Paylaş
İZMİR’in ilk özel göz hastanesi olan Kaşkaloğlu’nun kurucusu Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, 10-15 yıl öncesine kadar bazı göz rahatsızlıkları için yurt dışına zorunlu olarak hasta gönderdiklerini, ancak ileri teknoloji sayesinde bugün tedavilerin çoğunun Türkiye’de başarıyla yapılabildiğini vurguladı.
Meslekte 40 yılı geride bırakan Prof. Kaşkaloğlu, yaşamını eşi Op. Dr. Selma Kaşkaloğlu’yla birlikte ‘göz’e adamış. İhtisasını Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yaptıktan sonra, İngiltere’de retina hastalıkları konusunda uzmanlık eğitimi almış. 1985’te eşiyle ilk muayenehanesini açan Prof. Kaşkaloğlu, hep daha iyisini hedeflemiş.
Lazer ameliyatı için o yıllarda İzmir’den İstanbul ve Ankara’ya gidildiğine dikkat çeken Kaşkaloğlu, “Biz de 1990 yılında lazer merkezi açtık. O dönemde hiçbir muayenehanede hatta hastanede olmayan lazer ve anjiyo tedavilerini yapmaya başladık. Diğer doktorların da kullanımına sunduk. Excimer lazer cihazıyla birçok başarılı operasyon yaptık” diyor.
Işığa kavuşturuyoruz
Gönlünde sürekli daha büyük bir tesis kurma fikri olduğunu belirten Prof. Kaşkaloğlu, bu hayalini 1997’de Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nin temelini atarak gerçeğe dönüştürdüğünü vurguluyor. 2000 yılında İzmir’in ilk, Türkiye’nin de 2. özel göz hastanesini kurduklarını kaydeden Kaşkaloğlu, “İşimizi yaparken, her zaman tıbbı ve hasta mutluluğunu ön planda tuttuk. Binlerce hastayı ışığa kavuşturduk” diye konuşuyor.
Türk hekimlerinin başarısı
Türkiye’de, sağlıkta dönüşüm programıyla özellikle 2002’den sonra hızlı bir gelişme yaşandığına vurgu yapan Prof. Dr. Kaşkaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Hem özel sektör hem de devlette yatırımlar yapıldı. Çevre ülkelere nazaran göz tedavilerinde önemli bir aşama kaydettik. Yurt dışındaki gelişmeleri ülkemize getirip uyguluyoruz. Bundan bir süre önce yurt dışından hastalar tedavi olmak için ülkemizi daha çok tercih ediyordu. Çünkü, hem operasyonlar daha uygun maliyetliydi; hem de hekim kalitesi üst seviyedeydi. Şimdi yurt dışındaki maliyetler de azaldı, bir de ülkede yaşanan siyasi konjonktürden dolayı yabancı hasta sayısında bir düşüş oldu. Randevular azaldı. Ancak, Türk hekimleri yurt dışında, deneyimli ve başarılı olarak tanınıyor. Dünyayla yarışıyor, hatta bir adım öne çıkıyor. 15-20 yıl önce bazı göz tedavileri için hastaları yurt dışına göndermek zorundaydık. Şimdi ise bütün tedavileri ülkemizde yapabiliyoruz.”
Göz bankaları yetersiz
Türkiye’de göz bankası sayısının yeterli olmadığını belirten Kaşkaloğlu, bu konuya önem verilmesi ve yatırım yapılması gerektiğini söyledi.
Kataraktın, dünyada en çok yapılan göz operasyonu olduğunu vurgulayan Prof. Kaşkaloğlu, “Ülkemizde yılda 400 bin katarakt operasyonu yapılıyor. Almanya’da yaşlı nüfus daha çok olduğu için bu rakam 1 milyonu buluyor. Türkiye’de de önümüzdeki 5 yıl içinde bu rakam artacak” diyerek, göz doktorlarının, tüm göz hastalıklarını tedavi edemeyeceğine dikkat çekti, uzmanlaşmanın önemli olduğunu, katarakt ameliyatının ayrı, retinanın ayrı uzmanlık gerektirdiğini kaydetti.
İşadamı değil doktor
Özel hastane sahibi olmasına karşın işadamından çok doktor kimliğiyle hizmet vermeye çalıştığının altını çizen Prof. Kaşkaloğlu, sözlerini “Doktorluk mesleğini daha rahat yapmak için bu yatırım kararını aldık. Bizim için birinci sırada hasta memnuniyeti gelir. Güven ve kaliteyle anılan bir marka bilinilirliği yaratmayı başardık” şeklinde tamamladı.
Paylaş