Belediyeciler, yaptıkları yolları, açtıkları bulvarları, düzenledikleri alanları bir süre sonra bozup yeniden yaptıkları için ağaçlar durmadan yer değiştiriyorlar.
Dün sabah bizim evin önüne ekilen ağaçları sökmeye başladılar. İşe gelirken iki sene önce ektikleri ağaçlar yerinde yoktu. İşe geldim, arkadaşlarımız, Atatürk Bulvarı’na birkaç ay önce ekilen, birkaç gün önce ise sökülen ağaçların haberini yapıyorlardı...
Ağaçlar bu şehirde muhalif genel müdürlerden çok dolanmaya başladılar.
*
Ağaç ekilince orada kalacağını sanıyor.
Bir-iki ay sonra tam damarlarını toprağa salıp yapraklarını vermeye başlarken, gelip söküp götürüyorlar.
Birkaç ay geçiyor...
Ağaç yeni yerine alıştı-alışacakken... Bir de bakıyor ki belediyeciler geldi... Ve ikinci gün bir ağaç sökme-taşıma makinesinin üzerinde gidiyor ağaç.
O ağaç taşıma makineleri, ağaçların makam arabaları gibi.
Arada bir binip gidiyorlar.
*
Bir yere çim ektikleri zaman, altından boru geçireceklerini ben bilirim... Ağaç ektikleri zaman da oradan yol geçireceklerini...
Ağaçlar durmadan dolanıyorlar bu şehirde.
Ağaçlar şaşkın...
Bir okurum tekerlekleri olan ağaç öneriyor. Bir aptal oradan yol geçeceğini, ya da iki sene önce yapılan yolun genişletileceğini hesaplayamamış, oraya ağaç ekmişse...
Takacaksınız vitese, ağaç gidecek.
Asıl ilginç olanı; insanlar işlerine, evlerine gidemiyorlar başkentte, ağaçlar dolanıyor.
Yani eşe-dosta gezmeye gitmek istiyorsanız, yol kıyısındaki bir ağaca çıkıp tüneyin, ikinci gün gittiniz...
*
Görgüsüzlüğün-saygısızlığın yönettiği şehirler böyle olur.
Sizi mutlu etmesi gereken yeni yollar, geçitler, bulvarlar, çalışmalar, düzenlemeler dahi mutsuz eder sizi.
İstanbul, İzmir, ya da öbür kentler nasıl bilmiyorum. Ankara’da ağaçlar yerlerinde durmak bilmiyorlar.