Kılıçarslan, bunu tüm branşlara yaymaya çalışacaklarını ifade etti. Kurumun 1969’da 50 ortak tarafından İzmir’de kurulan ilk özel hastanelerinden biri olduğunu hatırlatan Dr. Kılıçarslan, “Hastanede, yedi ameliyat salonu olup bunlardan ikisi açık kalp ameliyatları için donatılmış durumda. İki doğum salonu var. Kalp–damar, cerrahi, dahili, koroner ve yeni doğan yoğun bakımlar bulunuyor” dedi. Kılıçarslan, 17 VIP suit, 12 suit ve 67 normal oda olmak üzere toplam 170 yatak kapasitesine sahip olduklarını kaydetti.
Koroner by-pass
Universal İzmir Ege Sağlık Hastanesi Göğüs Kalp Damar cerrahları Doç. Dr. Cüneyt Narin ve Doç. Dr. İlker Kiriş, birimleri hakkında bilgi verdi. Kiriş, koroner bay-pass ameliyatı yaptıklarını dile getirerek, “Kullandığımız damarlarda uygun hastalarda atar damarları kullanarak daha iyi standartlarda olmasını sağlıyoruz” dedi.
8 saniyede öğrenin
Universal İzmir Ege Sağlık Hastanesi Radyoloji Uzmanı Dr. Oğuzhan Obuz, “Sekiz saniyede kalbinizin durumunu öğrenebilirsiniz” diye konuştu. Obuz, ”Bilgisayarlı tomografi, en üst geliştirilmiş modellerden biri. Kalbin dışında tüm vücut anjiyo incelemeleri, organ ve vücut damarları dahil hepsine bakılabiliniyor” bilgisini verdi.
Prof. Dr. Çıkılı, “Gelen hastaların eskiden yüzde 10’u ameliyat edilebiliyordu. Şimdi ise yüzde 90’ları geçmiş durumda. Müthiş bir gelişme var. Tetkik, tahlil olanakları arttı. Her yerde PS’den bakılarak prostatın durumu öğreniliyor. Ailesinde prostat kanseri olanlar, 40 yaş üzerinde tarama testi yaptırmalı” bilgisini verdi.
Zeka seviyesini saptayın
? BUCA Tıp Merkezi Psikoloji Uzmanı Dr. Tuba Atasever, zeka testinin çocuğun zeka seviyesini saptamak, hangi alanlarda beklenen düzeyde, hangi alanlarda ileride ya da geride olduğunu belirlemek için yapıldığını belirtti. Atasever, “Çocuğun zeka seviyesi normal ya da normale yakın olabilir. Tüm bunların belirlenmesi için öncelikle çocuğa zeka testi yapılması gerekiyor” dedi.
Baş dönmesine dikkat edin
ÖZEL Sada Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Nevin Karapınar, yaşla birlikte baş dönmelerinin sıklığının arttığını kaydetti. Karapınar, pozisyonel baş dönmeleri hakkında şu bilgileri verdi, “70 yaşından sonra her 3 kişiden birinde görülür. Ancak her yaşta görülebilir. Özellikle kafa travmaları sonrasında gençlerde sıktır. Tanısı muayene ve öykü ile konur. Özellikle muayenenin baş dönmesi atağı sırasında yapılması gereklidir. Adından da anlaşılacağı gibi iyi huylu bir hastalıktır ve haftalar aylar içinde kendi kendine düzelme olur.”
Prof. Dr. Orhan Kubati’nin organize ettiği toplantıda, ünlü göz uzmanları buluştu. Yeni gelişmeler, ameliyat teknikleri ve kansız operasyonların ele alındığı organizasyonda konuşan Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nin kurucusu Prof. Dr. Mahmut Kaşkaloğlu, yeni göz teknikleri ile Türkiye’nin artık sadece Ortadoğu ve Balkanlar’ın değil, dünyanın en önemli çekim merkezlerinden biri haleni geldiğini söyledi.
Teknolojik gelişmelere ayak uydurma, uzmanlık eğitimi ve fiyat konusunda büyük avantajlara sahip olduğunu aktaran Kaşkaloğlu, önümüzdeki yıllarda göz hastalıkları ve operasyonları konusunda İzmir’inde önemli merkezlerinden biri haline geleceğini dile getirdi.
