Bir kaç yıl önce TV'de izlediğim bir programda ABD'de sokaktaki vatandaşa ‘‘Türkiye'yi biliyor musunuz?’’ diye soruyor ve çok ilginç yanıtlar alıyorlardı.
O programı izlerken, bizim sürekli ‘‘İki kıtayı bağlayan köprüyüz’’ diye öğündüğümüz Türkiye'mizin değil yerini, adını bile duymadıkları gerçeği ortaya çıkıyordu. Doğrusu bu durum oldukça can sıkıcıydı.
Bugün Türkiye, sportif yanı bir tarafa, tanıtımı açısından da büyük önem taşıyan bir projenin kapısında. Tüm dünyada ilgiyle izlenen Formula 1 Dünya Şampiyonası'nın bir ayağının 2005'te Türkiye'ye verilmesi şansı var. F-1, 2001 yılında 133'ü canlı 206 ülkede yayınlanmış ve 54.5 milyar insan tarafından izlenmiş bir organizasyon. Türkiye'de de F-1'e olan ilgiyi bu yılın Avustralya Grand Prix'i ortaya koyuyor. Melbourne'deki yarış sabah saat 5'te olmasına rağmen NTV, yayınının Kocaeli depremindeki izlenme rekorunu kırdığını belirtiyor.
11 Avrupa Birliği ülkesinde 1997'de Formula 1'in yararları araştırılmış. 11 yarışı 2.1 milyondan fazla kişi pistlerde seyretmiş. Bu yarışlar sırasında, yüzde 77'si yurt dışından gelen para olmak üzere izleyiciler 490 milyon dolar harcamış. 81.835 kilometrekarelik bir alanda 127.339 yerel işletmede, 738.354 kişiye iş olanağı sağlanmış. Bir yarış için Türkiye'ye 60.000 kişinin geldiğini ve ortalama 1.000'er dolar harcadığını düşündüğünüzde, toplam rakam 60.000.000 dolar oluyor. Malezya Başbakanı da 2000 yılındaki Malezya Grand Prix'inden sonra ülkesine 263.000.000 dolar girdiğini açıklamıştı.
Türkiye, yıllardır olimpiyata evsahipliği için çırpınıyor. Formula 1, bir olimpiyat değil, ama çok en önemli bir organizasyon. Türkiye'ye tanıtım, ekonomik ve turizm açısından büyük bir katkı yapacağı bir gerçek.
Schumi kardeşlere Pele oyunu!
GEÇEN haftasonu yapılan Formula 1 Brezilya Grand Prix'inde damalı bayrağı sallama görevi ilk kez bir Brezilyalı spor adamına, futbolun efsane ismi Pele'ye verilmişti. Ancak, birinciliği kazanan Ferrari'nin Alman pilotu Michael Schumacher ile ikinci olan kardeşi Ralf damalı bayrağı göremeden sevindi. Pele bayrağı bu iki pilot geçtikten sonra salladı. Futbol dünyasının ünlü ismi bir internet sitesine yaptığı açıklamada ‘‘Bayrağı bir Brezilyalıya sallamayı çok istedim ama olmadı. Alman kardeşlerin geçtiklerini görmedim’’ dedi.
Dünya Kupası'na doğru
DÜNYA Kupası'nın 8'incisine 1966'da İngiltere evsahipliği yaptı. 16 ülke takımının katıldığı kupanın finalinde F.Almanya'yı normal süresi 2-2 biten maçta uzatmada 4-2 yenen İngiltere kazandı. Wembley'deki maçta 3 gol atan Goeff Hurst, finalde hat-trick yapan ilk futbolcu olarak tarihe geçti. Ancak Hurst'ün 101. dakikada attığı 2. golü uzun süre tartışıldı ve ‘‘Wembley golü’’ olarak adlandırıldı. Hurst'ün vuruşunda top üst direğin altından zemine düştü ve topa yetişen Webber kafayla çıkardı. Sovyet yan hakem Bayramof'un kararıyla İsviçreli hakem Gottfried Dients gol kararı verdi. Portekizli Eusebio'nun Gol Kralı (9 gol) olduğu kupanın 32 maçlık maratonunda 89 gol (ortalama 2.78) atıldı.