Çocuğunuza para idare etmeyi öğretmek için iyi bir fırsat
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Alışveriş yaparken yalnızca biraz düşünmek ve fiyatlara bakmak istiyorsanız, bütün tezgahtarlar başınıza üşüşürler. Ancak bir şey satın almaya karar verdiğinizde bir tane bile tezgahtar bulamazsınız. Murphy Kanunu
Para idare etmeyi iyi bilirim. Her zaman eldeki para ile olabileceğin en iyisini yapmaya çalışmışımdır. Ev döşerken de, mutfak alışverişi yaparken de, giysi alırken de... Şimdi durup geriye baktığımda bunu aileme borçlu olduğumu düşünüyorum. İlkokula başladığım günden harçlık almayı bıraktığım güne kadar, her yıl başında (öğrenci iseniz bu okulların açıldığı eylül ayı demektir) babamla ‘harçlık görüşmeleri’ne başlardık. İki taraf da sıkı pazarlık eder, sonunda ortak karar verilen bir miktarda anlaşılırdı. Sonra anlaşılan miktar kağıt üzerine dökülür, ciddi ciddi sözleşme yapılırdı. Annem de bizim şahidimiz olurdu ve hepimiz anlaşmaya imza atardık.
SON DAKİKAYA BIRAKMAYIN
Sonra semt pazarından alışveriş yapmak da kardeşimle benim görevlerimizden biriydi. Annem işe giderken alışveriş listesini ve gereken parayı bırakır, eğer becerip de para arttırabilirsek, bunu kendimize saklayabileceğimizi söylerdi. Pazarcılarla sıkı pazarlık etmeye o zamanlar başladım. İlk paramı da babamın arabasını yıkayarak kazanmıştım.
Diyeceğim o ki, çocuklara paranın ne olduğunu, nasıl harcanması, idare edilmesi gerektiği küçük yaşlardan itibaren öğretilmeli. Okul alışverişi de bunun için iyi bir fırsat olabilir.
Hálá kırtasiye dükkanlarından içeri adım atılabiliyorken son dakikaya bırakmayın, alışverişe çıkın derim.
Öğrencileri yeni ders yılına ve okula hazırlayan, heyecanlandıran en önemli faktörlerden biri okul alışverişi. Yeni defter ve kitapların kokusu, cicili bicili kalemler, çantalar sanırım her öğrenciyi heyecanlandırır (öyle, değil mi? Yoksa ben okulda inek miydim?). Bu yüzden okul alışverişine çıkarken çocuğunuzu mutlaka yanınıza alın, onun isteklerini ve seçimlerini göz önünde bulundurun. Bu onun alışveriş yapmak, bütçe idare etmek hakkında da pek çok şey öğrenmesini sağlar. Hem böylece bu alışveriş meselesi sizin için de eğlenceli bir hal alabilir.
Alışverişe çıkmadan önce mutlaka plan yapın. Yoksa eve döndüğünüzde poşetlerden çocuğunuzun ihtiyacı olmayan pek çok şey çıkabilir ve siz de paranızı sokağa atmış olursunuz. En iyisi çocuğunuzla birlikte bir liste yapın. Okulların önlük, forma ve spor malzemeleri için hazırladığı liste çoktan hazırdır. Kırtasiye malzemeleri de dahil olmak üzere, çanta, ayakkabı gibi tüm ihtiyaçları listeye ekleyin. Tekrar ediyorum, liste çocuğunuzun ‘istedikleri’ değil, ‘ihtiyaçları’ listesi olsun. Harcayacağınız ortalama para belli olunca bunun üzerine küçük bir miktar daha ekleyin ki, bu da çocuğun şımarma payıdır.
Alışverişe çıkmadan önce kafanızda alacağınız her şey için tek tek fiyat biçmeyin. Evdeki hesap asla çarşıya uymaz. Ama toplamda en fazla ne kadar harcayacağınıza karar verin. Bu miktarın ne kadar olduğunu çocuğunuza da söyleyin. Hatta düşündüğünüz kadar para harcamazsanız, artan miktarın bir kısmını çocuğunuza ödül olarak verebilirsiniz. Bunu o da bilirse, alışveriş sırasında pahalı ürünleri satın almanız için tutturmayacaktır. Onun yerine artan parayla çok daha fazla istediği bir şeyi satın almayı tercih edecektir. Ama sizin de mutlaka sözünüzü tutmanız ve ona artan paranın en azından bir kısmını vermeniz gerekir.
KENDİ POŞETİNİ KENDİ TAŞISIN
Tüketici Vakfı’nın çıkardığı Akıllı Alışveriş Ansiklopedisi’nden daha önce bahsetmiştim. İçinde çocukların alışveriş eğitimi ile ilgili bir bölüm de var. Bakalım ansiklopedi bu konuda neler diyor?
Çocuğunuza yaptığı bazı ekstra işler için para verin ve aylık bütçe belirlenirken onun da katılmasını sağlayın.
Büyümeye başlayınca adına bankada hesap açtırıp, harçlığını bankaya yatırın ve dengeli harcama yapıp yapmadığını kortrol edin.
İstediği şeyleri satın alabilmesi için para biriktirmeye teşvik edin.
Alışverişin amacını anlatarak, amaç dışındaki şeylere para ve zamanın olmadığını gösterin.
Satın alacağınız birkaç şeyi çocuğunuza söyleyin ve görünce hatırlatmasını isteyin.
Kendisinin tükettiği ürünlerin takibini ona bırakın ve izleyin.
Eğer bir şey için tutturursa, alışveriş listesini göstererek, onun istediği şeye ihtiyaç olmadığını anlatın.
Kendi kullandığı ürünleri taşımasını isteyin.
Kasa işlemleri sırasında yanınızdan ayırmayın, satın aldıklarınızı poşete koymaya yardım etmesini sağlayın.