Paylaş
Babamın annemin arkasından kalp krizi yaşayarak vefatı, arkasından ablamın kalp krizi geçirerek vefatı bana acı nedir öğretti.
Ailemin vefatının üstüne ‘Akrabanın yaptığını akrep yapmaz.’ Sözünün doğruluğunu yaşadım.
Sokakta kaldım, aç kaldım, kış günü elektirik olmayan, hiç bir ısıtıcı olmayan bir yerde ağlayarak aç günler geçirdim.
Kış boyu ayağımda yazlık yırtık ayakkabı, üstüm ceketsiz dolaştım.
Varlıktan yokluğa yokluktan sevgiye geçiş serüvenimde kayıp nedir yaşadım.
Şu an şehitlerimizin haberi ile canım çok acıyor... Allah rahmet eylesin... Hepimize ve ailelerine sabır diliyorum.
Onlar hepimiz için oradaydılar.
Suriye’de şehit olan kardeşlerimiz bana bütün kayıplarımı tekrar yaşatırken size kendi sürecimden öğrendiğim çok önemli bir şeyi paylaşmam gerektiğini hatırladım.
Çünkü bu süreçte bazı arkadaşlarım ‘gel görüşelim ya da dışarı çıkalım.’ Dediklerinde ‘Evde kalıp yasımı yaşamak istiyorum.’ dedim.
Bunun sebebi 25 yıllık kişisel gelişim ve içsel yolculuğumda dayanamayıp hissetmekten kaçtığımız acıların sonradan bizi çok kötü etkileyerek hastalık veya hayatımızda içinden çıkmakta zorlandığımız sorunlar olarak ortaya çıktığını fark ettim.
Geçtiğimiz sadesati dönemimde hep sorun yaşadığım insanlar benden yaşça büyük, güçlü ve dominant kadınlar oldu.
Sonradan yaptığım çalışmalar ile aslında bütün o kadınların anneme karşı duyduğum üzüntü ve öfkenin bir yansıması olduğunu anladığım ve üstünde çalıştığım zaman karşımdaki sorunlar bitti.
Şehit haberlerinin arkasından mutlaka o üzüntüyü hissetmekten kaçmayın!
Hemen dikkatinizi başka bir yere vererek konudan uzaklaşmak yerine onlara saygınızı sunun.
Onlar ve aileleri için kendinizi her şeyden soyutlayarak dua edin.
Yapabileceğiniz yardım ve destekler varsa yapın...
Böylelikle ayırdığınız bu saygı dolu zaman ve kendinize acıyı hissetmeye izin vermeniz ile beraber sizin de kalbiniz şifalanacak, vicdanınız ışık saçacak ve bilinciniz özgürleşecektir.
Sevgiyi hissederken farkedilen acı bizim daha çok canımınızın yanmasına neden olur.
Ve kaçmaya başlarız ama acı dan kaçılmaz, acının üstü öfke ile örtülür. Öfkenin devamında hissizliğe geçilir ve kalpler taşlaşır.
Bedenin sağlıklı olması için tüm damarların açık, bedenin içindeki her şeyin tam bir akış içinde olması gerekir. Tek bir katılık veya sertlik bizi hastalığa götürür.
O yüzden kendinizi taşlaştırmak yerine hissetmeye izin verin. Daha fazla hissetmek için zaman ayırın...
Sadece sosyal medya hesabınızda bir paylaşımdan öte farkındalıkta kalın.
Hayatınızdaki tüm büyük acı ve öfkelerinizin kimler veya hangi olaylar vasıtası ile kendilerini size şifalandırmaya çalıştıklarını fark edin.
Şehitlerimize kalbinizde bir yer vererek onlara sevginizi ve saygınızı gönderin.
Kalbinizi şu ana kadar nelere hissetmeye açmadınız ya da kalbinizdeki hangi acıları yaşamadınız?
Sevginin kaynağının gücü lütfen acılarımdan ve öfkelerimden kolaylıkla tamamen özgürleşebilmemi sağla...
Sizi seven bir Can...
Paylaş