Erken teşhis için yılda iki kez kontrol
Periodontolog Diş Hekimi Tonguç Kavasoğlu, dişeti hastalıklarından korunmak, teşhisi ve tedavisi için yılda 2 kez muayene gerektiğini bildirdi. Kavasoğlu, “Ağız hijyenine gereken özen gösterilmezse oluşan diş taşları ve plaklar zamanla dişlere, dişetlerine ve çene kemiklerine zarar vererek diş kayıplarına yol açabilir. Son yıllarda Amerika’da, Michigan ve New York üniversitelerinde yapılan araştırmalar sonucu diş eti hastalıkları, kalp rahatsızlıklarına, şeker ve erken doğum gibi risklere sebep olabilir. Dişeti hastalığı olan kişilerdeki p. Erken safhalarda teşhis edilen dişeti hastalıkları cerrahi müdahalelere gerek kalmadan tedavi edilebilir” dedi.
Afet planı konferansı
Herkes İçin Acil Sağlık Derneği ve İzmir Tabip Odası işbirliği Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nin (DESEM) desteği ile düzenlenen, “Hastane Afet Planı” ve Konferansı 25-26 Kasım tarihlerinde yapılacak. DESEM Konferans Salonları’nda yapılacak olan etkinlikle ilgili bilgi veren Herkes İçin Sağlık Derneği Genel Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, “Almacımız hastanelerimizin ve burada çalışan sağlık profesyonellerinin afetle mücadele bilincini arttırmak ve afet öncesi sağlık kuruluşlarımıza afet planlarının nasıl yapılacağı konusunda eğitim vermek, mevcut bilgileri geliştirmek” dedi. Konferansa, afet hekimliği konusunda uzman Dr. Donald Walsh, Dr.Jeffrey Arnold, Dr. Ülkümen Rodoplu ve Dr. Gürkan Ersoy, konuşmacı olarak katılıyor.
Depresyonun nedenleri tam olarak bilinmediğini ifade eden Sağduyu, “Depresyonun başlıca belirtileri derin bir keder, yoğun karamsarlık, zevk alamama ve istek kaybıdır. Hastalığın başlaması için, sanılanın aksine, öncesinde büyük bir yaşam sorunu ya da krizi bulunması şart değil. Yaşam olağan seyrinde devam ederken de depresyon hastalığı ortaya çıkabilir. Az sayıda kişide doğal matem süreci depresyon hastalığını tetikler ve tedavi edilmesi gerekir” bilgisini verdi.
Takım ruhu
Yaklaşık 8 ay önce faaliyete başlayan Özel CTG İzmir Ağız Diş Sağlığı, hizmet kalitesini arttırmak için “Takım Ruhu” çalışması başlattı. Merkez kurucuları Doç Dr. Gülay Vural ve Dr. Mehmet Sönmez, takım ruhunun önemine dikkat çekerek, “Etkili iletişim, olumlu tutum, davranış ve ekip ruhu ile çalışıyoruz. Daha kaliteli sağlık hizmeti nasıl verebiliriz düşüncesiyle her ay bir araya geliyoruz. Daha iyi nasıl olabiliriz sorusunu sık sık soruyoruz” dediler.
Grip aşısı önemli
Ege Sağlık Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kadir Biberoğlu, grip aşısının yüzde 70 ile 90 arasında hastalığa karşı koruma sağladığına dikkat çekti. Biberoğlu, “Öpüşme, tokalaşma, toplu taşıma araçlarından bu hastalık geçiyor. Ama grip aşısı, bu hastalığın insanlar üzerinde olumsuz etkisini kaldırmak için önemli bir yöntem. Özellikle aileler, çocukları dahil kendileri aşı olmalı, ancak yumurta alerjisi olanlar grip aşısı olmasınlar” dedi.
