Ağrıya ameliyatsız çözüm

Stres, biyolojik ve psikolojik dengenin bozulduğuna ve yeni durumlarda uyum yapılarak yeniden dengeye dönülmesi gerektiğine yönelik bir işarettir.

Haberin Devamı

AĞRI, günümüzde önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşam süresinin uzaması, hareketsiz yaşam, artan iş ve sosyal stres nedeniyle artan sorun, insanların ağrı tedavisinde alternatif tıbba yönelmesi ve ameliyatsız çözüm aramasını, yani ‘Proloterapi’ ve ‘Nöralterapi’yi gündeme getirdi.

Alsancak Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Saadet Deniz Demiral, şu açıklamayı yaptı;
“Proloterapi; zayıflamış, eski işlevliğini kaybetmiş eklemleri, kıkırdakları, ligamentleri ve tendonları güçlendirmek tekrar eski haline getirmek için kullanılan, iyileşmeyi uyaran bir enjeksiyon şekli olup, hücrelerin ve dokuların proliferasyonuna (büyüme-iyileşme) neden olduğu gösterilmiştir. Enjekte edilen dokunun proliferan ilaçlarla isteyerek ve bilerek irrite edilmesi tedavinin esasıdır. Böylelikle zayıf ya da işlevliğini yitirmiş bölgede kan akımı artar, tamir eden hücreler gelir, yeni doku iyileşmesi başlar. 3 hafta aralıklarla 4-6 seans uygulanır.
Nöralterapi ise tüm vücudumuzu bir ağ gibi saran sinirler üzerinden tedavi edici etki gösterir. Tek tek organlarla uğraşmaktan ziyade, bütüncül yaklaşımla tüm vücutla ilgilenir. Sistemimiz içinde olan tamir ve iyileşme yeteneğini aktive eder. Bu tamir mekanizmasını bozan ya da zora sokan sorunları ortadan kaldırmayı hedefler. Lokal anesteziklerin bölgesel ve sistemik etkilerinden faydalanılır. Seans sıklığı ve süresi hastanın kliniğine göre değişmektedir. Bu tedavi yöntemleri laboratuvar, görüntüleme, detaylı bir anamnez ve muayene sonrasında uygun görülen hastalara yapılmaktadır. Enjeksiyon uygulaması sırasında hastanın hissettiği ağrı dışında herhangi bir yan etkisi yoktur.”

 

Stresi bitiren 22 madde

Haberin Devamı

Stres, biyolojik ve psikolojik dengenin bozulduğuna ve yeni durumlarda uyum yapılarak yeniden dengeye dönülmesi gerektiğine yönelik bir işarettir. Stresin kısa dönemdeki etkilerinden bazıları, kişinin kalp hızının artması, kan basıncının fırlaması, sinirlerinin bozulması, tahammülsüzleşmesi, bazen verimliliğin düşmesine neden olan sinirlilik ve kaygıdır. Duygusal olarak yaşadığımız tüm travmalar, üzüntüler, zor durumlar, iş hayatında karşılaştığımız zor insanlar, hastalıklar, yoğunluklar gibi nedenler psikolojik stres kaynağı. Ancak stresten mümkün olduğunca uzaklaşabilmek için günlük hayatımızda uygulayabileceğimiz bazı öneriler de var.
Özel Tınaztepe Hastanesi, duvar yazıları asarak strese dikkat çekti. Hastane Başhekim yardımcısı Dr. Emek Atlas, “Bizim için en önemli şey hastaların moral ve motivasyonu. Stresle baş etmenin en iyi yolu, kişinin kendisinde strese neden olan sorunları fark edip bunları kontrol altına almasıdır” diye konuştu.

Haberin Devamı

BUNLARI UNUTMAYIN
* Yaptığınız bir hatadan dolayı özür dileyin.
* Hayallerinizi sıralayın
* Derin bir nefes alın, nefesinizi verin
* Kafein alımını azaltın
* Kahve molanızı bir fiziksel aktivite ile değiştirin.
* Minnettar olduğunuz birilerini bulun ve onlara teşekkür edin.
* Kollarınızı geriye doğru bağlayın omuzlarınızı gerin.
* TV’siz bir gece geçirin
* Düşünceleriniz ve hislerinizin günlüğünü tutun.
* Öfke patlaması yaşamadan önce 10 ya da 1000’e kadar sayın.
* Yapacağınız şeylerle ilgili önce bir liste yapın ve bu listeyi takip edin.
* Her zaman gittiğiniz bir yere farklı bir yoldan gidin.
* 15 dakika erken uyanın ve kalkın.
* Yaptığınız bir şeye gülün.
* HAYIR demeyi öğrenin.
* İyi bir kitap okuyun, sonra kitabı bir arkadaşınıza verin.
* Ayağa kalkın gezinin.
* Her gün eğlenceli bir şey okuyun.
* Yüksek sesle gülme egzersizi yapın.
* Enerji veren bir yürüyüşe çıkın.
* Oyun oynamak için zaman ayırın.
* Tek seferde tek bir şey yapın.

Yazarın Tüm Yazıları