Herkes kar bekliyor. Önce bayram tatilinde belki olur diye bir ümit bekledi herkes. Sonra bari yılbaşında olsun diye bekledik.
Ama beklemememiz gerekiyordu. Kabahat çocukluğumuzdan beri aralık ayında batı bölgelerde kış bekliyor olmamızda. Öyle öğrendik ARALIK-OCAK-ŞUBAT kış aylarıdır. Ama havanın bu şablondan haberi yok. Hatta araştırmalar şunu gösteriyor ki, batı bölgelerin kışı ocak, yazı temmuz ayı ile başlıyor. Neyse ihtimali düşük bir beklenti içerisinde yeni yıla girdik, doğal olarak kar yağışsız. Şimdi sırada soğuk dalgalar var! İşte şimdi zamanı, artık şimdiden itibaren artık kar bekleyebiliriz!!!
Nereden? Sibirya’dan! Ama gerçek Sibirya’dan, çünkü özellikle haber bültenlerinde canı sıkılan Sibirya soğuğu getiriyor. Kış aylarında ne soğuk gelse adını Sibirya soğuğu koyuyorlar. Yüksek basınç ile ayaz oluşuyor, gündüz hava güzel gece dondurucu soğuklar oluşuyor, manşet belli "Sibirya Soğukları Donduruyor". Ama aslında yüksek basınç ile oluşan ayaz bölgesel bir soğuma meydana getiriyor, bölgenin aşırı ısı kaybı sıcaklığını dondurucu değerlere çekiyor, yani bir yerden bir yere gelen-giden bir soğuk yok, hele Sibirya’dan gelen bir soğuk hiç yok. Şimdi ise gerçek Sibirya soğuklarının etkisine giriyoruz. Bölgesel kar yağışları oluşacak. Kar İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu’da etkili. Marmara’da da yer yer kar ihtimali var ama yüksek ihtimalle hafta sonuna sarkmayacak, yani etrafı beyazlatacak bir kar görüntüsünün ihtimali şu an için yüksek değil, eğer değişim olursa ayrıntıları bültenlerimizde bulabilirsiniz. Bu soğuklar aralarda birer ikişer günlük dalgalanmalarla ayın 12-13’üne kadar devam edecek. Ama gece soğukları hayli etkili, Marmara’da bile sıfırın altına iniyor, buzlanmaya dikkat!
*
Farklı sebeplerle hepimizin kar beklentisi var, ama en önemlisi toprağın sebebi. Toprağın donmaması, mahsullerin korunabilmesi, ardından bahar geldiğinde sulanabilmesi için kar lazım. Kardelen çiçeğini bilir misiniz? Kar toprağın yüzeyi örttüğü için filiz karın altında kalıp havanın soğuğundan etkilenmez, kar yorgan gibi örter üstünü, havada sıcaklık eksi 10 dereceye düşse de filiz karın altında sıfır derecede korunur. Bu korunma yalnızca filiz için değil, toprağın kendisi için de geçerli, kar toprağın da donmasını engeller. Öte yandan kar taneciklerinin içerisindeki boşluklarda bulunan su toprağa sızarak sürekli nemli kalmasını sağlar. İlkbaharda da sıcaklığın artması ile eriyen kar nehirlere ulaşır, nehirlerin debileri artar, topraklar sulanır, musluklarımızdan sular akar. Mevzu bitti mi? Bitmedi! Yanında bir de amonyak veriyoruz :)
İçimden özlü bir söz üretmek geldi, "At ölür meydan kalır, kar erir amonyak kalır". Nasıl? Size bir yerden tanıdık mı geliyor? Evet bana da! Neyse, karın içerisinde amonyak da bulunur. Baharla beraber kar eriyip gidiyor ama amonyak toprakta kalıyor. Toprak üzerinde kalan bu amonyak azot bakterileri tarafından azot tuzlarına çevrilerek bitkilerin azot ihtiyacını karşılıyor, sözün özü bu kar iyi bir şey yani :)
Öğrencilere de minik bir bilgi, beklediğimiz kar batı bölgelerde okulları kapatacak seviyede değil, dolayısıyla bir Sibirya soğuğu daha öğrenciler için hafta sonu tatiliyle idare edilecek kıvamda gelip geçiyor ;)