Paylaş
Çünkü ağır yemekler, hamur işleri ve hazır gıdalar, sıcak havanın bizlere yaşattığı olumsuzlukları artırmasının yanı sıra bağışıklık sistemimizin de zayıflamasına neden olabiliyor. Çok sıcak bir yaz geçiriyoruz. Anlaşılan o ki hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üstünde seyir etmeye devam edecek. Bu nedenle 7’den 70’e hepimizi olumsuz etkileyen sıcaklara karşı bir dizi önlem almamız şart. Beslenme konusu da bu önlemlerin başında geliyor. Çünkü sıcaklık artışına bağlı olarak vücudumuz ter, solunum ve idrar ile çok daha fazla sıvı kaybediyor. Tüketilen sağlıksız besinler de hem sıvı kaybını artırıyor hem de vücut ısısının daha da yükselmesine yol açıyor. Vücudumuz gereksinim duyduğu vitamin ve mineralleri beslenme yoluyla karşılayamadığı zaman da ciddi sağlık sorunları ortaya çıkıyor. Bu nedenle sağlığımızı koruyabilmek adına yaz aylarında nasıl beslenmemiz gerektiğini bilmemiz oldukça önemli.
AĞIR YEMEKLERDEN HAFİFLERİNE GEÇİŞ
Bu dönemde önceliğiniz vücut ısısını artıran yüksek kalorili ve zor sindirilen besinlerden uzak durmak olmalı. Yani ağır yemekler, ‘out’, hafif yemekler ‘in.’ Bu kapsamda kırmızı et, tavuk, kuru baklagiller gibi besinleri sıcak yaz günlerinde ölçülü tüketmeye özen gösteriyoruz. Mesela protein zengini yumurtayı haşlama olarak veya salatalarda, et ürünlerini de ızgara veya sebze yemeklerinin içerisinde az miktarda kullanarak yiyebilirsiniz. Hamur işlerine, yağlı yemeklere ve kızartmalara bu süre içinde mümkün olduğu kadar mesafeli kalın. Çünkü mevsiminde sebze tüketmek, her zaman en sağlıklı beslenme şeklidir. Öğünlerin vazgeçilmezi olan salatalar da yaz aylarında favorileriniz arasında olmaya devam etsin. Mevsim yeşilliklerinden oluşan klasik salataları bolca tüketebilirsiniz. Bırakın sofralarınız yeşilliklerle şenlensin.
BAHARATLI VE TUZLU GIDALARI LİSTENİZDEN ÇIKARIN
Yaz aylarında sağlığımızı tehdit eden en önemli beslenme alışkanlıklarından biri de bol baharatlı ve tuzlu yiyecekler tüketmektir. Baharatı bol besinler, vücudumuzun ısı üretiminin artmasına, fazla tuz ise kan dengesini bozarak, vücudun su ihtiyacının artmasına neden olur. Sıcak havalarda özellikle yağlı atıştırmalıklar, cipsler, krakerler, kremalar, soslar, hazır dondurmalar, donmuş hamur ürünleri, donmuş patates gibi içerisinde trans yağ bulunan besinlerden kaçınılmalıdır. Bu tür besinlerin hem sindirimi zordur hem vücudun su ihtiyacını artırır hem de en sağlıksız gıdalardır. Bu nedenle kesinlikle tüketilmemelidir. Yaz aylarında ayrıca mümkünse öğün sayısını da azaltın. Mesela öğle öğününü ara öğün gibi yapıp, akşam öğününü de mümkün olduğu kadar kolay sindirilebilen besinlerden tercih edin. Suyun yeri her zaman ayrıdır. Hiçbir içecek suyun yerini tutamaz. Bu nedenle sıcak havalarda her zamankinden çok daha fazla su tüketmeye özen gösterin. Tabii ki su ile birlikte ayrıca elektrolit içeriği yüksek mineralli su, komposto ve ayran gibi içecekleri de tüketmeyi ihmal etmemelisiniz. Ayrıca serinlemek için tercih ettiğiniz gazlı ve şekerli tüm içeceklerle aranıza mesafe koymayı da beslenme prensiplerinizden biri yapmayı unutmayın.
LEZZETLİ YAZ MEYVELERİNİN TADINI ÇIKARIN
Yaz aylarının birbirinden şifalı meyveleri olduğunu hatırlatmam gerek. Hem sağlıklı hem de lezzetli olan bu meyveleri porsiyon kontrollü tükettiğiniz zaman vücudunuzun ihtiyacı olan tüm vitamin ve minerallere de ulaşmış olursunuz. Ancak unutmayın ki, her şeyin fazlası yağa dönüşür. Bu nedenle dengeli bir şekilde meyve tüketmeye özen göstermemiz şart. Bu lezzetli meyveleri bir hatırlayacak olursak ilk sırada elbette karpuz yer alıyor. Yüksek su oranına sahip olan karpuz, aynı zamanda A ve C vitamini zenginidir. Sulu bir meyve olması, midede doluluk hissi yaratır ve uzun süre tok kalmanıza da yardımcı olur. Beta karoten ve likopen bakımından da zengin olması, kansere karşı önemli bir koruma sağlar. Ancak şeker içeriği nedeniyle iki dilimden fazla tüketilmemesi önemlidir. Önemli bir potasyum kaynağı olan kavun da A, B, C, E, D ve K vitaminleri ile sodyum, magnezyum, demir, bakır ve alfa-beta karoten içerir. Yine yüksek oranda su içermesi sayesinde yaz aylarında oluşan sıvı kaybının dengelenmesini sağlar. Ancak şeker oranı yüksek olduğu için günde iki dilimden fazla tüketilmemelidir. Şeftali de yine vitamin ve mineral bakımından oldukça zengin bir meyvedir ve lezzetli olmasının yanı sıra sağlığa birçok faydası bulunur. Bir küçük boy şeftali, bir porsiyon meyveye denk gelir. Ara öğün olarak da tercih edilebilir. Yüksek lif içeriğine sahip olan üzüm de tam bir antioksidan ve vitamin deposudur.
TROPİKAL MEYVELERİ DENEMEYE NE DERSİNİZ?
Ülkemizde de artık kolay bir şekilde tropikal meyvelere ulaşabiliyoruz. Alışık olduğumuz meyvelerin dışında pepino ve papaya gibi tropikal meyveleri de beslenme listenize eklemek isteyebilirsiniz. Pepino, kavuna benzer bir tadı olan ve özellikle C vitamini bakımından zengin bir meyvedir. Bol sulu bir meyve olduğu için de yaz aylarında rahatlıkla tüketilebilir. Papaya meyvesi ise sindirime, kilo vermeye, bağışıklığı ve kalp sağlığını iyileştirmeye yardımcı olan fayda dolu bir meyvedir. Zengin antioksidan karotenler ve flavonoidler içeren papaya meyvesi, aynı zamanda iyi bir lif ve magnezyum kaynağıdır. Sağlığımıza oldukça yararlı olan papaya meyvesinden günde bir tane tüketebilirsiniz. Şeftali ve ananas karışımı tropik bir meyve olan mango da içeriğinde bolca vitamin ve mineral barındırır. Bu lezzetli meyveye de tabaklarınızda yer açabilirsiniz.
Paylaş