Korku filmi...

GECE karanlık...

Ormanın içinde elinde fenerle adamlar dolanıyor. Bir uğultu var, ben onun bitişik yoldan geçen kamyon sesi olduğunu biliyorum ama, bana sanki mezardan birazdan çıkacak hortlağın sesiymiş gibi geliyor.

Muhabir elindeki mikrofona adeta fısıldıyor:

"İşte buraya gömmüşler..."

Bir an içimden "Dırrrrrr..." diyorum:

"Dırrrr... Şimdi çıkıp amiri yiyecek..."

Ben bu durumlarda ekrana bakarken bir gözümü kapatırım... Bizim muhterem, "Battaniyenin arasından öyle tek gözle bakıp durma, korkuyorum" diyor.

Herkes korkuyor...

Türkiye korku içinde...

Ormanda elinde fenerle adamlar dolanıyor, yeri kazıyorlar, televizyon muhabiri, "İşte buraya gömmüşler" diyor, hortlak sesleri gelmekte kamyon tekerleklerinden...

*

Sabahleyin ilk haberdi:

"Ergenekon davasından gözaltına alınan İbrahim Şahin’in evinde bulunan krokideki yer kazıldı, kayıp silahlar bulundu..."

Ve herkesin aklına geleni ben biliyorum:

"Bu Ergenekon işi ciddi galiba... Bu gözaltına alınanlar o kadar da masum değilmiş..."

*

Ergenekon iddianamesinde bu örgütün AKP’ye karşı darbe ortamı yaratmak istediği var mı?..

Var...

İbrahim Şahin, bu kayıp silahlardan dolayı 2000 yılında artı 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. O tarihte, yani 2000’de AKP Hükümeti var mıydı?...

Yok...

Peki İbrahim Şahin’in mahkûmiyetinin altında kimin imzası var?...

Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun...

Şimdi İbrahim Şahin ile Sabih Kanadoğlu gibi insanları aynı kefeye koyup, ormanda bulunan kayıp silahların şaibesine bulamak olası mı?...

Olası...

*

Çünkü korku filmidir bu...

Türkiye; bir çeteler, mafya, kirli örgütler cennetidir... Her zaman bir kirli çuval bulup, temiz insanları onun içine doldurabilirsiniz...

Ve sindirip korkutursunuz insanları...

Zaten şu an onu izliyorsunuz...

O korku filmini...
Yazarın Tüm Yazıları