Parlamentoda çoğunluğu, ülkede iktidarı, cumhurbaşkanlığı ile de devleti ele geçirdiklerine göre, bir anayasaları eksikti.
Şimdi onu yapıyorlar.
Kafalarındaki "ılımlı İslam"a engel olmayacak bir anayasa...
Nitekim Mir Dengir Mehmet Fırat, dünkü gazetelerde "Siyasi irademizi anayasanın arkasına koyacağız" diyordu.
Anayasanın arkasına koyacakları o siyasi iradeyi elbette tahmin edersiniz.
Anayasanın dili yok.
Ki "Kim benim arkama saptırılmış siyasi iradesini koyuyor?" diye yakınsın.
*
Yeni anayasada gizli ya da açık:
- Anayasa Mahkemesi’nin çoğunluğu iktidara geçiyor, böylece anayasanın özündeki devrim yasalarına aykırılık gibi bir engel kalmıyor.
- Laikliğin tarifi (elbette kendi malum kafalarına göre) yeniden yapılıyor.
- Türban serbestleştiriliyor.
- MGK’nın işlevi ve etkisi azaltılıyor.
- Yargının bağımsızlığı budanıyor.
- YÖK iktidara bağlanıyor.
- İrtica-gericilik-tarikat-marikat nedeniyle ordudan atılanlara geri dönme kapısı açılıyor.
*
Ve hepimiz biliyoruz ki; amaçlarına doğru bir adım daha atıp kendi helal anayasalarını yapıyorlar.
Peki buna kim engel olacak?
Bu pısmış-sinmiş muhalefet mi?..
Her devrin adamı kesilen bu yazarlar-çizerler, bu aydınlar mı?..
Her fırsatta irticadan ve laikliğin tehdit altında olduğundan söz edip ortalığı ayağa kaldıran... Ama Abdullah Gül cumhurbaşkanı olunca selama duran laik cumhuriyetin bekçileri(!) mi?..
Bu medya mı?..
Yeni Cumhurbaşkanı’nın kendilerini uçağa doldurup dünyayı gezdirmesini bekleyen patronlar mı?..
Ya da; kendisini yalnız ve aldatılmış hisseden, ülkesinin sürüklendiği karanlığa gönlü razı olmayan, ama çaresiz-küskün insanlar mı?..
Kim engel olacak AKP’nin kendi anayasasını yapmasına?..