Paylaş
Sabah 6’da Volga’nın üzerinden geçişimizi görebilmek için uyanıyorum. Uykusuzluktan da olabilir ama pek de heyecan verici gelmiyor. Kahvaltıya kadar biraz daha uyuyorum.
Gözümü açtığımda Kazan’a girmek üzereyiz. Yola çıkmadan önce çevreme, siz olsanız yanınıza okumak için ne alırdınız, diye sormuştum. Şakacı arkadaşlar Karamazov Kardeşleri’ni almamı, çok sıkışırsam Sibirya soğuğunda yakabileceğimi söylemişlerdi. Arada bir yağan yağmuru saymazsak hava şimdilik 25 derece civarında…
Kazan Üniversitesi
Tataristan’ın başkenti Kazan, diğer Rus şehirlerine benziyor. Alabildiğine geniş caddeler, heybetli ve sağlam görünüşlü yapılar, pırıl pırıl sokaklar… Tataristan da, petrol ve doğalgaz gibi yeraltı kaynakları nedeniyle Rusya Federasyonu içinde en zengin cumhuriyet. Yaklaşık 1.5 milyonluk şehir nüfusunun yarısına yakınını Müslümanlar oluşturuyor. Tarihten gelen etkiyle kiliseler daha çok şehrin merkezinde, camiler ise bir dış halkada.
Şehrin kremlinini, yani kalesini geziyoruz. 2005’ta yaptırılan görkemli Kul Şerif Camii de kremlin’in içinde bulunuyor. Burada bir de düğün törenine şahitlik ediyoruz.
Kul Şerif Camii
Yeni evlenmiş genç bir çift
Neredeyse her köşe başında Kazan Üniversitesi’nin bir fakültesi var. Sanat ve eğitim merkezi Kazan. Lenin ve Tolstoy, Kazan Üniversitesi mezunu. Hatta Lenin’i genç haliyle yansıtan tek heykeli, Kazan Üniversitesi karşısındaki parkta bulunuyor. Henüz top sakalı olmayan, geleceğe doğru bakan genç bir adamın heykeli bu.
Mc Donalds restoranı Rusya'da böyle oluyor
Kazan sokaklarında dolaşıyoruz. İstanbul’da rastladığımız Perulu müzisyenler, buraya da gelmiş. Biraz ileride, doktor önlüklerini giymiş bir sıra insan var. Açtıkları tezgahlarda, insanların ellerine bakarak sağlık durumlarına dair teşhislerde bulunuyorlar.
Sokakta elinize baktırarak sağlığınıza dair bilgi alabiliyorsunuz
Lahana, et ve patatesten oluşan yemek sonrası konservatuvarı ziyarete gidiyoruz. Yaşları 9 ile 17 arasında değişen gençler, klasik müziğin önemli bestecilerinden eserler çalıyor. Hala eğitimlerine devam ediyorlar ama bir kısmı çoktan profesyonel olmuş.
Konservatuvar öğrencileri
Sibirya Ekspresi'nde ilk vagon erzak vagonu olarak kullanılıyor. Sürekli yediğimiz lahanaların nereden geldiği belli oldu.
Günün sonunda yorgunlukla trene dönüyoruz. Giderken yanına birden fazla kitap alma, okumaya vakit bile bulamayacaksın diyenler haklıymış.
Paylaş