Paylaş
Binlerce kişi, bir gecede ailesini, arkadaşlarını, işini, evini ve şehrini kaybetti. 6 Şubat’tan bu yana deprem bölgesinde izlediğimiz görüntüler ise hepimizi gözyaşlarına boğdu. Depremin ardından binlerce kişi, elinden geldiğince depremzedelere yardım etmek, biraz olsun yaralarını sarabilmek için seferber oldu. Elbette ki bu süreçte depremden günler sonra enkaz altından sağ çıkarılan vatandaşlarımız ise biraz olsun bizlere umut oldu. Enkaz altında günlerce aç ve susuz kalan depremzedelerin nasıl hayatta kaldığı ve bu sürece nasıl dayandıkları sorusu da en çok merak edilen konulardan biri oldu.
BİR İNSAN SUSUZ KAÇ GÜN YAŞAYABİLİR?
Kahramanmaraş merkezli depremin ardından bölgede kurtarma çalışmaları ilk gün itibarıyla tüm titizliğiyle uzun bir süre devam etti. Kritik süre olan ilk 72 saatte birçok vatandaşımız sağ salim enkaz altından kurtarıldı. Ancak 72 saatten sonra geçen sürede insanların susuz ve aç bir şekilde ne kadar daha enkaz altında dayanabileceği, herkesin merak ettiği bir konu oldu. Günler geçtikçe 90’ıncı, 100’üncü, 150’nci ve 180’inci saatte bile enkaz altından sağ kurtarılanlar oldu. Hatta 199 saat sonra kurtarılan 18 yaşındaki Muhammed Cafer Çetin ve 212 saat sonra enkaz altıdan sağ çıkarılan 77 yaşındaki Fatma Güngör isimli kadın, mucizelerin yeni adı oldu. Peki, insanlar bu kadar uzun süre açlığa ve susuzluğa karşı nasıl direnebildi? Bilimsel veriler, sağlıklı bir kişinin genel anlamda 3 güne kadar susuzluğa dayanabildiğini ve bu sürenin nadir olarak 8-10 güne kadar uzayabildiğini gösteriyor. Bunun da nedeni bir kişinin ne kadar suya ihtiyacı olduğu, bazı faktörlere göre değişkenlik göstermesinden kaynaklanıyor. Kişinin yaşı, cinsiyeti, genel sağlık durumu, boy ve kilo gibi bedensel faktörler ile bulunduğu ortamın ısısı, susuzluğa dayanma direncinde önemli rol oynayabiliyor.
VÜCUT SUSUZLUĞA NASIL TEPKİ VERİR?
Tıp dilinde vücudun su kaybetmesine dehidratasyon denilmektedir. Dehidrasyon, vücutta baş ağrısına, baş dönmesine, kafa karışıklığına, eklemlerin sertleşmesine, halsizliğe, enerji eksikliğine, ısı kramplarına, ateş çıkmasına, kan basıncında değişimlere ve nöbetlere neden olabiliyor. Susuzluk süresi uzadıkça da kişiler, şoka girerek, tepkisiz bir hale gelebiliyor. Susuz kalan biri, ilk gün aşırı susama ve yorgunluk belirtileriyle karşılaşır. Ancak üçüncü gün ve sonrasındaki süreçte organ yetmezliğine kadar giden önemli sağlık sorunları ortaya çıkmaya başlar. Peki, yaşadığımız deprem felaketinde de birçok kişi günler sonra enkaz altında aç ve susuz bir şekilde nasıl sağ olarak kurtulabildi? Bunun da tek bir cevabı var. O da dehidrasyonun herkesi aynı şekilde etkilememesidir. Yukarıda belirttiğim bazı faktörlerin etkisi ile her insanın susuzluğa karşı farklı bir tolerans seviyesi olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle bazı kişiler kısa bazıları da daha uzun süre boyunca susuz hayatta kalabilmektedir.
ÇOCUKLARIN YAŞAMA ŞANSI DAHA FAZLA
Enkaz altından sağ çıkarılanlar arasında çocuk sayısının fazla olması da hepimizi mutlu eden gelişmelerden biriydi. Minik bedenleriyle yaşam üçgeninde günlerce yaralanmadan kalan çocuklar ve bebekler, daha az travmaya maruz kaldıkları için hayata tutunma şansları daha fazla oldu. Ayrıca yetişkinlere oranla susuzluğa karşı daha dirençli olduklarını da söyleyebiliriz.
İNSANLAR KAÇ GÜN AÇLIĞA DAYANABİLİR?
İnsan vücudu, susuzluğa oranla açlığa çok daha uzun süre dayanabilmektedir. Susuzlukta olduğu gibi açlığa dayanma süresi de birçok faktöre bağlı olarak kişiden kişiye değişiklik gösterir. Teknik olarak bakıldığında beslenmesine dikkat eden bir kişinin 1 ila 3 ay arasında yemek yemeden vücudunda depolanan kalorilerle yaşayabileceğini göstermektedir. Ancak açlık grevlerine katılan kişilerin incelemesi yapıldığında bu insanların 45-61 gün sonra yaşamını yitirdiği gözlenmiştir. Bu veriler doğrultusunda konuyu ele alacak olursak, bir kişinin hiçbir şey yemeden 3 ay boyunca hayatta kalma olasılığının oldukça düşük olduğunu görüyoruz. Uzun süre açlıkla mücadele edebilecek şekilde dizayn edilen vücudumuzun 60 güne kadar dayanabileceği tezi ise daha çok kabul görmektedir.
VÜCUT UZUN SÜRE AÇLIĞA NASIL TEPKİ VERİR?
Vücudumuzun, sağlıklı bir şekilde işlevini yapabilmesi için gıdalardan aldığımız protein, karbonhidrat, yağlar, vitamin ve mineral gibi besin maddelerine ihtiyacı vardır. Hücreleri yenilemek ve hayati süreçleri devam ettirebilmek için bunları kullanır. Ancak vücut, aç kalmaya başladığında daha önce depoladığı kalorileri yakıt olarak kullanmaya başlar. Bu süre zarfında öncelikle karbonhidratları, yağları ve sonra da proteinleri tüketir. Ancak bunu uzun süre devam ettiremez. Aç kalma süresi uzadıkça da organlar sırasıyla işlevlerini kaybetmeye başlar. İnsanların yemek yemeden hayatta kalmasının süresi, vücut ağırlığına, genetik özelliklere, sağlık sorunlarına ve en önemlisi vücudun ne kadar susuz kaldığına bağlı olarak da değişiklik gösterir. Veriler, sıvı ve yiyecek olmadan insanların genellikle 10 ila 14 gün içinde öldüğünü göstermektedir. Etik nedenlerden ötürü insanların ne kadar süre aç ve susuz kalabileceğine dair yapılmış bir bilimsel deney yoktur. İnsan vücudunun bu iki konudaki sınırlarına dair edinilen bilgiler, insanların kendi kararlarıyla gerçekleştirdikleri açlık grevlerinin gözlemlenmesinden ve deprem gibi doğal afetlerde yaşanılan mucize kurtulmalardan ibarettir.
Paylaş