Paylaş
Siz hiç gönülden dilediğiniz ve yaşadığınız bir yolculuğa çıktınız mı?
Ben bu hafta o gönül yolculuğuna çıktım. Ve gönül bahçemden sevgi ile yürüdüm.
Uluslararası Mevlana Vakfının, projesi olan Uluslararası Sevgi ve Barış Yürüyüşüne katıldım.
Bundan 789 yıl önce Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ’nın Selçuklu Sultanının daveti üzerine Konya’ya yaptıkları yürüşü temsilen Uluslararası Sevgi ve Barış Yürüşü, bir gönül yolculuğu...
Bu yolculuk Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ’nın 22. nesil torunu çok değerli ve saygıdeğer Sayın Esin Çelebi Bayru Hanımefendi’nin başından sonuna kadar eşlik etmesi ile ayrı bir değer kazanıyor.
Mevlevi Dedelerinden Nadir Karnıbüyükler’in aralardaki pahabiçilemez sohbetleri ve soruları cevaplaması da ayrı bir etkileyici unsur.
27 Nisan’da başlayan yürüyüş, 3 Mayıs’ta Konya’da son bulacak. Sayın Esin Çelebi Bayru’nun kıymetli katkıları ile başlatılan projenin, bu sene ikincisi yapılıyor.
Katılmak isteyenler, Uluslararasi Mevlana Vakfı ile bağlantıya geçerek, yürüyüşün devam ettiği noktadan katılabilirler.
Karaman Valisi Sayın Süleyman Tapsız ve Karaman Vali yardımcısı, aynı zamanda Ayrancı Kaymakamı Sayın Mustafa Türkcan gibi bir çok değerli isimlerin de katılması ve devlet büyükleri olarak yürüyüşe katılan çocuklarla özenle ilgilenmeleri de beni çok etkiledi. Kendilerine buradan çok teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum.
Kültürümüze ve değerlerimize sahip çıkan bütün devlet adamlarımız benim için her daim çok değerli.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ‘nin torunu Esin Hanımın eşi Sayın Osman Bayru 60 yaşını aşkın olmasına rağmen kilometreler boyunca gençleri yanlız bırakmadan, sıcak hava koşullarını dinlemeden kalbinde sevgi, gözlerinde barış ışıklarını saçarak yürümeye devam etti...
Küçücük yaştaki çocukların Mesnevi bilgileri ve Mevlevi Dedesinin sohbetlerine gösterdikleri ilgi beni büyüledi...
Katılımın ücretsiz olduğu Uluslararası Sevgi ve Barış Yürüşü etkinliği boyunca tüm konaklama, yeme, içme gibi ihtiyaçlar ise belediye desteğiyle karşılanıyor.
Her sene katılmaya niyet ettiğim bu sevgi dolu yürüyüş bana o kadar çok şey düşündürdü ki..
Düşünün şu an 1 buçuk saatte yapılan bir yolculuk, o zamanlar 7 günde, hiç bir güvenlik garantisinin olmadığı, acil bir durumda kimseye ulaşılamayacak, ambulans, polis v.s. hiç birşeyin çağrılamayacağı şartlar altında yapılıyormuş.
Klima, soğuk içecek, teknolojiden zaten en ufacık bir kırıntının bile olmadığı şartlar altında yapılan bu yolculuklar, insanların birlik ve sevgi içinde birbirlerine tutunarak yaptıkları yolculuklarmış.
Bizim şu günlerimizin kıymetini gerçekten çok iyi bilmemiz lazım.
Tabii bugünlere gelebilmemiz de Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî gibi ilim, irfan sahibi sevgi üstadlarının sayesinde...
Sosyal medyamda geçen gün bir soru sordum. Sorum şuydu; Hz. Mevlana’ya sorma şansınız olsaydı, ne sorardınız? Öyle geri dönüşler aldım ki şok olmamak mümkün değil.
Dünya’nın hayranlıkla okuduğu ve etkilendiği Hz. Mevlana Celaleddin - i Rumi’yi bizlerin daha keşfetmemiz ve anlamamız gerektiğini farkettim.
Uzun yıllar önce Mesnevi’yi okumuştum. Lakin Mevlana’nın ailesi ile tanışmamın ardından, Uluslararası Mevlana Vakfı tarafından onaylı bir mealini okumamın çok önemli olduğunu fark ettim.
Gönül makamından ‘Gel, ne olursan ol yine gel’ deme yüceliğini gösteren, Mevlana’yı keşfetmeye hepinizi davet ediyorum...
Sevginin kaynağının gücü sizinle olsun...
Sizi seven bir Can...
Paylaş