Paylaş
Bundan 4 yıl önce Gülbin Simitçioğlu ve kızı Tuçe Peksayar ile tanıştım. Sonrasında Gülbin Hanım’ın diğer kızı Tuba Peksayar ile de tanışma fırsatım oldu. Ve tabi çok sevdiğim Gülbin Hanım’ın değerli eşi Erkan Simitçioğlu ile tanıştım. Onların asaleti, erdemli ve olgun tutumları, kibarlıkları, entellektüel seviyeleri ve bambaşka olduklarını gösteren ışıkları beni hep çok etkiledi. O kadar iyi kalpli, saf, temiz ama zeki bir enerjileri var ki hayran kalmamak mümkün değil. Yıllar içinde dostluğumuz ilerledi. Cemiyette çok saygın isimler olmalarına rağmen çok alçak gönüllü ve mütevazi tarzları gerçek anlamda benim için başka bir seviyeye çıkardı onları...
Gülbin Hanım’ın babası Prof. Dr. Haluk Cillov’u onların sayesinde keşfettim.
O kadar erdemli ve görgü sahibi insanlar ki Gülbin Hanım’dan veya ailenin diğer üyelerinden hiç benim dedem Bakan’dı veya şöyle böyle bir insandı gibi bir cümle duymadım.
Gülbin Hanım’ın babasının vefatında evlerine başsağlığı için gittiğim gece uzun uzun sohbet ettik.
O gece fotoğraflara bakarken bir baktım Gülbin Hanım’ın babası Bakanlık yapmış, üç farklı ülkeden nişan almış ve bu vatana müthiş hizmet vermiş çok değerli bir ekonomi profesörü;Prof. Dr. Haluk Cillov
Gerçek anlamı ile bir efsane...
Ticaret Bakanlığı zamanından bir fotoğraf
Türkiye’ye yabancı sermayeyi getiren önemli adam: Renault, Hoechst, Roche gibi pek çok önemli sermayenin Türkiye’ye gelmesine vesilen olan Prof. Dr. Haluk Cillov daha sonrasında bütün bu önemli kuruluşların yönetim kurulunda bulunmuş. Aslında düşündüğünüz zaman bu ülkeye olan katıları gerçekten paha biçilemez.
Türkçe, İngilizce ve Fransızca’ya sahip olduğu için ülkemizin dış dünyayla olan ekonomik iliskilerine büyük eserler bırakmış. Dile kolay tam 40 yil Milliyet Gazetesi’nde ve Ticaret Gazetesi’nde haftalik ekonomi köşe yazarlığı yapmış. Bunun anlamı bir kaç nesil pek çok önemli bilgiyi ve ekonomiyi ondan öğrenmiş.
Ekonomi, istatistik ve nüfus konularıyla ilgili 13 kitap, 32 ilmi etüd hazirlamis ve yabancı dilde 15 araştırma yapmış. Aynı zamanda pek çok dergi ve gazetelerde yayınlanmış 2000 civarında makalesi var.
60’lı yillarda, Rockerfeller Foundation davetlisi olarak A.B.D California Berkeley Üniversitesinde misafir profesör olarak ders vermiş olması gerçekten çok etkileyici...
İstanbul Ticaret Odasının uzun seneler baş danışmanlığını yapmış.
Birleşmiş Milletler’de Türkiye Nüfus Komisyonu temsilciliği yapmış.
İstanbul İktisat Fakültesinin profesörü iken de bir çok önemli iş adamının hocalığını yaparak aslında milyonlarca insanın hayatına dokunmuş. Ayrıca Bakanlığı sırasında bile ders vermeye devam etmiş.
Prof. Dr. Haluk Cillov Dünya’nın bir çok ülkesinde; Amerika, Rusya, Çin, Güney Kore, Yunanistan, Fransa, İngiltere, Polonya, Macaristan, Yugoslavya, Romanya’da resmi hükümet davetlisi olarak incelemelerde bulunmuş ve konferanslar vererek, aslında bütün Dünya tarafından saygı duyulan ve sözü dinlenen birisi olduğunu da göstermiş.
Bu kadar önemli ülkelerin danışmanlığına başvurduğu ve sözünü dinlediği bir ekonomi profesörümüzün Ticaret Bakanlığımızı yaptığını biliyor muydunuz?
Gerçekten çok şanslıyız...
Sadi Irmak Hükümetine Ticaret Bakanı olarak atanmış. Bakanlığı sırasında Tüketicinin korunması yolunda ilk kez bir yasa teklifi hazırlanmasında ön ayak olmuş.
Sadi Irmak ile beraber
Bir çok yabanci sermayenin Türkiye’de faaliyet göstermesinde Prof. Dr. Haluk Cillov’un ön ayak olmasının büyük etkisi var.
