Bunu tartışıyor arkadaşlar. Üstelik Malezya’yı bilen yok. Türkler bilmedikleri şeyleri tartışmayı her zaman çok sevdikleri için tartışma alevleniyor:
"Şimdi orası neresi?.."
"Biraz şey bir yerdir..."
"Hah işte gördün mü? Yani biz ne münasebet orası gibi olacağız. Orası başka burası başka. Bir defa onlara şeyimiz uymaz..."
Arkadaşlarımız bunu Kıbrıs yolunda memleketin Cumhurbaşkanı’na sordular:
"Türkiye Malezya olur mu?.."
Ne cevap beklersiniz?..
Yani, "Olur, orucunu yiyen dövülecek... Kim günah işlerse yere yatırıp üzerine portmantoyu koyacağız..." diyebilir miydi?
Elbette "Olmaz" dedi:
"Olması düşünülemez..."
Hemen haberin yanındaki fotoğrafa baktım:
Cumhurbaşkanı’nın hanımı türbanı-tesettürü ile tam bir Malezya fotoğrafı.
*
Malezya’nın nüfusunun sadece yüzde 65’i Müslüman.
Orucunu yiyenleri yakalamak için "oruç polisi" oluşturdular. Oruç polisini gören ağzını kıpırdatmıyor.
Bizde öyle oruç polisi-molisi yok.
Ama sıkıysa ağzınız kıpırdasın.
Her iki kişiden birisi oruç polisidir bizde ve oruç tutmuyorsunuz diye bıçaklanma ihtimaliniz yüksektir.
Belli semtler dışında, kentlerde, kasabalarda, hatta kimi üniversitelerde ağzı oynayan dayak yer gülüm.
*
"Türkiye Malezya olur mu, olmaz mı?"
Hani daha bundan bir süre önce, "Türkiye, Belçika olur mu, olmaz mı?","Türkiye, İsviçre olur mu, olmaz mı?", "Türkiye, Amerika olur mu olmaz mı?"yı tartışıyordunuz.
Malezya olup olmamayı mı tartışacaktınız?..
Bu noktaya mı geldiniz?
"Malezya olup olmayacağımızı" Cumhurbaşkanı’nıza soracak kadar vahim mi durum?..
Ulaşmak için çırpındığımız Batı uygarlığının yerini, Uzakdoğu’nun şeriat adası Malezya mı aldı?..