Paylaş
Psikolog Yasemin Karaçay, yiyeceklerle aramızda olması gereken sağlıklı ilişkiyi ve sürekli yemek yeme isteğini azaltacak önemli tavsiyeleri şöyle anlattı:
Elbette atılacak ilk önemli adım, yiyeceklerle nasıl bir ilişkiniz olduğunu tespit etmek olmalı. Sağlıksız bir ilişkinin ifadeleri şunlar olabilir: Her zaman açım. Hiçbir zaman açlık hissetmem. Zayıflamama yardımcı olur düşüncesiyle açlığımı görmezden geliyorum. Aç olmadığımı biliyorum, ama yine de yiyiyorum. Acıktığım zaman önümde ne varsa yerim. Tıka basa doyana kadar yerim. Sağlıksız gıdalar yerken kendimi durdurmakta zorlanıyorum. Yemeği yemek saati geldiğinde yerim. Tüm gün boyunca o gün ne yiyeceğimi düşünüyorum. Ne yemem gerektiği konusunda kafam karışık. Bence sağlıklı yiyecekler çok sıkıcı. Bazı yiyecekleri yediğimde kendimi suçlu hissediyorum. Zayıf insanların benim gösteremediğim iradeyi gösterdiklerini düşünüyorum. Bazı yiyecekleri mucize olarak görüyorum. Bazı yiyecekleri asla yememem gereken zehir olarak görüyor ve onlardan kaçıyorum. Sıkıldığım, sinirlendiğim, üzüldüğüm, yalnız hissettiğim, yorgun olduğum zaman yemek yerim. Kendimi yemekle ödüllendiririm, yemek yiyerek rahatlatırım.
Egzersiz yapmaktan nefret ediyorum. Egzersiz yapmaktan zevk almıyorum ama istediklerimi yiyebilmek için mecburen yapıyorum. Çok yediğim zamanlar daha çok egzersiz yapıyorum. Denemediğim diyet kalmadı. Ya diyet yapıyorum ya da çok fazla yiyiyorum. Yeni bir diyete başlamak istemiyorum ancak başka bir alternatifim yok. Diyetle zayıflayamıyorken diyet yapmazsam daha fazla kilo alırım.
Acaba bu ifadelerden size tanıdık gelen var mı? Eğer varsa, günlük hayatınızda ne kadar sıklıkla yer alıyor?
Sıklıkla yer alması yemeğin hayatınızda başrolde olduğu anlamına gelebilir mi? Sizce başrolde olması sağlıklı bir yaşam sürmenize katkı mı sunar, yoksa engel mi olur? Yiyeceklerle ilişkinize dair tespit ettiğiniz tutumlarınızla insanlarla olan ilişkilerinizdeki tutumlarınız arasında bir benzerlik gözlemliyor musunuz?
Yemekle ilişkiniz, hayatla ilişkinizdir!
Paylaş