Paylaş
‘‘Bilgisayarlarımıza virüs girdi’’ haberleri üzerine, rafların en arkasına atılmış tozlu daktiloma baktım, terk edilmiş bir hüzünlü yaşlı gibi, kim bilir ne zamandan beri orada sessiz sedasız...
Onun hiçbir yerine bir şey girmezdi.
Virüs girecek olsa, daktilonun neresine girecek?.. Tuşlarının arasına çomak soksan, sadece yazmazdı.
Ama bilgisayarlar?..
Virüs girince siz yazıyorsunuz, o siliyor.
Muhtemelen bir gün bizim yerimize güzel yazılar yazacak virüsler de çıkacaktır.
Ertuğrul Özkök bizleri kovup, sekiz tane iyi huylu virüsü işe aldı mı, tamamdır.
*
Bilgi çağı egemen oldukça insanoğlu neyin nereye girip çıktığını artık izleyemiyor.
Mini kameralar insanların yatak odalarına kadar girebiliyor. Leblebi büyüklüğünde dinleme cihazları ile telefon hatlarına giriyorlar. Cep telefonlarının girmediği yer kalmadı.
Ve bilgisayarlarımıza virüs giriyor.
Bakın; cumhuriyetimize giren ne?..
Virüs...
Cumhuriyette yeni yeni açılımlar oldukça, yeni yeni boyutlar eklendikçe, tıpkı teknolojide olduğu gibi çok da aklımıza sığmayan gelişmeler olabilir.
Virüs girebilir..
*
Baktım; virüs başını örtmüş orada oturuyor.
Yetmiş beş yıllık cumhuriyet programımızı bozuyor, ortalığı karıştırıyor, yasaları siliyor, toplumun ekranını altüst ediyor.
Girdiği yer internet değil, cumhuriyet...
Dünkü gazetelerde vardı; virüsün gönderildiği yer Chicago. Yeryüzünün en büyük terör örgütlerinden birisi olan HAMAS kaynaklı. Birçok İslami terör örgütüyle ilişkilerinden söz ediliyor.
Ele geçirilen ve yayınlanan kesin belgelere göre görevi; cumhuriyet programını silip, yerine şeriat devletini kurmak. Filistin İslami Birliği'nin toplantısında ise kendi görevini ‘‘Cihadın siyasi yönü’’ olarak açıklıyor.
Bir virüs çünkü...
*
Başoperatör Süleyman Bey ‘‘Delete’’ tuşuna basıyor, gitmiyor. ‘‘Page Up’’ yapıyor, olmuyor.. O ‘‘Müreffeh Türkiye’’ diyecek ya, ekranda ‘‘irtica’’ gözüküyor.
Virüs girdi bir kez...
Paylaş