Başarılı başarılar...

Bekir COŞKUN

Hükümetin başarısı ikiye ayrılıyor:

- İç başarılar...

- Dış başarılar...

Takdir edersiniz ki, dış başarıları, her zaman başbakanların uçaklarında yer alabilen, medyanın üst düzey mensubu arkadaşlarımız bizlere bildirirler...

Ve bizler, neyin nesi olduğunu anlamasak da iyi bir şeyler olduğunu anlarız...

Ki bendeniz, daha dış başarı medyası yola çıkmadan, gelecek dış başarı haberlerini okur gibi olurum:

‘‘Dışarıda büyük başarı...’’

‘‘Dış başarı...’’

‘‘Başarının dışı...’’

Dil bilen, Batı'yı tanıyan,uzman arkadaşlarımızın, oralarda uzun uzun araştırma, inceleme ve konuşmalarından sonra bildirdikleri ‘‘dış başarı’’ haberlerini mutlulukla izleriz...

Zaten sonra başarı-maşarı olmadığı ortaya çıkar...

*

Ya dış haberleri doğru-düzgün almak için?..

Bence dil bilmeyen muhabirlerimizi göndermeliyiz...

Diyelim ki, dış başarı toplantısı Londra'da ise, kendisi yanlışlıkla Kahire'ye uçan, valizini Bakü uçağına veren muhabirlerimiz yok mu?..

Söylenenleri anlamayan...

Başbakanlarımızın uçaklarını asla bulamayıp, geceyi kayıp turistler bürosunda geçiren...

O zaman dış ilişkilerimiz konusunda doğru-dürüst haber alabilme olanağımız olur mu?..

*

Daha mürekkebi kurumamış Tansu Çiller'in ‘‘dış başarı’’ haberlerini unutmamışsınızdır:

‘‘Çiller, Batılılar'ı büyüledi... Avrupa'da Çiller rüzgârı... Amerika'da Çiller'in topuk sesleri...’’

Şimdi ise sıra Mesut Yılmaz'ın dış başarılarında...

Gittiği Almanya'yı titretmiş miydi?..

Batı dize mi gelmişti?..

Bizimkilerin Almanya'dan kaydettikleri ‘‘dış başarı’’ haberlerinin hemen peşinden, iki gün önce ajanslar işin doğrusunu bildirdiler:

‘‘AB, Lüksemburg'da Türkiye'yi yine dışladı...’’

Bunu sağlayan ise Mesut Yılmaz'ın ‘‘titrettiği’’ Almanya...

*

Dil bilmeyen muhabirlerimizi göndermeliyiz...

Ki, oralarda kaybolup, kimseye dış başarı-maşarı bildiremesinler...

Ve doğru haber alalım...