Paylaş
Uzun zamandır okumak için sabırsızlandığım Kötülükçü romanını sonunda okuyup bitirebildim.
Kötülükçü adeta beni ruhumdan yakaladı ve hediyelerle bıraktı.
Her satırının birbirini ahenk ile takip ettiği bu inanılmaz sürükleyici romanı okumanın ötesinde seyrettim ve yaşadım diyebilirim. Sanki film izlemek gibiydi.
Ellerimde bir kitap değil, her sayfasını merakla çevirdiğim bir dünya vardı. Ve o dünya bana her gün yüzümüze vuran pek çok gerçeği öyle güzel gösterdi ve aynı anda da özgürleştirdi ki anlatamam. Bunu sizler de deneyimlemelisiniz.
Hiç kimsenin duyguları ile kendi çıkarımız adına oynamamalıyız. Geri dönüşümü çok tehlikeli olabilir. Bir de iyilik adı altında yapılanlara da dikkat etmeliyiz. Çünkü bazen iyilik gibi görünen fena halde yanıltıcı olabilir.
Kitapta yazan kilit cümlede söylendiği gibi “ Kötülüğün bir kılığı yoktur bir kılığı olsa en çok iyilik kılığına girmeyi sever.”
Eğer insanların duygularını ve bize karşı sevgilerini hiçe sayarsak, bir gün bunun bedelini en ağır şekilde ödeyebiliriz. Yani kısacası ne dilediğine ve ne ektiğine dikkat et. Kötü tohumdan iyi çiçek açmaz.
Ne yazık ki birçok kişi saplantısının ve kendi sabit fikirli arzularının kölesi olmaktan kendini kurtaramıyor.
Saplantılarını elde etmek uğruna yürüdüğü yol aslında onun cehennemine giden en hızlı uçurum olsa da ona bunu anlatmak çok zor.
Ne zaman ki cehennemin ortasına düşüyor işte o zaman “ahhh ben ne yaptım” diye inliyor.
Gerçi ben cehennemin ortasına düştüğü zaman hala anlamamak adına direnen insanları da gördüm. Onlar için de uzun bir zaman lazım. Elbette bir gün zaman gelir ve onların da vazgeçmelerini sağlar.
İyilik yapma adı altında hatta doğruyu dile getirme vaadiyle insanların nasıl kandırılabileceğini de bir kez daha derinlemesine anlamış oldum.
Ve en önemlisi Kötülükçü romanı kötülük düşünen insanların iç dünyalarını muhteşem bir şekilde analiz ediyor.
Gerçekten de arka kapakta yazdığı gibi hacmi küçük ama tahrip gücü yüksek bu roman, bir aşk ve tutku romanı gibi görünse de aslında karma yasasını anlatmış. Polisiye romanlarda dendiği gibi her temas iz bırakır.
Kötülükçüleri görmeli ve onları çok daha iyi tanımalıyız.
Karma yasasının hayatın senaryosunda nasıl ince ince yazıldığını da yaşamak yerine Kötülükçü romanını alın okuyun, ve bütün Kötülükçüleri artık gözünden fark edin.
Ben kolay kolay her kitabı yazmıyorum. Özellikle okumadan kesinlikle yazmıyorum.
Kötülükçü kitabının yazarı Kevser Aycan Aşkım Saroğlu dahiyane bir iş çıkarmış.
Ve kendisine buradan bizi başka kitapları ile buluşturmakta acele etmesini rica ediyorum.
Hani tam tadı damağımda kaldı derler ya işte o mesele. Lakin bu tat kaldıkça lezzetlenen, kaldıkça yayılan bir tat.
Sevginin kaynağının gücü, lütfen Kötülükçü insanlardan beni koru...
Sizi seven bir Can...
Paylaş