Dibi delik çuval...

Cukkalar geliyor...

Artık nasıl harcarız bilemeyiz...

Her liderden sonra, her bakanın seçim bölgesine de birer uçak inmeyen havaalanı mı yapılır?..

Makam arabaları mı değiştirilir?..

Makam odaları, lojmanlar, dinlenme tesisleri mi yenilenir?..

Dışarda kalan nadir akrabalar, hısımlar, dünür, dayıoğlu, görümceler, partili yandaşlar da işe mi alınır?..

Hafta sonları müsteşarlar, genel müdürler Kıbrıs'a ‘‘tetkik ve inceleme gezisi’’ mi yaparlar?..

Yoksa Ayaş Tüneli gibi ucu hiçbir zaman ışık görmeyecek yatırımlara mı öncelik verirler...

Yeni yeni ihaleler, yeni yeni teşvikler...

Hortumcular dört gözle bekliyordur...

Ankara dibi delik çuval...

*

Yoksa siz Ankara'dakilerin akıllandıklarını, kendilerine çeki düzen verdiklerini, adam olduklarını mı sanıyorsunuz?..

Ben biliyorum; yayınlanan genelgelere inanıp, tasarruf yaptıklarını bile düşünmüşsünüzdür...

Yok öyle bir şey...

Bu cukkanın gelmesindeki şartlardan birisi bile neydi?..

Özel bankalara aktarılacak paranın Sayıştay denetimi dışında tutulması...

Öbür şart nasıldı?..

Parayı dağıtacak bürokratların, memur yasası dışına çıkartılıp, öyle zırt-pırt sorgulanmamaları...

Yani paranın geliş şartı dahi enteresan...

Ki bu yüzden Cumhurbaşkanı direndi, gücü yetmedi...

*

Pekiii...

Siz bu gelen paranın aslında kendi paranız olduğunu...

Çünkü borca kefil olduğunuzu...

Dar bütçenizle sıkıntıya katlanarak, çocuğunuza ayakkabı almayarak, bebeklerin mama paralarından kısarak onu ergeç geri ödeyeceğinizi öğrendiniz mi?..

Şu anda ödediğiniz KDV'lerin, zamların, vergilerin ve yaşadığınız acı krizin ise geçen yıllarda alınmış borçların faiz ödemesi olduğunu...

Öğrendiyseniz öğrendiniz...

Öğrenmediyseniz öğrenirsiniz...

Çünkü Ankara dibi delik çuval...