İstanbul Ümraniye’deki IKEA, aslında koca bir alışveriş merkezinin parçası. Biliyorum bunu daha önce yazdım. Sabrederseniz, daha önce yazmadığım bölümlere geleceğim.
Efendim, IKEA’nın da dahil olduğu 128 bin 122 metrekarelik alan önümüzdeki yaz Meydan adında bir alışveriş merkezine dönüşmüş olacak. Metro Group’un en iddialı projelerinden biri. Özellikle çevrede sayıları hızla artan sitelerde yaşayan yeni nesil Ümraniyelileri hedefliyorlar.
Yola çıkmadan önce bazı araştırmalar yaptırmışlar. Bakın insanların alışveriş merkezleriyle ilgili şikayetleri neler: Tavanlar alçak, cazibesi yok, her yer beton, kutu gibi, koridorlarda kayboluyorum, çok kalabalık, huzursuzluk verici.
Taleplerini şöyle sıralamışlar: Gün ışığı alsın, geniş ve ferah olsun, gidince rahatlayalım gevşeyelim, sadece alışverişin değil hayatın merkezi olsun, gittiğimde ailemle zaman geçirebileyim.
Şikayetlere tamamıyla katılıyorum. Bugün alışveriş merkezlerinin büyük bölümü bu durumda. Daracık koridorlara özellikle özel günler öncesinde bir de küçük hediye stand’ları, çekilişle verilen otomobiller filan sıkıştırıyorlar insan delirecek gibi oluyor. Ancak taleplerinin karşılığını başka adreslerde aramalarını da şiddetle tavsiye ediyorum. Evet, alışveriş merkezleri gün ışığı alsa iyi olur ama bunun için bir AVM’ye gitmek yerine insan kendini çayıra çimene vursa daha iyi olmaz mı. Bir de, rahatlama ve gevşeme arayanlara Uzakdoğu reçetelerini öneriyorum. İnsan diğer 3-4 bin kişiyle alışveriş yaparken rahatlık ve gevşeme beklememeli.
Ana fikre dönecek olursak... Çıkan sonuçlara bakan Metro ekibi, Meydan’ı bir açık alışveriş merkezi olarak inşa etmeye karar vermiş. Merkez adını, bölgedeki bir ihtiyaçtan alıyor. Çevredeki sitelerde yaşayan insanların-ki sayıları 3 yıl sonra 110 bin kişiyi bulacak- toplanacak, buluşacak bir meydanları yok. Meydan’ın iddiası bu ihtiyacı karşılamak.
Görünüşe bakılırsa açık alışveriş merkezi konsepti iyi tuttu. Meydan, son zamanlarda inşa edilen üçüncü açık AVM olacak. İlk tepkileri hep Kanyon göğüslemek zorunda kalmıştı. Ardından Forum Bornova açıldı. Şimdi de Meydan geliyor. Tabii bu işin öncüsü Bodrum’daki Oasis.
Projenin mimari özellikleri, içinde hangi mağazaların olacağı belli. Çizimlerini gördüm, Real Hipermarket olacak dev yapının çatısı üçgen yaparak yere kadar iniyor ve üzeri tamamen çimlendirilmiş. İnsana bir vadide yürüyor hissi veriyor.
Meydan’ın işleyişine dair birtakım yeni fikirler duymak, diğer AVM’ler arasından sıyrılmanın yollarını bulmak üzere bu hafta başında bir arama toplantısı yaptı Metro Group yetkilileri. Gazeteciler, Metro Group çalışanları ve Meydan’da mağaza açacak olan markaların temsilcileri katıldı toplantıya.
Hepimizden uçmamızı istediler. Ne kadar saçma veya imkansız gibi görünürse görünsün tüm fikirlerinizi söyleyin dediler. Ben şahsen hunharca uçtum, fikirlerimin ne kadarı işe yarar bilmiyorum. Ayaklarımın yere bastığı bir an "her alışveriş merkezine kilitli emanet dolapları konsun" fikrimi burada da gündeme getirdim, umarım dikkate alırlar.
Bir alışveriş merkezinin böyle bir toplantı yapması, insanların fikrini alması ve en önemlisi bunların bir bölümünü hakikaten uygulayacak olması hoş. Eğer söylediklerimizin hepsini yapmaya kalkarlarsa Meydan türünün tek örneği olur orası kesin. Ama dışarıdan bakıldığında bir alışveriş merkezi olduğu anlaşılır mı orasını kestiremiyorum.
İş görüşmesine giderken hangi parfümü süreceksiniz
Ortada bu konuda yapılmış bir araştırma falan yok, ama çarşıda pazarda alışveriş yapanları doğal halde gözlem metoduyla inceledim, edindiğim verilere göre yılbaşı öncesi en çok satan şeylerden biri parfüm. Bu dönemde reklamlar ve ilanlarla en çok pompalanan şey de parfüm. Hangi kanalı açsam karşıma bir parfüm reklamı çıkıyor.
Şimdi, yılbaşı arifesinde olduğumuza ve herkes birilerine hediye aradığına göre, bunca parfümü insanlar kendilerine alıyor olamazlar. Alıp, birilerine hediye edecekler. Çok tehlikeli!
Nasıl kokacağımız çok kişisel bir şey. Elbette bizi çok iyi tanıyan insanlar da bu seçimi isabetli yapabilir. Onun dışında iş tamamen şansa kalıyor. Yanlış seçilmiş bir parfümü kullanmaya çalışmak da epey ıstırap verici bir süreç, migrene bile yol açabilir.
Eğer bu aralar ısrarla birisine parfüm almayı düşünüyorsanız, halihazırda kullandığınız parfümden sıkıldıysanız, parfüm konusunda kendiniz için bile seçemeyecek kadar beceriksizseniz, ilk parfümünüzü almaya hazırlanıyorsanız elimde tam size göre bir şey var. Dilerseniz bizzat kendisini bile hediye olarak satın alabilirsiniz.
Henüz çok yeni olan Alef Yayınları, yeni yıl münasebetiyle yeni bir kitap çıkarıyor. Adı; Parfüm Hakkında Bilmek İstediğiniz Herşey. Yazarı John Oakes. Gerçekten de parfümle ilgili bilmek isteyeceğiniz her şey var içinde. Bakın hangi soruların cevabını bulacaksınız:
Parfüme çok para vermek şart mıdır, ucuzundan açığından alsak olmaz mı? İş görüşmesine giderken nasıl bir koku sürmek gerekir? Düğünde gelinsem hangi parfümü, davetliysem hangi parfümü kullanayım? Tipik bir yay burcuyum, hangi kokular bana gider? Hangi parfümü sıkarsam erkekler etrafımda pervane olur? Tek parfümle idare etsem olmaz mı, mutlaka birkaç tane mi almak gerekir? Ben odaya girince herkes başka bir tarafa kaçtı, neden acaba?
Kitabın yazarı uzun yıllar reklamcılık ve köşe yazarlığı yapmış biri. Parfüm kendisinin saplantı alanıymış.
Kitabı şu anda ideefixe, Pandora, Kitapyurdu gibi internet üzerinden kitap satışı yapan sitelerde bulabilirsiniz. Önümüzdeki hafta ise mağaza raflarına çıkacak. 18 liraya satılıyor.