Abdest niye kaçsın?..

İLK kez Bakanlar Kurulu salonlarında bir şarkı çınladı. Ufak-tefek bir kadın gelip onlara İngilizce şarkı söyledi.

Başbakan zaten bir şey anlamadı.

Ama bundan hoşlandı.

Yani oturup Ali Coşkun'un sesinden ‘‘sanayicinin durumunu’’ dinlemek yerine, güzel bir kadın şarkı söylüyor:

‘‘Hadi gel,

Neler olacağını sana göstereyim...’’

Elbette küçük sevimli kadını dinleyen Başbakan, İngilizce bilmese de (din-iman bir yana) mutlandı.

AKP'lilerin abdestleri kaçtı mı, kaçmadı mı bilemem.

Kimileri abdestleri bozulduğu için kadın eli sıkmadıklarına göre...

Kaçtıysa da kaçtı.

*

(Ben biliyorum; şimdi o değerli okurum Müslüman kardeşimiz, homurdana homurdana yazımı bitirip, ‘‘alçak kafir’’ olduğumu bana bildirmek üzere bilgisayarının başına oturacaktır.

Sakın haaa...)

Kötü bir şey söylemiyorum.

Yani; AB'yi yakalamak isterken, abdestin kaçması şart değil, ikisi birden kaçmayabilir.

Nitekim Sertab Erener'i kabul edip takılar takan Başbakan olsun, TBMM Başkanı Arınç olsun, öbür AKP'li bakanlar olsun, tümü benim gibi düşünmüyorlarsa niye ona bayılsınlar?

Şarkı iyi geldi...

Rejime de, ekonomiye de, dış politikaya da, AKP'lilere de...

*

Elbette bundan böyle Bakanlar Kurulu'na zırt-pırt şarkıcı getirsinler demiyoruz. Diyelim ki; Ali Babacan, IMF ile ilişkileri bir keman eşliğinde anlatsın anlamında değil. Ya da; Bayındırlık Bakanı, Bingöl deprem bölgesindeki çürük yapıların durumunu ‘‘Vara vara vardım Siverek'in damına...’’ uzun havası ile anlatsın diyen yok.

Ama tesettüre sokulmamış, özgür, aydın, çağdaş bir kadının şarkısı, yüzde 99'ü Müslüman olan bu memlekete yararlı olup da iyi gelmedi mi?

Geldi...

*

Bence AKP'liler arada bir bunu yapmalı.

Laikliğin ne kadar önemli-güzel ve bir nimet olduğunun farkına varmalılar.

Sertab-şarkı-AB ve abdest bir arada olabilir.

Güzel şeydir laiklik...
Yazarın Tüm Yazıları