Paylaş
Bu hafta içinde yirminci kuruluş yılını kutlayan Aydın Doğan Vakfı yapmış olduğu değerlendirme sonucu bu seneki Aydın Doğan ödülü AFAD Başkanlığı namına Dr. Fuat Oktay’a Hanzade Doğan Boyner tarafından takdim edildi.
AFAD’ın başarılarını sadece Suriye mülteci krizinde oynadığı rolle sınırlandırmak mümkün değil. Dünyanın birçok yerinde yaşanan birçok afet durumunda, birçok ülkenin kendi ekiplerinden önce duruma müdahale etme başarısını gösteren, çok başarılı bir organizasyon haline geldi AFAD. Yeni bir yapı olmasına karşın işleyişi ve başarısı Türkiye sınırlarının dışına çoktan taşmış durumda.
Bilhassa Suriye meselesinde AFAD’ın ve Türkiye’nin gösterdiği eforu gözardı etmemek lazım. Son yıllarda, bu kapsamda böyle büyük başarılı bir insani çalışmanın yapıldığını görmek çok mümkün değil. Bu, Türkiye’nin büyük bir başarısıdır. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın farklı yerlerindeki birçok ülkenin Suriye’de yaşanan insanlık dramına karşı alamamış oldukları tavır ve yeteri kadar gösterilmeyen insani yardım Türkiye tarafından sağlanmış bulunmakta.
Dr. Fuat Oktay’ın iki ödül töreninde de verdiği rakamlar çok çarpıcı. Evinden, vatanından ve topraklarından yaşamlarını devam ettirebilmek için kopmak zorunda kalan milyonlarca insanın dünya ülkelerinden beklentilerine kimin ne kadar cevap verdiğini ise açıkça görmek mümkün. AFAD’ın büyük organizasyon kabiliyeti sayesinde bugün itibariyle kayıtlı 2 milyon 750 bin mülteci Türkiye sınırlarına yerleştirildi. Kayıt dışındaki mültecilerin de sayısını toplarsak Türkiye 3 milyonun üzerinde Suriyeli’ye ev sahipliği yapmakta.
Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinin sadece otuz-kırk mülteciyi kabul ettiğinde yaptığı törenleri gördükçe ya da Avrupa Birliği üyesi ülkeler bünyesinde zaten senelik ciddi bir mülteci kabulu kotası olduğunu düşündükçe, Suriye’de yaşanan bu dram karşısında birçok ülkenin yeteri kadar rol üstlenmemesine üzülmek lazım.
Diğer yandan Türkiye’nin gerek devlet destekli AFAD gibi organizasyonlarının; ama her şeyden öte Türkiye’nin her ferdinin Suriyeli mültecilere sahip çıkışını gördükçe gurur duymamak mümkün değil. Devletiyle, milletiyle ve organizasyonlarıyla Türkiye Cumhuriyeti dünyaya büyük bir insanlık dersi vermektedir. Türkiye’ye dair yapılan bazı eleştirilere baktığınızda insan ister istemez böyle önemli bir insani konunun dünya kamuoyunda yeteri kadar destek bulamamasından ve gündeme gelememesinden üzüntü duyuyor.
Ancak AFAD’ın başarılarını, Türk milletinin misafirperverliğini ve devletin aldığı insiyatifi görünce aslında her ülkenin üstüne düşeni yaptığı takdirde sorunların ne kadar rahat bir şekilde çözülebileceğini görüyorum. Evinden, yurdundan kendi seçimiyle değil zorla ayrılmak zorunda kalmış insanları düşününce dünyada birçok politik gelgitin ve dünyada konuşulan birçok politik mevzunun aslında ne kadar da anlamsız olduğunu düşünmemek mümkün değil.
Türkiye, 3 milyon insana sınırlarını açarak sadece onlara barınacak yer sağlamakla kalmamış, bu insanların sağlık hizmetlerinden eğitimlerine ve maddi durumlarına destek sağlamak için devlet ve millet olarak büyük bir özveriyle tarihte unutulmayacak bir sınav vermiştir. Bütün bu eforların ve emeklerin AFAD gibi bir kurumla ve Dr. Fuat Oktay gibi önemli bir yöneticiyle de böylesine önemli ve başarılı bir noktaya geldiğini görmek ve bu başarıyı takdir etmemek mümkün değil.
Ağzından insan haklarını ve insan yaşamına dair müspet sözleri düşürmeyen birçok ülkenin gerçekten de samimiyetinden şüphe duymak içten bile değil. Yumurta kapıya dayanınca, söylemleri uygulama zamanı gelince uygulamaların ne kadar söylemden uzak olduğunu da rahatlıkla görebiliyoruz. Yıllardır konuştuğumuz Suriye meselesinin belki de bu kadar süre bir çözüme ulaşmadan uzamasının en önemli sebebi birçok ülkenin söylemlerini samimiyetle icraata dönüştürememesidir.
Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti devleti, milleti, sivil toplum kuruluşları hep birlikte dünyaya önemli bir insanlık dersi vermiş bulunmaktadır.
Paylaş