AB, Türkiye ve göçmen kuşlar arasında ilginç bir ilinti var:
Göçmen kuşlar AB ülkelerine gittikleri zaman önce insanlardan kaçıyorlar, sonra yanaşıyorlar. AB ülkelerinden gelen kuşlar ise tersine; önceleri insan görünce yanaşıyorlar, sonra hortlak görmüş gibi kaçmaya başlıyorlar.
Çünkü; AB ülkelerindeki ulusal parklarda kuşları sevip besliyorlar. Türkler ise silah-taş-sopa, artık ne bulurlarsa vurup yemeye kalkıyorlar...
Ne de olsa kuşların kafası karışıyor.
AB konusunda ‘kuş kriteridir’ bu.
*
Önceki gece Ankara için kötü bir zamandı.
Başkent’in tek su manzarası olan Mogan Gölü’nün yerleşim yerlerinden uzak ucundaki geniş sazlıkları, altı-yedi yerden aynı anda ateşe verdiler.
Ankara bölgesinde kuşların son sığınak yeriydi orası.
110 tür kuş orada yaşıyordu.
Yanan sazlıktan uçup kaçmaya çalışan kuşlar birer alev topu gibi havalanıp, biraz ileriye düştüler.
Yangın alanına gidenler, bütün gece yanan kuşların ve yavrularının çığlıklarını dinlediler.
Yangını yerinde izleyen arkadaşımız Ümit Kozan, çığlıkların dayanılmaz olduğunu yazdı.
Nedeni; herkes gölün bir yerini çalıyor.
Birileri de kuşların yuvalarının olduğu yeri alacaktır besbelli.
Tıpkı öbür kuş cennetlerinde olduğu gibi; belediyeler-müteahhitler-yağmacılar, rant, para, çıkar...
Ve o gece hırsız çakmağını alıp gelmiştir.
*
İçinde yuvaların, kuşların, uçamayan yavruların olduğu bir sazlığı çıkar için ateşe veren insanların değil AB’de, hiçbir topluluğun içinde yerleri olmamalı.
İngiliz Kraliyet Kuşları Koruma Derneği (RSPB) Türkiye Sorumlusu Jose Tavares, ‘AB Çevre Konseyi, koruma altına alınması gereken Mogan Gölü’nde yapılan kötü şeylerden haberdar edilecektir’ açıklaması yaptı.
Kimse umursamasa bile ‘kuş kriterleri’ ciddi bir şey.
Çünkü; bir kuşun dahi yuvasına göz diken, elinden alan, ona yaşama hakkı vermeyen, hele hele ateşe verip yuvasını-yavrularını yakanların çağdaş dünyada yerleri olmamalı.
Medeniyet ile ilkellik arasındaki kriterdir bu.
Doğanın yazılı olmayan ‘ilerleme raporu’ böyle diyor:
‘Göçmen kuşlar Türkleri görünce kaçıyorlar...’
Ve Mogan Gölü sakinleri sabaha kadar ana kuşların, uçamayan yavruların çığlıklarını dinlediler.