Bahar yorgunluğu

Bu haftasonu hava aralıklarla bulanıklaşabiliyor ama, tam bahar havası, güneyli rüzgarlar, güneş, aralıklarla yağış var. Ağırlıkla orta ve kuzey bölgelere dağılmış yağışlar görülüyor.

Haftasonuna girişte tekrar artıyor. Yarın yer yer İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu’da yağışlar olacak. Pazar günü ise Marmara ve Ege’ye yeni bir yağışlı sistem geliyor. Ama panik yok, bahar tipi yağışlar bunlar, yer yer ve yüksek ihtimalle akşam saatlerinde olacak. Ancak tahminlerin gazete basımı itibari ile çarşambadan yapıldığını düşünerek önemli bir planınız varsa gözünüz bizde olsun diyoruz. Bu arada haftasonu boyunca Marmara, Ege ve Batı Akdeniz’de rüzgar güney ve lodos yönünden hayli sert esebilecek.

Ben sıcak severim, lahana gibi sarınıp, astronot gibi hareketsiz kalmaktan hep nefret etmişimdir. İşte bugünler benim için çok değerli, kıyafetleri hafifletmeye başlıyoruz. Kalın giysileri naftalinlemeye, üst raflara taşımaya hazırlanıyoruz, tam kaldıramamış olsak da şimdilik bir kenara bıraktık. En azından bedenimizin üzerinden ağırlığı attık, tam hareketleneceğiz, bu sefer de bahar yükü üstümüze çöreklendi.

En kanlı-canlı, kıpır kıpır olmanız gereken bahar günlerinde yataktan kalkamıyor, sabah gözlerinizi açamıyor, gün içerisinde yorgun hissediyorsanız korkmayın, yalnız değilsiniz :) Sizin gibi yüzlerce insan var. Bahar yorgunluğu (uyku eğilimi, adale ağrıları, hafıza zayıflaması) bir çok insanda bugünlerde ciddi sıkıntı.

Baharda havanın kimyasal yapısı değişiyor. Bileşenlerin oransal farklılaşmasından, polen ve kirlilik konsantrasyonuna kadar birçok değişim meydana geliyor. Çizgisel kaynaklarda; yani otobanlarda, trafiğin yoğun işlediği alanlarda araç sayısı mevsimden mevsime farklılık gösteriyor. Buna bağlı olarak atmosferde kirletici konsantrasyonu artıyor ya da azalıyor, zincirleme olarak atmosferde birçok değişim meydana geliyor. Aslında bizi etkileyen yalnızca atmosfer kimyasındaki değişimler değil. Dünya’nın yörüngesindeki konumuna bağlı güneşlenme zamanı ve süresinden tutun da, özellikle büyük şehirlerde havadaki elektrik yükü artışına kadar birçok parametre sayabiliriz.

Lodos’ta başımız ağrır, neden? Çünkü kuvvetli basınç dalgalanmalarına vücudumuz hızlı refleks veriyor ve hava basıncı gibi vücut içi basıncımız da dalgalanma yaşıyor, damarlara yük biniyor ve bitkin hissediyoruz, bu yüzden başımız ağrıyor. Mevsim geçişlerindeki ağır değişimlere de vücudumuz yavaş karşılık veriyor, bu uzun soluklu değişim bizi yoruyor ve bahar yorgunluğu oluşuyor. Bu fizyolojik etkilenme uzun soluklu olunca psikolojimize yansıyor. Anlayacağınız bitmişiz biz :) Bir dakika durun! Bahardan bahsediyoruz yaa, çiçekler açıyor, böcekler-kuşlar ötüyor, etraf renk cümbüşü, konumuz aşk olmalı. Aman Allah’ım amma karamsar bir tablo çizdik.

Velhasıl havalar değişiyor, vücudumuz da bu değişime tepki veriyor, normalden fazla yoruluyoruz. Şimdi bu yorgunluktan kurtulmak için ne yapacağız ona bakalım.

En önemli kural, beslenmeye dikkat! Özellikle vitamin ve minerallere yükleneceğiz. Doktorlar sebze ve meyveyi bol tüketmeyi, B ve C vitaminleri almayı ve günde en az 2,5 litre su içmeyi tavsiye ediyor. Baharın getireceği ekstra yükün üzerine aman bir de kafein, sigara ve alkol eklemeyin. Tabii ‘Baharda içme, sıcaklarda içme, ne zaman içeceğiz?’ derseniz, onu bilmiyorum, ben uzak durmanız gereken zamanları söylerim, gerisine karışmam :) Kalp, tansiyon ve alerji hassasiyetleri olanların, baharda dalgalanmaların biraz artacağını, ona göre yaşamlarını belirlemelerinin şart olduğunu unutmamaları gerekiyor. Bir de uyku düzeni var tabii, eğer bir sıkıntı yaşıyorsanız doktorunuza danışarak uyku düzenleyen, kas gevşeten ilaçlardan faydalanabilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları