Yağma iki...

Bekir COŞKUN
Haberin Devamı

Turizm Bakanlığı, durup dururken kıyılardaki SİT alanlarını niye yapılaşmaya açtı?..

Diyelim ki, İstanbul Boğazı'nda koruma altında olan beş yeşil alanda beton yapılaşmaya niye izin verecekler?.. Akdeniz'in cennet yeşil kıyılarında, Eğe'de, Marmara'da, Karadeniz'de, az sayıda kalmış SİT alanları niçin yok edilecek, yerine binalar dikilecek?..

Bir sebebi vardır...

Bu sebebi siz-biz bilemeyiz...

Bilse bilse serbest piyasa ekonomisinin açıkgözleri, cingözleri bilir...

SİT alanlarının turizm açısından amacı; doğayı koruyarak, turizmin büyümesini sağlamaktı... Turizm Bakanlığı ‘‘Turizme hizmet ediyorum’’ diye SİT alanlarını yok ederek turizmi baltalarsa ne dersiniz?..

*

Bakmak gerekiyor:

Yapılaşmaya açılan SİT alanlarında hangi yandaşlarının arazileri var?.. Karardan önce kimler oralarda arsa-arazi kapattılar?..

SİT alanları turizme açıldığına göre, kimler ellerini oğuşturarak turizm teşviki-kredisi-tahsisi bekliyorlar?..

Kim köşeyi dönecek?..

Malı kim götürecek?..

Çünkü bu kararla; SİT kapsamındaki kamu arazilerini özel kişilere tahsis etme yetkisi de Turizm Bakanlığı'na geçti...

On gün kadar önce konumuz ‘‘Yağma’’ başlığı ile bu köşede yer alınca, çok sayıda ihbar geldi... Hürriyet'teki arkadaşlarımız inceliyorlar.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal duyarlılık göstererek, partisinin önceki günkü grup toplantısında ‘‘Bu kararların turizme bir katkısından söz edilemez. Ancak bu kararlardan dolayı İstanbul'da bir kısım kişiler olağanüstü kazanç elde edecekler. Böyle kap-kaç kararlardan artık rahatsızlık duyuyoruz’’ dedi...

Baykal, kap-kaç kararını iptal ettirmek için mücadele edeceklerini de açıkladı.

RP milletvekilleri ise ‘‘gensoru’’ hazırlığında.

DSP'li bakanlar o karara sıkılmadan imza basarken...

Peki, sivil kitle örgütleri ne güne duruyorlar?..

Niçin sesleri-solukları çıkmıyor?..

*

Bu bir yağma...

Kamu arazilerini, ormanları, kıyıları, korulukları, dağları, ovaları yağmaladılar, şimdi sıra SİT alanlarına geldi...

Ama asıl sorun:

Bu ülkenin soyulan insanları, aydınları, medyası, kitle örgütleri buna izin verecekler mi, vermeyecekler mi?..

Sorun bu...













Yazarın Tüm Yazıları