Paylaş
O gün Çankaya Köşkü'ne çıktık...
Yuvarlak bir masa vardı... Cumhurbaşkanı Demirel bize ‘‘Fevkalade iyi şeyleri’’ anlattı... Biz; Ertuğrul Özkök, Emin Çölaşan, Sedat Ergin dinledik...
Bu gibi durumlarda benim patavatsızlığım tutar...
Cumhurbaşkanı Demirel'den, o günlerde önüne gelen ‘‘orman vasfını yitirmiş alanların dağıtılmasına ilişkin kanunu’’ imzalamamasını rica ettim... Çünkü o kanun beş kez Anayasa Mahkemesi'nden geri dönmüş, altıncı kez Meclis'ten geçerek yine Demirel'in önüne gelmişti...
Bu kez Anayasa Mahkemesi'ne gitme olasılığı yoktu, çünkü Meclis seçim için dağılmıştı, ancak Cumhurbaşkanı yüce mahkemeye gönderebilirdi...
Demirel'e ‘‘İmzalarsanız ormanları talan edecekler’’ dedim...
En azından Anayasa Mahkemesi'ne göndermesinin daha doğru olacağını söyledim...
Arkadaşlarım patavatsızlık yaptığımı anladılar...
Tuhaf tuhaf yüzüme baktılar...
Demirel ise ‘‘İnceleyeceğim’’ diyerek beni uyuttu, biz büroya varmadan kanunu imzaladı...
Böylece ‘‘orman vasfını yitirmiş alanların dağıtılması’’ yasalaşmış oldu...
*
Kanal D'nin (onları candan kutluyorum) ortaya çıkarttığı bir talan haberi, dünkü Hürriyet ile Milliyet'in de manşetiydi:
‘‘Kayınço'nun orman vurgunu...’’
Haberlere göre Demirel'in kayınbiraderi Ali Şener ile emlak kralı Nevzat Ak, Fatih Ormanı'ndaki 65 dönümlük orman alanını, yukardaki yasadan yararlanarak önce ‘‘orman vasfını yitirmiş arazi’’ statüsüne geçirdiler...
Sonra orayı bir zavallı vatandaşın adına tescil ettirdiler...
Daha sonra da 10 trilyon lira değerindeki ormanı, o vatandaştan 5 milyara satın almış gibi yaptılar...
Üzerine 1150 villa yapacaklardı, ama şimdi DGM'de sorgulanıyorlar...
*
Allah'ın parmağı vardır...
‘‘Beş kez Anayasa'ya aykırı olduğu saptanmış bu kanunu imzalarsanız, ormanları talan edecekler’’ dediğimde, Cumhurbaşkanı Demirel ‘‘Bi şey olmaz...’’ demişti...
Bi şey oldu...
O kanuna dayanarak çok orman çalındı...
İşte örnek...
Kanun, orman, kayınço, talan, DGM...
Allah'ın parmağı vardır, vardır...
Paylaş