Paylaş
Hürriyet ailesi olarak uzun zamandır hayvanların sesi olmak adına hepimiz birbirimizden bağımsız olarak sevgi ile çaba sarf ediyoruz.
Hürriyet ailesinin içinde o kadar özel ve güzel bir enerji var ki, herkes son derece bilinçli ve sevgi dolu bir farkındalıkla insanlıklarının güzelliğini her gün sergiliyor. Hürriyet ailesinin bir parçası olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Bütün Hürriyet ailesi olarak #hayvanlarınsesiolun hashtag’i ile paylaşımlarda bulunuyor, sosyal medyadaki @hurriyetcomtr hesabında bu konuya özel bilinçlendirici videomuzu paylaşıyoruz.
Hepinizi de hayvanların mal olmadığı ve hayvan haklarına dair kanunların, gerekli değişimlerin oluşturulması için sevgi birliğine davet ediyorum.
HAYVANLARI KORAYACAK YASA ACİLEN ÇIKARTILMALI .
BÜTÜN HÜRRİYET AİLESİ OLARAK TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ...
BURADAKİ ÇÖZÜM PARA CEZASI DEĞİL, HAPİS CEZASI OLMALIDIR.
Yolda uyuyan köpeğe tekme atmanın cezası yok.
Yavru kediyi döverek öldürmek 2.252 lira.
Köpeği arabanın arkasında sürüklemek 300 lira.
Kediyi koli bandı ile sarıp işkence etmek 546 lira.
Bunlar gerçek anlamda kabul edilebilir cezalar değil.
Gerçekleri kabul etmek gerekirse, yaşadıkları aile travmaları, ailelerinin bilinçsel durumları dolayısı ile içlerindeki öfke ile yaşayan ve öfkelerini her fırsatta güçsüz bulduklarına yansıtmak zorunda kalan, tedavi edilmesi gereken çok sayıda insan var.
Masum kedilerin ve köpeklerin bu insanlar tarafından işkence görmesine engel olmalıyız.
Bizler yaşadığımız çağın bilinç seviyesinde, hepimizin can dostları kedi ve köpeklerin haklarını savunmazsak, vicdan mekanizmamız hata yaptığımızı mutlaka bize gösterecektir.
Kedim Matu ile biz, aynı evin içinde birbirine canı gönülden aşkla sevgi duyan iki dost gibi yaşıyoruz.
Matu’nun benm hayatımdaki yeri o kadar önemli ki, bunu anlatmaya kelimeler yetmez.
Onun mutlu olması ve onu rahatsız etmemek için elimden geleni yapıyorum.
Benim evime bir insan geldiği zaman sadece benim değil, Matu’nun da misafiri olarak geliyor.
Bugün sokakta ki pek çok hayvan işkence görüyor. Sokaklarda insanlara aşılanan korku bilincinden, yanlış inançlardan dolayı tekmelere maruz kalarak cehennemi yaşıyorlar.
Ülkemizde malesef kara kedi gibi bir batıl inanç var. Türkiye’de malesef köpeklere dokunmaması gerektiğine inanan dini inançlara sahip insanlar var.
Bugün binlerce kez şükürler olsun ki alışveriş merkezleri, mağazalar ve bazı restaurantlar köpeklerin ve kedilerin giriş kapılarının iç tarafındaki sıcak bölümde, hatta içeride yatmalarına izin veriyorlar.
Mağazaların, restaurantların ve şirketlerin bütün sokak hayvanlarına yönelik çok daha fazla özen göstermelerini hepsinin kapısında içi sıcak olacak şekilde kedi ve köpekler için yuvalar yapmalarını rica ediyorum.
Bugün bu yazıyı yazarken, evrenin eş zamanlılığı sonucu, Ajans Maya’dan Esra Yılmaz Hanım’ın bana attığı e-postada, Bereket Döner’in artan yemeklerini barınaklara verdiğini ve müşterilerinin artan yemekleri kedi ve köpeklere götürebilmeleri için özel ufak ambalajlar yaptırdıklarını anlatmış.
Ben de kendisine bunun yanında kediler için Bereket Döner’lerin önünde, onları soğuk kış günlerinde sıcak tutacak kedi evleri yapmalarının da süper olacağını yazdım. Bunun üstüne Esra Hanım’dan en yakın zamanda kedi evlerinin tasarımlarını benimle paylaşacağına dair bir e-posta aldım ve çok mutlu oldum.
Biliyorsunuz Adore Mobilya, sokak kedileri için sadece 10 lira kargo parasının ödenmesi karşılığında 32.143 adet kedi evi yaptı. Kendilerini buradan tebrik ediyor ve önlerinde saygı ile eğiliyorum.
İnanıyorum ki 32.143 kedinin evinin olmasını sağlayanlar, hiçbir zaman evsiz kalmayacak ve hayatları boyunca korunacaktır.
Yaşamın gerçeği budur. Yaptıklarınız ve gösterdiğiniz bütün tutumlar sizlerin gerçeği olur.
Oysho mağazaları, kışın üşüyen kedileri içeri almış, hatta ürünlerin bile üstlerinde yatmalarına izin vermişti. Bunun üstüne kedi sevgisinin güzelliğinden uzak bir kısım insan bu markayı linç etme girişiminde bulunmuştular.
Ve bizler, bütün hayvan severler, Oysho markasından gidip alışveriş yaptık. Hatta alacağımız hediyeleri bile oradan aldık. Geçen sene #oyshodanalışverişyapmıyoruz hashtag’i ile paylaşımlarda bulunan kişilere, bütün kalbi sevgi ile dolu sayısız insan cevap verdi. Bu yazışmaları sosyal medyada okuduğum zaman bir taraftan çok üzüldüm, diğer taraftan da gülme krizleri yaşadım. Kahkahalarım bütün mahalleyi inletti. Karın kasların gelişti.
Geçen hafta Kadıköy merkezde gezerken kalbimde sevgiyi hissettim. İnsanlar son derece bilinçli bir şekilde tüm sokak hayvanlarına karşı çok özenli hareket ediyorlar.
Bunu, yargılardan özgür, kalbindeki sevgi ile bağlantıda, vicdanı gelişmiş ve vicdanını hissedebilen insanların gerçekliği olarak düşünüyorum.
Hayvan hakları, kediler ve tüm patiler adına sürekli yazılar yazıyor, bütün kitaplarımda bu konu hakkında bilinçlendirmeye yönelik, farklı açılardan anlatıyorum.
Bu sevgi dolu hareketimin müthiş güzel sonuçları ile karşılaşıyorum ve her gün içim çok daha fazla umut ve mutlulukla doluyor.
Lütfen #hayvanlarınsesiolun
Sevginin kaynağının gücü, lütfen sevgi ve birlik içinde, herkesin içindeki sevgi bilincini hayvanların korunması için gerekli kanunların çıkması adına uyandır.
Sizi seven bir Can...
Paylaş