Paylaş
Gürcistan’da 3 dakikada lasik ameliyatı yapan Prof. Dr. Kaşkaloğlu, “Meslektaşımın ameliyat için beni seçmesi çok onur verdi” dedi.
Tiflis Devlet Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Gürcistan Oftalmoloji Derneği Başkanı, Karadeniz Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Merab Dvali, “Göz bozukluğum vardı. 60 yaşında bu ameliyatı oldum, meslektaşım ve arkadaşım Mahmut Kaşkaloğlu yeni yıla gözlüksüz girmemi sağladı. Çok mutluyum” diye konuştu.
Lasik ameliyatıyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Kaşkaloğlu, şunları söyledi:
“Yeni tekniklerle çok iyi sonuçlar elde ediyoruz. Özellikle miyoplarda. Son zamanlarda 40 yaşını aşan hipermetroplarda da sonuçlar olumlu. Lasik ameliyatını 1994’ten beri uyguluyoruz. Ameliyatlar lazerle yapılıyor.”
Saç dökülmesine mezoterapi yöntemi
EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuğrul Dereli, mezoterapi ile sağlığı anlattı. Prof. Dereli, mezoterapinin göz hastalıklarından fizik tedavi, spor hekimliği alanına kadar tüm alanlara uygulanabileceğini belirterek, “Organlara böyle bir uygulama yapma şansı yok. Mezoterapinin hedef noktası “deri” ve “deri altı”dır. Deri hastalıklarının tedavisi yanı sıra en popüler konular saç dökülmesinin önlenmesi, cilt gençleştirilmesi, cilt altı yağ dokusunun eritilmesi ve şekillendirilmesidir” dedi.
Nasıl bir tedavi
Mezoterapinin sıvı şeklindeki ilaçların, ince uçlu bir enjektör yardımıyla ve çok sayıda enjeksiyonla hastalıklı bölgenin içine çok az miktarlarda verilmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Dereli, “Öncelikle saç dökülmesine neden olan faktörler veya hastalıkların belirlenmesi gerekir. Örneğin; demir eksikliğine veya tiroid bezinin fazla çalışmasına bağlı bir dökelmeyse mezoterapi işe yaramaz. Telogen effluvium dediğimiz dökülmeler ve kısmen erkek veya kadın tipi “şekilli kellikler”de iyi sonuçlar alınıyor. Hastalığa göre değişen 4-8 seans arasında uygulanıyor” diye konuştu.
Yılbaşında nasıl beslenmeliyiz
YILBAŞI ve diğer özel günlerin zengin sofralarında fazla miktarda besin tüketilmesi ve sürenin çok uzun olması vücutta hazımsızlık, gaz gibi şikayetler oluşturur. Ayrıca rahatsızlığı bulunan kişilerde de sorun daha da büyür. Bu nedenle yemeğe ve içmeye bu özel gecede çok dikkat edilmelidir.
Kent Hastanesi Diyetisyeni Melek Bölge, yılbaşında nasıl beslenmeliyiz, dikkat edilmesi gerekenler için şunları söyledi:
“Kronik hastalığı olan bireyler yemekte daha dikkatli olmalılar. Yağ oranı yüksek besinlerin tercih edilmesi, kısa zamanda çok çeşitli ve fazla miktarda besin tüketilmesi, alkollü tüketimi ve mezeler, kuruyemişler düzensiz besin tüketimine bağlı sıkıntıları daha da arttırır. Bu özel gecede mideyi çok fazla doldurmamak gerekir. Akşamı fazla yemek yiyebilmek için gün içerisinde hatta birgün öncesinden öğün atlanarak az yemek yenmesi, aşırı besin alımından sonra gazlı içecek veya soda içilmesi ile hazımsızlığın önlenebileceğini düşünmek en büyük yanlışlardır. Başta kahvaltı olmak üzere asla öğün atlanmamalı, Yılbaşı sofrasına çok aç bir şekilde oturulmamalı. Gün içerisinde 8-10 bardak su tüketilmelidir. Kızartma, kavurma işlemleri yerine; haşlama, ızgara, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Aç karnına alkol tüketilmemelidir. Yağlı meze ve fazla kuruyemiş, yağlı et tüketilmemelidir.”
Paylaş