Dr. Türkoğlu, “Metabolizma uzmanlarının da savunduğu ve şimdiye kadar çok fazla gündeme gelmeyen pişirme yöntemi gıdaların masumken çok zararlı hale gelmesinde önemli bir rol oynuyor. Kurban etinin, nasıl hazırlandığı ne derece zararlı olduğu ile yakından alakalıdır. Kurban Bayramı’nın vazgeçilmez unsuru olan et yemeklerinden kavurma, çoğu kalp hastası için kabus olmakla birlikte, bu alışılmış gerçeğin gerçekliği aslında tartışmalıdır. Eti aşırı kuyruk yağı koymadan çok yüksek ısıda pişirerek ve fazla tuz koymadan tüketebilirler. Sofraya gelecek börek, pasta, tatlı, ekmek, ve pilav gibi glisemik endeksi yüksek yiyeceklerden kaçının. Doyduğunuz anda yemeği bırakırsanız bayram kabus değil, gerçek bir bayram olur” ifadesini kullandı.
Ege Doğumevi’ne genetik laboratuvar
İZMİR Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Abdullah Taşyurt, anamolili doğumları önlemek için “Genetik Laboratuvar” kurduklarını dile getirdi. Taşyurt, “Anne karnındaki çocuğun sağlık durumunu ortaya koyma adına genetik laboratuvarı kurduk. Gebelik sırasında da anneden sıvı alarak tahlil yapacağız. Amacımız erken dönemde çocuk anamolilerini ortaya çıkartmak. İzmir’de üniversite dışında bunu yapan hastane yok” bilgisini verdi.
Hastanede yılda 10 bin doğumun gerçekleştiğini aktaran Taşyurt, profesyonel bir yaklaşımla hizmet kalitesini her geçen gün artırdıklarını dile getirdi.
Trafik uyarısı
DOKUZ Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gürkan Ersoy, bayram tatili boyunca trafik yoğunluğuna bağlı olarak kazaların arttığına dikkat çekti. Ersoy, sürücülere şu uyarılarda bulundu:
Uzmanlar, maddi kayıpların giderilmesi yanında, en büyük ağırlığı insanların manevi dünyalarındaki kayıplara verilmesi gerektiğini söylüyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Yıldız, kadın ve
çocuklar üzerinde yoğun bir psikolojik terapi uygulanması ve acı ile yıkıntıların giderilmesi gerektiğini aktardı.
Prof. Dr. Yıldız, “Fiziksel bütünlük ve emniyet sağlanmadan, ruhların iyileşmesi nasıl mümkün olabilir ki? Ruhların normale dönmesi, olağan dinginliğine ulaşması ise tabii ki ancak daha uzun soluklu ve süreklilik gerektiren bir destekle mümkün olabilir. Ama belki şunları hatırlamak az da olsa bir sükunet ve dinginlik sağlayabilir. Uygun zaman geldiğinde kısa bir süre için de olsa o bölgeden uzaklaşıp, hayatın normal aktığı bir yerde özenle misafir edilmek, en azından bazı aileler veya bireyler için toparlayıcı olabilir. Bu çerçevede belki bir ‘Kardeş Aile Kampanyası’ ile Türkiye’nin her yerinden aileler depremzede bir aileyi ya da 1-2 ferdi kısa bir süre misafir edip biraz da olsa onları travmadan ve etkisinden uzaklaştıracak bir ortam sağlayabilirler” dedi.
Boyun deyip geçmeyin
EKOL Kulak Burun Boğaz Kliniği’nden Prof. Dr. Ataman Güneri, özellikle erkeklerde boyun çevresi 40 santimetreyi geçenlerin dikkatli olması konusunda uyarıda bulundu. Güneri, “40 santimetreyi aşan her boyun kalınlığı özellikle solunum, nefes alma ve burun tıkanıklı başta olmak üzere bazı hastalıkların habercisi demektir. Bunun için bir tıp kurumuna başvurarak doktordan gerekli önlemleri almak için destek istemek gerekiyor. Ayrıca hızlı bir şekilde, perhize başlamak ve kilo vermek gerekiyor” dedi.
