Paylaş
Ancak, Antalyaspor-Galatasaray maçında kırmızı beyazlıların kazanmış olduğu ikinci gol öncesi Diarra’nın bulunduğu pozisyondan avantaj elde ettiğini, dolayısıyla pozisyonun ofsayt olarak değerlendirilmesi gerektiğini ortak kararımız olarak kamuoyu ile paylaştık. Bu yapmış olduğumuz yoruma hemen hemen tüm hakem yorumcuları da katıldı.
Hafta içinde gazetem Hürriyet’te “UEFA’dan onaylı gol” haberini görünce şaşırdım. Öyle ya, “Karar verilmesi neredeyse iki ay süren kural hatası mı, değil mi?” tartışmasıyla gündemi meşgul eden Kasımpaşa-Beşiktaş müsabakasındaki Donk’un hareketini UEFA’ya gönderenler, bunu niye kamuoyu ile paylaşmadı?
Oysa ki devre arası seminerinde her hususta görüş bildiren Uilenberg’den bile, bu konu hakkında yorum yapmamasını isteyen MHK, Galatasaray’ın yediği ikinci golü iki gün içerisinde UEFA’ya göndermiş ve bizlerin pozisyonu yanlış yorumladığımızı, pozisyon içindeki ince ve hassas noktaları hakemlerin başarıyla yorumladıklarını kamuoyuna açıklamıştır.
Biz bu yorumu neden böyle yaptık? Uluslararası Futbol Oyun Kuralları Kitabının 115. Sayfasında yer alan grafiğe göre.
O ZAMAN SORUYORUM
OFSAYT pozisyonunda bulunan bir hücum oyuncusu (B), top en son bir takım arkadaşı tarafından oynandıktan veya dokunduktan sonra, savunma oyuncusu (C) tarafından bilerek kurtarılan, geri dönen, seken topla oynaması veya dokunması nedeniyle ofsayt olarak cezalandırılır.
Siz MHK ve UEFA olarak bu grafiği kabul etmiyorsanız şu sorularıma lütfen cevap verin...
Hakemler Futbol Oyun Kuralları Kitabına göre maç yönetmezler mi?
Bu kitabı UEFA mı, yoksa FIFA mı yayımlar?
Tita’nın vurduğu top pas mı? Yoksa Galatasaray kalesine gol yapma amacıyla vurulan bir şut mudur?
Kaleye vurulan şutun illa ki kalenin içine mi gitmesi gerekmektedir? Neden kurallarda “net bir şekilde kaleye doğru giden bir topun oyuncu tarafından oynandığında kurtarılan top olarak değerlendirileceği” yazılmamıştır?
FIFA bunu düşünememiş midir? Genel bir ifadeden, nasıl özel bir yorum yapabilmektesiniz? Direğin yanından topun dışarı çıkacak veya çıkıyor olması ofsayt kriteri için aranan şartlardan birisi değil midir?
Alex Telles, kalesine doğru giden topu kontrol edebilir miydi? Bu vurduğu top Diarra’ya gitmeyip, Kaleci Muslera tarafından elle tutulmak suretiyle kontrol edilse, yorumunuz kaleciye pas olur muydu?
“Savunma oyuncusu tarafından bilerek kurtarılan top” ifadesi neyi anlatmaktadır?
Alex Telles bilerek vursaydı, topu beş metre uzağındaki rakibi Diarra’ya mı atardı?
Alex Telles bilinçli oynasaydı, topa vurmak yerine çevresinde kimsenin olmadığını fark ederek topa daha sakin bir şekilde ve de daha uzağa vurmaz mıydı?
Evet, bu sorularıma cevap verirseniz, gazetemdeki köşemde noktasına, virgülüne dokunmadan yayımlayacağım.
Bilginize...
MESAJ VERİLMİŞTİR
MHK, Süper Lig’in 22. haftasında yapmış olduğu atamalarla hakemlerine kalan 12 haftada nasıl maç yönetmeleri gerektiğine dair mesajını açık bir şekilde vermiştir.
Büyük takımları kızdırmayın! Açıklama yaptırmayın! Federasyonu ve dolayısıyla bizi zor durumda bırakmayın!
Bu kanaate nasıl vardığımı şöyle izah edeyim...
20. haftada oynanan Sivasspor-Fenerbahçe maçında, Fenerbahçe mağlup olmuş, maç biter bitmez Başkan Aziz Yıldırım mikrofonlara konuşmuş Yunus Yıldırım başta olmak üzere hakem camiasını topa tutmuştu.
Evet, Yunus Yıldırım’ın yönetimi asla kabul edilecek bir yönetim değildi. Ama bir sonraki hafta sürpriz bir atamayla Fırat Aydınus’un görevlendirildiği Fenerbahçe-Kasımpaşa maçı da kabul edilebilir bir performans değildi. Maçta Emre’nin, Alves’in, Gökhan Gönül’ün oyun dışı kalması gerekirken, kalmamaları maçın sonucunu değiştiren önemli hakem kararlarıydı. Aziz Yıldırım 90 gün ceza alsa da, takımı bu kadar eksikle oynadığı çok önemli müsabakayı kazasız atlattı, istediğini aldı.
Galatasaray Sportif A.Ş. ise maçtan hemen sonra meydanı boş bırakmayacağını gösterdi. Her ne kadar hakemlere baskı yapılmasının yanlış olduğunu beyan etseler de, gözlerinin Antalya maçı üzerinde olduğunu, Antalyaspor-Galatasaray maçında hakemlerin ne şekilde maç yöneteceğini yakinen takip edeceklerini bir açıklama yaparak kamuoyuyla paylaştı.
Ödüllendirdiler
Niçin yapılmıştı bu açıklama? Tabii ki, hem şampiyonluk yolunda hem de derbi öncesi bir kazaya uğramamak için. Sonucunda ne rakibine dirsek atan Burak Yılmaz atıldı, ne de üstün form grafiğiyle takdir toplayan kart sınırındaki Melo müsabakayı kartsız tamamladı.
MHK, başarılı performans olarak gördüğü Fırat Aydınus’u Trabzonspor-Kayserispor, Halis Özkahya’yı Gençlerbirliği-Torku Konyaspor maçlarıyla ödüllendirmiş! Yunus Yıldırım’ı dinlendirmeye devam ederek gerekli mesajı hakemlerine vermiştir. Unutmadan Beşiktaşlı Ersan Gülüm’ü haksız bir kararla atan İlker Meral ve ilave hakem Murat Özcan’a da maç vermemiştir.
Paylaş