Paylaş
Bu hafta sonu Bursa’ya iki günlük özel bir seyahate çıktım. Birbirinden güzel niyetler ve dönüşümler, bambaşka deneyimler yaşıyorum.
Yaklaşık olarak beş yaşımdan beri Bursa’da ki bir otele sık sık geldim. Tabi geçmişteki halinden eser olmamasının yanında üzücü bir hal içinde malesef. Lakin ben herşeyin bir nedenin olduğuna inanırım.
Yaşamın akışına ve bilgeliğine sonsuz saygım var. Bildiğiniz üzere benim “Aşka Yürü (Evliyalar ve Yücelerle Yaşamak)” isimli bir kitabım var. Kitabın adı ve içeriğinden de belli olacağı üzere benim kalbimde evliyaların çok ayrı bir yeri var.
Bu Bursa seyahatim sırasında Emir Sultan Hazretlerini, Üftade Hazretlerini, Tezveren Dedeyi ve daha bir çok Evliyaları ziyaret ettim.
Emir Sultan türbesinin içine girdiğim zaman, oradaki huşu dolu enerjinin içinde kendi içime çekildiğim bir sırada, arkadaşlarım beni dışarda beklerken ilginç bir olay yaşadım.
Yaşlı bir amca elinde bir dua kitabı ile oturmuş dua ediyordu. Yanında karısı da elinde başka bir kitapla dua ediyordu. Daha sonra amca ayağa kalktı ve eşini ayağı ile dürterek son derece kaba bir şekilde konuştu. Yaşlı teyzenin duasını bitirmesine bile izin vermeden onu ayağa kaldırdı.
Tam kapıdan çıkarken amcanın bir şekilde ayağı kaydı ve yere düştü. Yerde birden bacağını tutmuş inlemeye başladı. Tam o anda yaşlı teyzeye dokundurduğu ayağını tuttuğunu fark ettim.
Bazen görmek istemesekte, kabul etsekte, etsemekte ilahi adalet var. Kendi hayatımda ilahi adaletin olduğunu defalarca gördüm.
Yanlız, ilahi adalet ile ilgili şöyle bir farkındalığı da yaşadım. Farkındalık o ki, eğer ilahi adaleti yaşaması gereken insan farkındalık içinde ve yüksek bir bilinçte ise, adalet çok hızlı bir şekilde yerini buluyor.
Eğer ki farkındalıktan kopuk ve içgörüsü olmayan bir insan ise, o zaman ta ki kendini değiştirmeye yönelene kadar aynılarını defalarca yaşayabiliyor.
Ben hayatımda karşıma çıkan her bir insana bir öğretmen gibi bakarım. Yaşamın kendisi benim için en büyük öğretmenlerden bir tanesi. Kural odur ki, öğrenci olmaya gönüllü olmadan öğreti alınamaz.
Çoğu insan çok genç yaşlarından bildikleri herşeyin doğru olduğunu, ailelerinden ve çevrelerinden gördüklerinin ası bütün dünyanın olması gereken şekil olduğunu düşünüyorlar malesef öyle değil.
Dünya’da tek bir inanış, ırk, doğru, kurallar ve gerçeklik olması gerekseydi zaten öyle olurdu.
Bizler farklılıkları sevip, sevgi ile birlik olduğumuz ve birlik bilincine kavuştuğumuz zaman asıl gücü yaşayacağız. Belki bir gün bunun olması için uzaylıların dünya saldırması gerekiyordur. O gün hiç kimsenin birlik olmaktan başka bir şey düşünebileceğini zannetmiyorum.
Sonuç olarak kime nasıl davrandığınıza ve yaşama karşı hangi enerjileri çıkardığınıza çok özen gösterin.
Geçen sene kışın sokaktaki kediler için İstanbul’un her yerine onlarca kedi evi alan ve hatta bir kısmını da kendi yapan bir arkadaşımın bu sene mucizevi bir şekilde ev aldığını hayretler içinde izledim.
Soğuk kış günlerinde sokaktaki kediler için internetten sadece 10 liralık kargo parasını ödeyip alabileceğiniz evler var. Ve internette nasıl yapıldığını anlatan videolar da var. Tabi yapmışken, sokakta yerleştireceğiniz yer açısından da güvenli ve sıcak olacak bir yere yapmanız çok pozitif bir hareket olacaktır.
İlahi alemin sizin okuduğunuz dualar ve yaptığınız ibadetlerin yanında, elinizi, kolunuzu, dilinizi, ayağınızı, gözlerinizi ve zihninizi ne yönde kullandığınıza da baktığı kesin bence.
Sevginin kaynağının gücü, lütfen bana sevinç göz yaşları dökeceğim mucizeler yaşat.
Sizi seven bir Can...
Paylaş