SON yıllarda toplumun maneviyatının yükselişe geçmesiyle birlikte, siyasi yaşamımıza yeni kavramlar da giriyor.
Misal; helallik...
Milletvekili aday adayları, kısa özgeçmiş, iki fotoğraf, iyi hal káğıdı, ikametgáh belgesi yanında bir de "helallik" alıyorlar.
Diyelim ki kendi ideolojisini ve partisini terk edip karşı tarafa geçenleri, bir an koşarken görebilirsiniz:
"Sayın aday adayımız CV’sini mi evde unutmuş?.."
"Hayır, helalliğini..."
Hürriyet’te okumuşsunuzdur; Menderes-Demirel çizgisinin genç teorisyenlerinden İlhan Kesici...
Törenle CHP’ye geçecek ama "helallik" eksik.
İşte o zaman koştu.
Baykal, elinde rozetle beklerken "Neyini unutmuş?" diye sordu, yanıtladılar:
"Helalliğini..."
Menderes hayatta olmadığı için, o da bir koşu oğlu Aydın Menderes’ten "helallik" alıverdi, sevgili Fatih Çekirge’nin haberinde okumuşsunuzdur, üstelik üç nüsha:
"Helal olsun, helal olsun, helal olsun..."
*
Eski DYP’liler Demirel’e, Milli Görüşçüler Erbakan’a, Milliyetçiler Türkeş’in mezarına, Fethullahçılar "fethullah.com.tr"ye başvuruyorlar "helallik" için
Demek ki bu "helallik" mazbata gibi bir şey.
Keza sol partilerde dahi...
Örneğin; DSP Genel Başkanı Zeki Sezer...
"Helallik" stokunu elinde bulunduran Rahşan Ecevit’ten "helallik" alarak milletvekili adayı olmadığını açıkladı.
Siyasi Partiler Yasası’na göre, CHP listesinden aday olsaydı, genel başkanlıktan istifa etmesi gerekiyordu. "Helallikle" partinin başında kaldı.
Yok eğer milletvekili olsaydı da bu "helallikle" olacaktı.
*
Ne yapacaksınız?
Elin demokrasisi; yeni ilkeler, yeni kavramlar, yeni yapılaşmalarla giderek güçlenirken, bizim demokrasimize bu girdi: