Şişli Belediyesi ile Yerel Gündem 21 Kadın Meclisi ortak bir çalışma yaparak, dar gelirli kadınlara Feriköy’de pazar açtı.
Artık her çarşamba sabah saat sekizden, gün batımına kadar evlerinde, kendi elleriyle yaptıkları işleri, uygun fiyatlarla satacak, aile gelirine katkıda bulunacaklar. Feriköy Halk Pazarı’nda tek boş gün çarşamba olduğundan, kadınlara bugün verilmiş. Şimdilik 260 tezgah var ancak başvurular hálá kabul ediliyor. Tek şart var: Kendi elinle yaptığın şeyleri satacaksın. Çünkü işin ticarete dökülmesini istemiyorlar. Bu nedenle tüm tezgahlar kontrol ediliyor.
Pazarın açılışına ben de gittim. Burası kocaman bir çeyizlik dükkanı gibi. Tezgahların çoğunda danteller, işlemeler satılıyor. Tabii bolca takı tezgahı da var. El örgüsü bluzlar, mutfak önlükleri, tutacaklar, rengarenk harika çantalar bulabilirsiniz. Pazarın bir bölümü yiyeceğe ayrılmış. Zeytinyağlı yaprak sarmalar ve gözlemeler acayip lezzetliydi. Gözlemeleri hemen orada yapıp, sıcak sıcak satıyorlar. Eve misafir gelecek olsa, bir koşu pazara gidip kakaolu kekler, dolmalar, börekler alabilirsiniz.
Ben kendime dört liraya boncuklu bir yüzük aldım. Çok basit aslında, ama epey gösterişli duruyor takınca. El örgüsü mutfak önlüğüme yedi lira ödedim. Sonra bu sayfanın tasarımını yapan Tülay’a, temmuzda doğacak kızı için yine el örgüsü bir yelek aldım. Fiyatını söyleyemem kusura bakmayın.
İstanbul’da alışveriş bir álem
Bugün açılan bir fotoğraf sergisinin başlığı bu: İstanbul’da Alışveriş Bir Álem. İstanbul Ticaret Üniversitesi Fotoğraf Kulübü üyelerinin, bir buçuk yıllık çalışmasının ürünü. Kendilerine alışverişi konu edinmelerinin sebebi de ortada. Onlar Ticaret Üniversitesi’nde okuyor.
Aylarca İstanbul’da alışveriş yapılan her yeri gezmişler. Semt pazarları, Yenicami önündeki işportacılar, balık hali, nesli tükenmekte olan camekanlı esansçılar, şık alışveriş merkezleri, ikinci el oto pazarları, hayvan pazarları... Her yere girilip çıkılmış, binlerce kare fotoğraf çekilmiş. Ama Menkul Kıymetler Borsası ile limanları fotoğraflamak mümkün olmamış, izin alamamışlar.
Sonunda elde edilen binlerce kareyi önlerine koyup, aralarından bir hikayesi olduğuna inandıkları 50 tanesini seçmişler. Şimdi, dokuz fotoğrafçıya ait bu 50 kare, üniversitenin Eminönü binasının giriş fuayesinde sergileniyor. Hani şu eski Ticaret Odası binası var ya, orası işte. Bu akşamki açılış töreninden sonra 25 Mayıs’a kadar gezilebilir. Sonra fotoğraflar üniversitenin Üsküdar Fıstıkağacı’ndaki binasına taşınacak. Orada da 10 Haziran’a kadar görmek mümkün.
İnsan tüm fotoğrafları yanyana görünce gerçekten de ‘İstanbul’da alışveriş bir álem’ diyor. Melih Ekinci’nin Tahtakale’de portakal suyu satan seyyar satıcı fotoğrafına dikkat.
Anonslar müşteriyi paranoyak yaptı
Bu hafta medyatava.com’da ‘İkea’da güvenlik zaafı mı var’ başlıklı bir haber yayınlandı. Habere göre, geçtiğimiz pazar günü personele yönelik ‘Otoparkta 1011 durumu var’ şifreli anonsunun art arda defalarca yapılması, müşterileri tedirgin etmişti. Sonunda otoparkta bomba olduğu kanaatine varan müşteriler, aldıkları ürünleri olduğu yere bırakıp, kendini dışarı dar atmıştı.
Ben de İkea’ya gittiğimde ‘Altıncı kasada kod bilmem ne’ durumu vardı. Birkaç kez tekrarlandıktan sonra, yanımdakilerle bunun ne anlama gelebileceği üzerine geyik döndürmeye başladık tabii. Biri sahte para yakalandığından, biri sırada beklemekten bunalıp arıza çıkaran müşteriden, bir diğeri de kasiyerin elindeki vazoyu düşürüp kırdığından, ortalığı temizlesin diye birini çağırmakta olduklarından şüphelendi. Altıncı kasanın olduğu tarafa baktıysak da, 24. kasada olduğumuzdan bir şey göremedik.
İkea yetkilileri ile görüştüm. Teknik bir arızadan dolayı anons sisteminin takıldığını, anons tekrarının bu yüzden olduğunu söylediler. Problem 10 dakikada giderilmiş. Bu anons sistemini mağaza içine yaymak yerine, tüm personele bir kulaklık alsalar iyi olacak. Yoksa toptan paranoyak olacağız.