Metro’nun kredi kartı kabul etmeye başlaması memleketimiz için hayra alametmiş

Birkaç hafta önce, Metro Grossmarketler zincirinin artık kredi kartıyla ödemeyi de kabul ettiğini yazmış, bunu nakit alışverişe dayalı Cash&Carry sisteminin Türkiye’de tutmamış olabileceğine yormuştum.

Meğer Metro’dan artık kredi kartıyla alışveriş yapabiliyor olmamız memleketimizde işlerin yolunda gidiyor olduğuna delaletmiş.

Metro Genel Müdürü Hakan Ergin anlattı. Sadece kredi kartı meselesini değil, marketçilikle ilgili pek çok şeyi de öğrenmiş oldum. Bakalım hepsini buraya sığdırabilecek miyim.

Biliyorsunuz, bizim kredi kartıyla yaptığımız her alışveriş, firmaların sırtına bir miktar yük bindiriyor. Çünkü araya bir banka giriyor ve firma (bu örnekte Metro) sattığı malın parasını bankadan hemen alamıyor. Parayı bankadan alana dek geçen zaman içinde bir miktar kayba uğruyor ve bu kaybı fiyatlara yansıtıyor. Siz nakit de ödeseniz, kredi kartıyla da ödeseniz bu yansıtılmış fiyatla alışveriş yapıyorsunuz. Metro’nun bugüne kadar bu kadar ucuz olmasının sebeplerinden biri de kredi kartı kabul etmiyor oluşuydu.

Peki kredi kartı devreye girince Metro’da fiyatlar artacak mı? Hakan Ergin, kesinlikle hayır diyor: ‘Eskiden yüksek enflasyon nedeniyle, kredi kartıyla alışveriş, finansmanımıza yüzde 6 oranında yansıyordu. Ancak şimdi enflasyonun düşmesiyle birlikte bu oran kabul edilebilir seviyelere indi ve kredi kartını fiyatlara hiçbir şey yansıtmadan kullanabiliyoruz.’

Metro tüm dünyada tutucu mali politikaları ile tanınıyor, risk almaktan hoşlanmıyor. Dolayısıyla Türkiye’de ekonominin uzun vadede yoluna girmiş olduğuna inandıklarından kredi kartı kabul etmeye başlamışlar.

Tabii bir de müşteriden gelen talep var. Nakit kullanımı gitgide azalıyor.

Kredi kartı geçmeye başladığından beri (uygulama geçen kasımda başladı) satışlar yüzde 25 oranında artmış. Müşteri sayısında dikkate değer bir artış olmasa da, halihazırdaki müşteri daha fazla alışveriş yapmaya başlamış. Yani müşterinin ‘sepeti büyümüş’.

MÜŞTERİNİN ALIŞVERİŞ POŞETİNİ NİYE KONTROL EDİYORLAR

İlk yazımdan sonra gelen okuyucu mektuplarından biri ‘son kontrol’ uygulaması hakkındaydı. Metro’da parasını ödeyip kasadan ayrılan herkesin poşeti, kapıdan çıkmadan önce kontrol ediliyor. Buna son kontrol deniyor. Mektupta, bu uygulamanın ne kadar aşağılayıcı olduğu, Metro’dan alışveriş yapan herkese potansiyel hırsız muamelesi yapıldığı yazıyordu.

Meğer bu uygulamanın da Alman usulü bir açıklaması varmış ve tüm dünyada geçerli bir uygulamaymış.

Hakan Ergin’in verdiği rakama göre, tüm dünyadaki hipermerketlerde yılda yüzde 1-2 oranında envanter kaybı oluyor. Yani, marketin yıllık kazancının hatırı sayılır bir bölümü açıklanamayan sebeplerle havaya uçuyor. Kağıt üzerinde bir malın markete girişi var, fakat çıkışı yok.

Bunun bir bölümü hırsızlık olaylarından kaynaklanıyor. Ancak asıl büyük bir bölümü kasiyer ve barkod hatalarına dayalı. Siz bir kilo pirinç alıyorsunuz, kasada barkod hatası yapılıyor, fındıklı gofret almışsınız gibi görünüyor ve siz gofretin parasını ödüyorsunuz.

İşte son kontrol, bu hataların önüne geçmek için yapılıyor. Kapıdaki görevli sepetinizdeki ürünler ile faturada yazan ürünlerin aynı olup olmadığına bakıyor. Son kontrol sadece birkaç saniye sürüyor.

Uygulama sayesinde envanter kayıpları Metro’da yüzde 0.5’e çekilmiş. Tabii asıl bizi ilgilendiren bölümünü söylemeyi unuttum. Marketler zarar etmemek için yıllık envanter kayıplarını da fiyatlara yansıtıyorlar. Kayıp ne kadar az olursa, fiyatlar da o kadar az artıyor.

EN ÇOK PREZERVATİF VE TIRAŞ BIÇAĞI ÇALINIYOR

Markette dolaşırken Hakan Bey, en çok prezervatif ve tıraş bıçağı çalındığını söyledi. Prezervatifin nedeni malum. Eczacıdan istemeye utananlar markete gidiyor ama bu sefer de karşılarına kadın kasiyerler çıkıyor. Yüzleri kızarmasın diye araklayıveriyorlar. Prezervatif almaktan utananların çaresi yok gibi görünüyor. Yurtdışında olduğu gibi otomatını yapsalar, bu sefer de otomatın başında birileri görür, laf söz olur diye düşünüp, yine marketlerden araklamaya devam edecekler.

Tıraş bıçağını niye çaldıklarını bilmiyorum ama gözlerimle gördüm, tıraş köpüğü ve tıraş bıçağından oluşan setlerde, beyefendiler kutudan sadece bıçağı almış, kutuyu yarı yarıya boş bırakıp gitmişler.
Yazarın Tüm Yazıları