cihan’ın yumruğu için G.Saraylı yöneticiler "Cihan’a da yumruk atıldı. İkisi de atılmalıydı" diyor, sizin yorumunuz nedir?
Televizyon defalarca gösterdi; Cihan vuruyor Atilla Birlik’e. Cihan’a savrulan bir yumruk yok. Böyle senaryolar yazıp Türk futbolunu küçültmesinler. Atilla ne yaptı ki. Ama Cihan’ın ne yaptığı gayet net görülüyor.
Kimileri hala ilginç beyanlarla günü kurtarma peşindeler. Sonra da çıkıp Fair-Play’dan bahsediyorlar.