Paylaş
Yaşadığınız her günün “Yılın en iyi günü olduğunu kalbinize yazın” diyor Emerson. Bu söz, bugünlerde daha da anlam kazansa da bir yılı geride bırakarak yeni yıla girdiğimiz bu günlerde insan yeni yılın getireceği belirsizlikleri, yeni başlangıçları ve sürprizleri düşünmeden edemiyor.
Dr. Pınar Yazır Özgür, belki de yapılabilecek en iyi şeyin, ‘geçmişin tüm tuzaklarından ve umutsuzluklarından kurtulmak, unutmak değil, ama geleceği güzelleştirmeye ve gelişmeye engel olmasına izin vermemek’ olduğunu vurguluyor. Şükran duygusunun iyileştiriciliğini ve yenileyiciliğini bu özel günlerde hatırlamanın önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Yazır, “Sevdiklerimizle yeni bir yıla başlamanın kıymetini bilmeliyiz... Hayatımızı en iyi bir şekilde yaşamaya çalışmalı ve mutlu olduğumuz kişi haline gelmek için çabalamalıyız. Yeni yılın ilk gününde, 2016’yı yansıtan kendini yenileme yolculuğuna başlayabiliriz” diyor.
BİR ŞEYLER DEĞİŞMELİ
Bugünün, geçen 2016 yılında elde ettiğimiz başarılar üzerine düşünmek için çok güzel bir gün olduğunu belirten Dr. Pınar Yazır Özgür, “Elbette hepimizin geçen yıla dair biraz pişman olduğu yaşanmışlıklar da vardır, ancak kendimizi bunların getirdiği olumsuzlukları düşünerek umutsuz hissetmek için daha fazla zaman harcamaya gerek yok. Yaşadıklarımızdan ve yaptıklarımızdan dersler çıkararak çevremize ve kendimize mutluluk veren belirli bir tavır sergileyecek gücümüzü bulalım ve kendimizi seçip 2017 yılına umutla bakalım ve güne enerjiyle, motivasyonla ve kendi kaderini tayinle dolu bir benlikle başlayalım” önerisinde bulunuyor.
BAŞARI VE MUTLULUK İÇİMİZDE
Bulunulan noktadan başka bir noktaya geçmenin sadece arzu etmek ve öngörmekle gerçekleşmeyeceğini kaydeden Dr. Özgür, “Algılarımızda, inançlarımızda ve düşüncelerimizde gerçek bir değişim gerekir” vurgusunu yapıyor.
Wayne Dyer’in, “Bir sorunu kendine özgü zihinle çözemezsiniz” sözüne atıfta bulunan Pınar Yazır Özgür, şöyle devam ediyor;
“Bu, hedeflerimize ve rüyalarımıza ulaşmamızı engelleyen temel unsur haline geldi. Karşılaştığımız zorlukları onları aşmakta zorlandığımız, aynı zihniyetle aşabilmek için uğraşmaya devam ediyoruz. Değiştirmek zorunda olduğumuz alışkanlıklar ve kalıplar değil, gerçek zihniyetimiz. Bu, daha derin bir iç gözlem gerektirir. Bu, yüksek benliğimize bağlanmamızı sağlar.
Yenileme, sadece fiziksel ve zihinsel ihtiyaçlarımıza değil, manevi ihtiyaçlarımıza bağlanmayı gerektirir. Bunu yaparken dengeyi bulabiliyoruz. Vücut, zihin ve ruh, güçlendirilmiş ve sağlıklı bir yerden hayat uyumu için uyum sağlar. Denge, uyum sağlar. Kendini yenileme, hayatınızın ileriye doğru ilerlemesini sağlamaya yönelik verdiğiniz dikkattir; her adım sizi gerçekte olduğunuz kişiye daha yakın hale getirir.”
ENERJİNİZİ TOPLAYIN
İnsanın kendisini yenilemeyi düşünmesi gerektiğinin altını çizen Dr.Özgür, kararları üç ayda bir gözden geçirmek gerektiğini dile getiriyor, “Ocak ayında harika bir başlangıç yaptınız, ancak Mart ayında ne ölçüde ilerleme kaydedildi değerlendirin. Nerede olduğunuzu ve nerede olmak istediğinizi tekrarlayın, sonra o amaca uygun adımlara devam edin” diyor.
Paylaş