1980 yılında Prof. Cillov’a Fransa’nın Légion d'honneur nişanı verilmiş.
1982 yılında Almanya’dan yüksek liyakat nişanı almış.
1995 yılında Japonya Altın liyakat nişanı verilmiş.
Prof. Dr. Haluk Cillov hayatı boyunca çalışmış. Türkiye’nin çok önemli özel kuruluşlarının da yöneticiliği yapmış.
Gerçek anlamda o kuruluşların ne kadar şanslı olduklarını ve şu an oldukları yerin, ülkelerin bile danışmanlığına başvurduğu bir ekonomi Profesörünün nasıl bir izi olabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Bu kuruluşlardan bazıları:
Özellikle 22 sene Yapı Kredi Bankasi, 18 sene Oyak-Renault A.Ş firmasi, 20 sene Koc Yatirim A.Ş ve Türk Hoeschst İlaç Firmasında Yönetim Kurulu Üyeliklerinde bulunmuş.
Ayrıca, Halk Sigorta/YapiKredi Sigorta’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini de uzun seneler yürütmüş.
Prof. Dr. Haluk Cillov aile hayatına çok düşkün olmasının yanında, çocuklarının iyi yetişmesine çok özen göstermiş. Oğlu Haldun Cillov fransız ekolünden eğitim görürken, kızı Gülbin Simitçioğlu Amerikan ekolünden eğitim almış.
Oğlu Haldun Cillov ve eşi Nilüfer Cillov’un mutlu evliliklerinden iki oğulları var. Oğulları Halim Cillov ve Selim Cillov da hep dedelerin eğitime verdiği önemle yetiştirildiler.
Gülbin Simitçioğlu da Erkan Simitçioğlu ile evliler. Kızları Tuçe Peksayar ve Tuba Peksayar’ın da yetiştirilmesinde ve erdemli bir insan olarak iyi eğitim almalarında dedeleri çok etkin olmuş.
Tuba Peksayar’a dedesini sorduğum zaman “Sağ-sol kavgası zamanında, okullarda asker varken bir tek dedemin dersine asker girmezmis. Sınav kağıtlarını asistanlarına okutmazdı. Evde çıt cıkmazdı dedem kağıtları okurken. Hep çok şıktı, hep 3 parca takım elbise giyerdi. Derslerinde elinde hep eldiven olurdu, cok titizdi.” dedi.
Gülbin Hanım ile yaptığım konuşmalarda babasının her zaman çok özenli bir şekilde giyinerek karşısındaki insanlara çok değer verdiğini anlattı. Prof. Dr. Haluk Cillov’un derslerinde bütün anfi tamamen dop dolu olurmuş.
PROF DR. HALUK CİLLOV ‘UN ALBÜM’ÜNDEN KARELER
Tahran Gülistan Sarayı 1966
Merhum Vehbi Koç ile beraber
TBMM’de İsmet Sezgin ile Beraber
Prof. Dr. Haluk Cillov BBC’ye bile röportaj vermiş çok önemli bir isim (1968)
Gerçekten burada yazmak ile bitecek gibi değil.
97 yaşında ışığa olan yolculuğunu yapan bu efsanevi değerimizi ne kadar ansak ve onun yaptıklarını kutlasak bence az.
Dilerim Prof. Dr. Haluk Cillov’un emekleri bütün nesillere ulaşsın.
Gerçek anlamda heykeli dikilmesi gereken yegane örnek isimlerden bir tanesi.
Prof. Dr. Haluk Cillov‘un aile kökleri Denizli’li Cillovzadeler’den geliyor. Lakin kendisi aslen İzmir doğumlu. Böyle insanların yetişmesi ve bilinç olarak bu seviyeye gelmesi demek ki kaç nesil alıyor.
Bütün bu bilgilerin sayesinde Gülbin Hanım ve ailesi ile tanıştığım zaman onlarda ki hissettiğim ışığın nasıl bugüne geldiğini şimdi daha iyi anlayabiliyorum.
Gerçek anlamda eğitim ve bir ailenin kendini geliştirmesi, çok değerli ve bambaşka insanları Dünya ile buluşturabiliyor.
Bir ailenin nesiller boyunca her daim eğitiminde devamlı kendini geliştirmesi, hayatın içinde sadece yemek, içmek, para ve şu an için değil, gelecek nesillere hitap edecek şekilde ilerlemesi ve bir dünya vatandaşı olmasının sonuçlarını görüyoruz.
Huzur ve ışık içinde uyu Prof. Dr. Haluk Cillov.
Sevginin kaynağının gücü lütfen Dünya’ya ve gelecek nesillere daha fazla güzellikler getirmemizi sağla.
Sizi seven bir Can...
Paylaş