Sinsi hastalık glokom
Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nden Dr. Hülya Bolu, glokomun 40 yaşından sonra yüzde 1 oranında görüldüğünü, hastalığın son evresine kadar hiçbir belirti vermeden ilerleyebildiğine dikkat çekti. Bolu, “Bunun nedeni glokom öncelikle yandan görmeyi bozduğu için karşıdan görme son ana kadar bozulmaz. Hastalık sinsi ve yavaş ilerlediği için de ağrı hissedilmez. Dolayısı ile teşhiste genelde gecikme söz konusu oluyor. Bundan dolayı 40 yaş üstündeki herkesin yılda bir rutin göz muayenesi yaptırmaları, pek çok hastalık ve özellikle glokom açısından erken teşhis imkanı sağlayabilir. Glokom hastalığında körlük gelişimi, erken teşhis ve tedaviyle önlenebilir” ifadesini kullandı.
Pro. Dr. Çıkılı, “Meslektaşlarımızın ellerinde kalan aletleri getirmelerini istedik ve bu aletleri de kliniğimizde sergilemeye karar verdik. Belki de Türkiye’de
ilk defa bir üroloji kliniğinin bir ünitesinden bu aletler sergileniyor” dedi.
Annelere alternatif tıp
DIVINE Events Türkiye, sezonu açtı. İzmir’de 3 senedir faaliyet gösteren ‘Anne Çocuk Sosyal Paylaşım Platformu’ 4’üncü sezonun ilk etkinliğini İzmir Hilton’da yaptı. Etkinlik kapsamında Homeopati Uzmanı Dr. Levent Buda, annelere homeopati hakkında bilgi
verdi. Dr. Buda, homeopatinin öncelikle bedenin bilgeliğini kabullenip, onun savunma ve bağışıklık sistemlerini güçlendirerek, iyileşme sürecini başlatan bir iyileştirme yöntemi olduğunu aktardı.
İzmirli onkoloğun makalesi uluslararası dergide
BUCA Özel Tınaztepe Hastanesi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Sanal, rektum kanseri olup da karaciğerine sıçramış hastasının tedavi uygulamaları ile sonuçlarını tüm dünya onkologları ile paylaştı. 15 günde bir yayınlanan American Society of Clinical Oncology Dergisi’nin son sayısında makalesi yayınlandı.
Ersoy, bu yıl bilimsel araştırma ve asistanların bitirme tezlerinde daha yüksek kaliteye önem verilmeye başlandığını söyledi. Ersoy, “Konusunda marka ve okul olan anabilim dalımızda artan asistan ve öğretim üyesi sayısı ile birlikte, gücümüz ve de kapasitemizin üzerinde çalışmaya devam ederek hasta bakımına devam ederken diğer yandan da kaliteli bilimsel çalışmalarımızın sayısını hızla arttıracağız. Amaç bu çalışmaların yurtiçi ve dışı saygın bilimsel dergilerde yayınlanmasını sağlamak. Bu yıl anabilim dalımızda gerçekleştirilen tez sayısı, rekor seviyeye ulaştı ve 10’un üzerine çıktı” diye konuştu.
Amerikalı diş hekimi Türk vatandaşı oldu
Amerikalı Diş Hekimi Trent Loiseau, Türk vatandaşı oldu, Türkçe’yi öğrendi ve diplomasının denkliğini de aldı. Şimdi ise Diş Hekimi Oya Akalın tarafından kurulan Düet Diş Kliniği’nde mesleğini sürdürüyor. Türklerin çok sıcakkanlı olduğunu söyleyen Loiseau, “İzmir’e aşığım. İzmirliler çok sosyal ve çağdaş insanlar. Burada mesleğimi yapmaktan mutluyum” dedi. İzmirli Sibel Loiseau ile evli olan Trent Loiseau, iki çocuk babası.
Tınaztepe’ye anlamlı ziyaret
Central Hospıtal kurucusu Dr. Özer Gürbüz ve Dr. Mahmut Akdoğan, Özel Tınaztepe Hastanesi’nin kurucusu Dr. Mehmet Bektur’u ziyaret etti. Hastaneyi beğenen yöneticiler, “Her bölüm hastanede mevcut. Güzel düşünülmüş” dediler. Bektur ise, hastane olarak vatandaşın hizmetinde olduklarını aktardı.