Bekir Coşkun: Peki, Merve Kavakçı neci?..

Bekir COŞKUN

Hiçbir öğrenci-öğretmen-yazar-çizer-aydın-sanatçı-vatandaş-gariban ya da sıradan vatandaş ‘‘Gece vakti olmaz, gündüz mesai saatleri içinde olsun...’’ düşüncesiyle, gündüz beklenerek gözaltına alınmadı...

Gece kırılan kapılardan alınan kimsesiz insanları, kızları-kadınları saçlarından sürükleye sürükleye götürdüler..

Ne Ecevit kızdı, ne Demirel rahatsız oldu, ne Mesut Yılmaz'ın, Tansu Çiller'in, Meclis başkanlarının sesi çıktı...

Ama Merve Kavakçı'ya sıra gelince öyle olmadı...

Nasıl oldu bilmiyorum, akıllarına ‘‘hukuk devleti’’ geliverdi...

*

Sorun öncelikle; Türk vatandaşı olmayan, ama Türk vatandaşlarının milletvekili olan Amerikan vatandaşı Merve Kavakçı'nın ‘‘neci olduğunun’’ belli olmamasından kaynaklanıyor..

Sonra da onun ‘‘neci olduğunu’’ gidip Meclis Başkanı Yıldırım Akbulut'a sormalarından...

Muhtemelen Akbulut; ‘‘Merve Kavakçı neci?’’ sorusu sorulduğunda, Türk vatandaşı olmayan bir Amerikalı'nın, Türk vatandaşını temsilen milletvekili olması, ancak milletvekili sayılmayarak kendisine maaş bile verilmemesi, ama milletvekili sayılarak dokunulmazlık verilmesi karşısında, onun neci olabileceğini karıştırdı..

İlk yanıtı ‘‘Neci olduğunu bilsem söylemem mi?..’’ şeklindeydi...

Yine muhtemelen ikinci yanıtı, telefonun banka olduğu o kötü reklam filmindeki kız gibi ‘‘Valla ne desem yalan olur’’ biçiminde...

Ondan sonraki yanıtı: ‘‘Milletvekili değildir...’’

Bir sonraki yanıtı; ‘‘Milletvekilidir...’’

En son ise:

‘‘Neciyse neci...’’

*

Yani DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel en ortadaki ‘‘Milletvekili değildir’’ yanıtını esas alıp, gece sorgulamaya gidince kıyamet kopuyor...

Pekiii...

Türbanla Meclis'e geldiği günlerde, Merve Kavakçı'yı ‘‘Provokatör’’ ilan eden Cumhurbaşkanı... Ona ‘‘Bu hanıma haddini bildirin’’ diyen Başbakan... Onu parlamentodan kovan öbür liderler niye bu sefer yargıya müdahale edip savcıyı azarladılar dersiniz?..

Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimi yakındır...

Demirel'in süresini uzatmak için, Ecevit ile Yılmaz'ın seçilmek için Fazilet oylarına ihtiyaçları var...

Bu kadar...

Yoksa; Kızılay'da, Beyazıt Meydanı'nda genç kızlar saçlarından tutulup yerlerde sürüklendiğinde... Ortaokul öğrencileri annelerinin kucaklarından alınıp işkenceye götürüldüğünde niçin tınmadılar dersiniz?..

Niçin?..